Karar Künyesi
Ay Jeotermal Enerji AŞ’nin mali tablolarının incelenmesinde; şirketin kurulduğu günden bu yana yıllar itibariyle hep zarar ettiği, Şirketin sürekliliğinin sağlanması noktasında ciddi riskler barındıran bu durum karşısında sorumlu mercilerce yeterli önlemler alınmadığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 195’inci maddesinde bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak oy haklarının çoğunluğuna sahipse birinci şirketin hâkim, diğerinin bağlı şirket olduğu, bu şirketlerden en az birinin merkezi Türkiye’de ise, bu Kanun’daki şirketler topluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı, hâkim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketlerin, onunla birlikte şirketler topluluğunu oluşturduğu, hâkim şirketlerin ana, bağlı şirketlerin yavru şirket konumunda olduğu hükümleri yer almıştır.
6102 sayılı TTK’nun 199’uncu maddesine göre de bağlı şirketin yönetim kurulunun, doğru ve dürüst hesap verme ilkelerine uygun olarak faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin
hâkim ve bağlı şirketlerle ilişkileri hakkında bir rapor vermesi gerekmektedir. Raporda, şirketin geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketle, hâkim şirkete bağlı bir şirketle, hâkim şirketin yönlendirmesiyle onun ya da ona bağlı bir şirketin yararına yaptığı tüm hukuki işlemlerin ve geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketin ya da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer önlemlerin açıklaması yapılmalı, hukuki işlemlerde edimler ve karşı edimler, önlemlerde, önlemin sebebi ve şirket yönünden yarar ve zararları belirtimelidir. Zarar denkleştirilmişse, bunun faaliyet yılı içinde fiilen nasıl gerçekleştiği veya şirketin sağladığı hangi menfaatlere ilişkin olarak bir istem hakkı tanındığı ayrıca bildirilmelidir.
Bağlı şirketin yönetim kurulu raporunun sonunda şirketin, hukuki işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veya alınmasından kaçınıldığı anda kendilerince bilinen hâl ve şartlara göre, her bir hukuki işlemde uygun bir karşı edim sağlanıp sağlanmadığını ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemin şirketi zarara uğratıp uğratmadığını açıklayarak Şirket zarara uğramışsa, ayrıca zararın denkleştirilip denkleştirilmediğini faaliyet raporunda belirtmelidir.
Yine aynı maddeye göre; hâkim şirketin her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu başkanından; bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile üç aylık hesap sonuçları, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hâkim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri; yaptıkları işlemler ve bunların sonuç ve etkileri hakkında, özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine göre düzenlenmiş bir rapor hazırlattırıp yönetim kuruluna sunmasını ve bunun sonuç kısmının yıllık rapor ile denetleme raporuna eklenmesini isteyebilmektedir. Bağlı şirketler, red için yoruma yer bırakmayacak açıklıkta bir haklı sebebin varlığını ispat edemedikleri takdirde, bu raporun hazırlanması için gerekli olan bilgi ve belgeleri hâkim şirketin bu işle görevlendirilen uzmanlarına vermekle yükümlüdürler.
6102 sayılı TTK’nun 200’üncü maddesinde; hâkim şirketin her pay sahibinin genel kurulda, bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile hesap sonuçları, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hâkim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri, yöneticileri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri, yaptıkları işlemler ve bunların sonuçları hakkında, özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine uygun, doyurucu bilgi verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 203’üncü maddesinde; bir ticaret şirketi bir sermaye şirketinin paylarının ve oy haklarının doğrudan veya dolaylı olarak yüzde yüzüne sahipse, hâkim şirketin
yönetim kurulu, topluluğun belirlenmiş ve somut politikalarının gereği olmak şartıyla, kaybına sebep verebilecek sonuçlar doğurabilecek nitelik taşısalar bile, bağlı şirketin yönlendirilmesine ve yönetimine ilişkin talimat verebileceği, bağlı şirketin organları talimata uymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 375’inci maddesinde; anonim şirket yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri arasında şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi, muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 376’ncı maddesinde; anonim şirketlerde sermayenin kaybı ve borca batık olma durumu ile ilgili detaylı bilgilere yer verilmiştir. Madde metninde, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının ve üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması ile şirketin borca batık durumda olması hususları ayrı ayrı incelenmiş ve bu kapsamda yönetim kurulu ve genel kurul tarafından yerine getirilmesi gereken hususlar ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Söz konusu hususların yerine getirilmemesi durumunda şirketin kendiliğinden sona ermesi ve iflasının istenmek zorunda kalınması gibi ağır yaptırımlar ve işlemler öngörülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 408’inci maddesinde; anonim şirket genel kurulunun devredilemez görevleri ve yetkileri arasında: şirket esas sözleşmenin değiştirilmesi, yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması; kanunda öngörülen istisnalar dışında şirketin feshi ile önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı sayılmıştır.
