3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1-3-g maddesinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Kanun’un 30’uncu maddesinin (a) bendinde, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği ifade edilmiştir.

KDV Genel Uygulama Tebliği’nin “1.B.2 Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernek ve Vakıflar ile Mesleki Kuruluşların Vergilendirilmesi” başlıklı bölümünde “3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesinde sayılan; genel bütçeye dâhil idareler, özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, dernek ve vakıflar ile her türlü mesleki kuruluşların ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet kapsamına girmeyen, kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri vergiye tabi değildir.” denilmektedir.

Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere belediyelerin kuruluş amaçlarına uygun ve ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet niteliği bulunmayan faaliyetlerinin verginin konusuna dahil edilmemesi gerekmektedir.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin 26’ıncı maddesinde;


“(1) Gerek yatırım ve gerekse kullanım amacıyla edinilen maddi duran varlıklar maliyet bedeliyle muhasebeleştirilir. Maddi duran varlıkların maliyet bedeli, alış bedeline, vergi, resim ve harçlar ile diğer doğrudan giderlerin ilave edilmesi suretiyle bulunur.” denilmektedir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin “191-İndirilecek katma değer vergisi hesabı” başlıklı 153’üncü maddesinde;

(1) Bu hesap, mal ve hizmetin satın alınması sırasında satıcılara ödenen veya borçlanılan ve kurum açısından indirim hakkı doğuran katma değer vergisinin izlenmesi için kullanılır.

(2) Mahalli idareler, bir bedel karşılığı satmak üzere ürettikleri mal veya hizmetin üretim girdisi olarak satın aldıkları mal veya hizmetlere ilişkin olarak ödemiş oldukları Katma Değer Vergisini indirim konusu yaparlar. Bunun dışında kurumun satışa konu olmayan kamu hizmeti üretiminde nihai tüketici olarak kullanmak veya tüketmek üzere satın alınmış mal veya hizmet için ödenen Katma Değer Vergisi indirim konusu yapılmaz ve bu tutarlar ilgili gider hesabı veya varlık hesabına yapılacak muhasebe kaydında maliyet bedeline ilave edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

İdarenin 2018 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; yol yapım işlerinin ödemelerine ait 3.720.863,82 TL KDV’nin 191-İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabında takip edilerek indirim konusu yapıldığı tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar uyarınca; İdare, ancak KDV mükellefiyeti doğuran ticari, sınai, zirai faaliyetleri yapması durumunda KDV mükellefi olacak, kuruluş amacına uygun teslim ve hizmetleri kapsamında bir alım yapıldığında ödenmiş olan KDV’yi indirim konusu yapamayacaktır. Şu halde yol yapım işleri için yüklenilen (ödenilen) KDV tutarlarının indirim konusu yapılamaması ve ilgili varlığın maliyet bedeline eklenmesi gerekmektedir. Zira İdare ancak, bir bedel karşılığı satmak üzere ürettikleri mal veya hizmetin üretim girdisi olarak satın aldıkları mal veya hizmetlere ilişkin olarak ödemiş oldukları katma değer vergisini indirim konusu yapabilecektir.

Kurumun ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet kapsamına girmeyen ve kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetlerine ilişkin olarak üstlenilen KDV’yi indirim konusu yaparak 191- İndirilecek KDV hesabına kaydetmesi neticesinde,

-191- İndirilecek KDV Hesabına 3.720.863,82 TL hatalı kayıt yapılarak ay sonlarında


191- İndirilecek KDV Hesabı ile 391-Hesaplanan KDV Hesabının mahsup edilmesi sonucu 190-Devreden KDV Hesabının bilançoda olması gerekenden yüksek tutarlarda yer almasına,

- 630-Giderler Hesabının olması gerekenden daha düşük çıkmasına,


-Aktifleştirilmesi gereken 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabının 3.720.863,82 TL eksik görünmesine, neden olunmuştur.

Kamu idaresi cevabında; “Yapılan tespit doğrultusunda gerekli düzeltme kayıtları muhasebe sisteminde yapılarak tarafınıza bildirilecektir.” denilmektedir.

Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; yapılan tespit doğrultusunda gerekli düzeltme kayıtlarının yapılacağı belirtildiğinden bu aşamada önerilecek başka bir husus bulunmamaktadır.

Ancak, bulgumuzda belirtilen muhasebe kaydının yılı içinde yapılmaması nedeniyle 2018 yılı mali tablolarındaki 190-Devreden KDV Hesabı, 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri, ve 630 Giderler Hesaplarının hatalı bilgi içermesine neden olunmuştur.


Kararla ilgili sorunuz mu var?