Açıklanan mevzuat hükümlerine göre Ay Jeotermal AŞ’nin kendisi hâkim şirket, iştirakleri Aytermal Enerji AŞ ve Aysera Aydın Tarım Ürünleri Sanayi Ticaret AŞ ise bağlı şirketleri konumundadır. İştiraklerden Aysera Aydın Tarım Ürünleri Sanayi Ticaret AŞ’nin ise sermayesinin %100’ü Ay Jeotermal AŞ’nin olduğu için de, bu iştirak üzerinde “Tam hakimiyet” durumu sözkonusudur. Ay Jeotermal AŞ sermaye sahibi olarak bağlı şirketlerinin faaliyetleri hakkında kanunda belirtilen zaman ve usullerde detaylı bilgilenme hak ve yetkisi vardır. Tam hakimiyet sözkonusu olan iştirakte ise önceden talimatlar vererek iştirakin zarar etmesini önleyici tedbirler alma yetkisi bulunmaktadır. Ayrıca bağlı şirketlerin genel
kurullarında şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile hesap sonuçları, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hâkim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri, yöneticileri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri, yaptıkları işlemler ve bunların sonuçları hakkında, özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine uygun, doyurucu bilgi verilmesini isteme yetkisi bulunmaktadır. Genel kurullarda istenilen bilgilendirmelerin yeterli görülmemesi halindeyse yönetim kurullarını ibra etmeme ve sorumlulukları halinde zararların giderilmesi için hukuki yollara gidilmesini talep etme, şirketin kara geçmesi için esas sözleşmeye yeni faaliyet alanları ekleyerek değiştirme, gerektiğinde şirket varlığının satışı veya feshi yetkileri bulunmaktadır.
Yapılan incelemelerde; Şirketin kuruluş yılı olan 2014 tarihinden itibaren herhangi bir faaliyeti olmadığından olağan satış gelirlerinin düşük olması nedeniyle 2022 yılı ve geçmiş yıl dönem net zararları toplamının aşağıdaki tabloda yeraldığı üzere toplam 4.357.816,15 TL olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 3: Dönem Net Zararının Yıllar İtibariyle Tutarı
Yıllar | Dönem Net Zararı (TL) |
2014 | (29.657,97) |
2015 | (454.961,87) |
2016 | (739.867,97) |
2017 | (448.465,50) |
2018 | (449.727,98) |
2019 | (452.365,54) |
2020 | (641.063,82) |
2021 | (555.165,89) |
2022 | (586.539,61) |
TOPLAM | (4.357.816,15) |
Yıllardır süregelen zararlara karşılık Şirketin yönetim ve genel kurullarında bu durumun düzeltilmesine yönelik yeterli önlemler alınmadığı görülmüştür. Şirketin 26.09.2022 tarihli olağanüstü genel kurul kararıyla şirketin esas sözleşmesine gıda, ekmek ve tüm unlu mamullerin üretimi ve ticareti ile ilgili faaliyetlerin eklendiği, 06.12.2022 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile Aybel İnşaat Organizasyon Spor Hizmetleri Temizlik Gıda AŞ’nin halk ekmek tesislerinde bulunan makine, teçhizat ve demirbaşların devir alınmasına karar verilmiş ise de bu girişimlerin henüz 2022 yılı mali tablolarına yansımadığı görülmüştür.
Öte yandan bilançoda mali duran varlıklarda kayıtlı iştiraklerinin genel kurullarında kâr/zarar dağıtımı kararı alınmadığı için, ödenen sermayeye karşılık iştiraklerden ne kadar kâr/zarar geldiği Şirketin mali tablolarında görünmemektedir. Denetimlerde iştiraklerin geçmiş yıllar kurumlar vergisi beyannameleri temin edilmiş, Şirketin 31.12.2022 itibarıyla iştiraklerine
ödenen sermaye tutarları ile kuruldukları yıldan itibaren kâr/zarar durumlarına aşağıdaki tabloda yer verilmiştir.
Tablo 4 : Ay Jeotermal Enerji AŞ’nin İştiraklerinin 31.12.2022 İtibarıyla Kâr/Zarar Durumları
İştiraklerin / Bağlı Ortaklıkların Adı / | Ödenmiş Sermaye Tutarı | Sermaye Oranı | Yıllar | ||||
Unvanı | (TL) | (%) | Geçmiş Yıllar | 2021 | 2022 | Toplam | Toplam K/Z.dan Ay Jeotermal AŞ’ye Düşen Pay |
Aytermal Enerji AŞ | 5.103.000,00 | 60 | 701.376,88 | (88.789,17) | (243.960,14) | 368.627,57 | 221.176,54 |
Aysera Aydın Tarım Ürünleri San.Tic. AŞ | 7.500.000,00 | 100 | (3.312.023,05) | (704.528,53) | (757.000,26) | (4.773.551,84) | (4.773.551,84) |
Toplam | 12.603.000,00 | (2.610.646,17) | (793.317,70) | (1.000.960,40) | (4.404.924,27) | (4.552.375,31) |
Tabloya göre şirket tarafından iştiraklere toplam 12.603.000,00 TL sermaye ödenmiştir. 2021 yılı kurumlar vergisi beyannamelerine göre iştiraklerin zararlarının toplamı (2021 yılı ve geçmiş yıllar zararları) 3.403.963,87 TL'dir. Bu tutara 2022 yılı zararları da eklendiğinde 31.12.2022 itibarıyla bu miktar 4.404.924,27 TL olup, Ay Jeotermal AŞ'nin payına isabet eden zararlar toplamı ise 4.552.375,31 TL'ye ulaşmaktadır.
Şirketin iştiraklerinden Aysera Aydın Tarım Ürünleri San. Tic. AŞ’nin 31.12.2022 itibarıyla sermayesi 7.500.000.00 TL.dir. 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ile denetimde alınan belgelere göre 31.12.2022 itibarıyla sermaye ve yedek akçeleri toplamının 1/2’si (7.500.000,00/2) 3.500.000,00 TL olup, 2022 yılı sonunda toplam 4.773.551,84 TL zararı bulunmaktadır. Buna göre Aysera Aydın Tarım Ürünleri Sanayi Ticaret AŞ’nin 2022 sonu itibarıyla zararlarının toplamı sermaye ve yedek akçeleri toplamının yarısını aşması nedeniyle şirketin sermayesi karşılıksız kaldığından, sermayenin kaybı durumunda olduğu görülmüştür. Aysera Aydın Tarım Ürünleri Sanayi Ticaret AŞ’nin 21.12.2022 tarihli olağan genel kurulunda sermayesi 5.000.000,00 TL’den 7.500.000,00 TL’ye yükseltilmiş ise de, bu artış açıkladığımız üzere sermaye kaybı durumunu değiştirmeye yeterli olmamıştır.
Şirket tarafından iştiraklerin zararları hakkında özetle; “Ortak olunan şirketlerin genel kurullarında şirketlerin faaliyet raporları ve mali tablolarının müzakere edildiği, hangi iş ve işlemlerin yapılacağına ilişkin bilgilendirmeler yalnızca genel kurul zamanlarında değil, yeri geldikçe değerlendirmeler ve bilgilendirmeler yapıldığı, şirketlerin faaliyetlerinin yakından
takip edildiği, İştiraklerden;
Aytermal AŞ’nin uhdesinde bulunan 2014/6 ruhsat numaralı jeotermal sahanın işletilmesi Ay jeotermal Enerji AŞ’nin yönlendirmesiyle kiraya verildiği, kiracı sözleşmeyi 2019 yılında tek taraflı feshettiği, başka bir firma ile jeotermal sahanın kiralanması için görüşmeler devam ettiği,
Aysera A.Ş’nin ilk yıllarında faaliyetlerine birbirinden farklı yazlık ve kışlık çiçek cinslerinin üretim ve yetiştiriciliğini yaptığı, 2019 yılının güz döneminden itibaren sera şartları topraklı ekim dikim yapılabilmesi açısından revize edilip sebze yetiştiriciliği için uygun hale getirildiği, bu dönemden itibaren elde edilen ürünlerin Ege Et mağazalarında vatandaşlara satıldığı, 2020 Yılının Temmuz Ayında Subtropik iklim koşullarında doğal yetiştiriciliği yapılan, ülkemiz ve ilimiz için alternatif tarım ürünlerini deneme, geliştirme ve ilimiz iklimine adaptasyonlarını test etmek amacıyla toplam 240 adet pitaya (Ejder Meyvesi) fidanını seramızın 350 m2’lik alanında dikimini yaptığı, Ejder Meyvesi (pitaya) ilk iki yılında ürün anlamında meyve oranı çok kısıtlı olması ile birlikte ürün verimi açısından 3. Sene itibariyle verim vermeye başlayacağı, ayrıca yetiştiriciliği yapılan kuşkonmaz fidelerinin dikimleri 2021 yılında yapıldığı, kuşkonmazın dikimden itibaren 10 yıllık bir ekonomik ömre sahip çok yıllık bir bitki olduğu, ilk iki sene verim açısından bitkinin genel durumu itibariyle verimin belli oranda kısıtlı olması bitki gelişimi açısından normal olup daha sonraki senelerde verim artışının olacağı, Aydın Kadıköy Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi projesine, örtü altı üretim kapasitemizi arttırmak ve üretilen ürünlerin depolanmasını sağlamak amacıyla sera ve depo alanları için başvuru yapıldığı, ayrıca faaliyetlerin yürütülebileceği uygun lokasyonların araştırılması devam ettiği” belirtilerek, şirketlerin gelirlerinin artırılması için gerekli çalışmaların yapıldığı ifade edilmiştir.
Şirket tarafından iştiraklerin gelirlerinin arttırılması için gerekli çalışmaların yapıldığı ifade edilmekte ise de, bu faaliyetlerin 2022 sonu itibarıyla mali tablolardaki zararları değiştirmediği, şirketlerin faaliyetlerinde girişime başlamadan önce modern işletmecilik gereği yapılacak/yaptırılacak işlerin mali, ticari, tarımsal, teknik, ekonomik vb. tüm yönlerini kapsayan fizibilite çalışmalarının yeterli olmadığı görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu’nun 16 ve 18’inci maddelerinde belirtildiği üzere belediye tarafından ticari şekilde işletilmek üzere kurulan kuruluşlar da tacirdir ve her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir. Ticari işletmenin asıl amacı yatırdığı sermayeye banka mevduatının üzerinde getiri sağlayıcı
faaliyetler yaparak kâr elde etmektir. Yoksa belediye bütçesi içinde işletmeler kurarak kâr amacı güdülmeyen faaliyetleri yapmak da mümkündür. Belli bir kâr oranı elde edilemeyecek, hatta zarar edilecek işlere girişilmesi, bir de bu zararın üzerine Şirketin yönetim giderlerinin eklenmesi Şirketin varlığının sürdürülebilirliği açısından oldukça büyük bir risk oluşturmaktadır.
Kamu idaresinin cevabında özetle "Şirketin uhdesinde bulunan arama ruhsatlı J- 441 ruhsat numaralı jeotermal sahada bulunan ASMM1 Kuyusunda aynı lokasyonda eğimli sondaj yapılabilmesi için kuyu içi koordinatları belirlenmiş, kuyu temizliği için asitleme çalışmaları, kuyu tamamlama testleri, kuyu canlandırma sonrasında ihtiyaç olan deşarj hattı için beton büz, eşanjör ısı kontrol merkezi, separatör tankı, basınçlandırma pompası, menhol, jeneratör, kalorimetre, yalıtımlı ve yalıtımsız borular, inhibitör basma sistemi ve inhibitör, santrifüj pompa, plakalı ısı değiştirici çalışmaları yapılarak mevcut arama ruhsatı işletme ruhsatına çevrilmiş, Jeotermal sahanın potansiyelinin tespiti için manyetotellürik çalışmaları ve CO2 ölçümleri yaptırılmış, bu çalışmaların yanı sıra jeotermal enerji ile ısıtılmak üzere kurulan sera ile de üretim faaliyetleri devam etmekte olup, faaliyetlerin artırılması için çalışmalar da devam etmekte, bu faaliyetlerin yanı sıra gelirlerin artırılması amacıyla; Şirketin faaliyet alanı genişletilerek, 26.09.2022 tarihli genel kurul kararı ile esas sözleşmesine ekmek üretimine ilişkin yeni faaliyet alanı eklenmiş, ayrıca mevcut ekmek satış noktalarının artırılması kararı alınmıştır." denilmiş ise de; bu faaliyetler Şirketin 2022 yılı sonu itibarıyla Şirketin kâra geçmesi için yeterli olmamıştır.
Sonuç olarak Şirket tarafından; riskin erken saptanması ve yönetimi anlamında mevzuatta öngörülen çalışmaların yapılması, gelir arttırıcı ve kâr getirici diğer alanlarda faaliyette bulunulması için çalışmalar yapılması, sürekli zarar eden iştiraklerin kâra geçmeleri için çözümler üretilmesi, sermaye kaybı durumu sözkonusu olan iştirakler hakkında gerekli önlemlerin ve hukuki işlemlerin yerine getirilmesi, şirketin sürekli zarar etmesine sebebiyet veren tüm durumların tespit edilmesi ve bunlardan vazgeçilerek sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik politikaların uygulanması, yapılacak araştırma sonucunda şirketin kâra geçme ihtimalinin düşük olması halinde limited şirket gibi daha az maliyetli şirket türlerine veya kâr amacı olmayan bütçe içi işletmeler şekline dönüştürme veya tasfiye seçeneklerinin etüt edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.