21.02.1967 tarih ve 832 sayılı mülga Sayıştay Kanunu ve 03.12.2010 tarih ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nda Sayıştay Daireleri tarafından yapılan yargılama sonucunda ilam düzenleneceği, ilamın tebliğden itibaren belli süreler içerisinde temyiz edilebileceği, Temyiz Kurulu’nca verilen kararların kesin olduğu, Sayıştay ilamlarının kesinleştikten sonra 90 gün (832 sayılı Kanun’da 3 ay) içerisinde yerine getirileceği, ilamlarda gösterilen tazmin miktarı sorumlular tarafından rızaen ödenmez ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine başvurulacağı, ilam hükümlerinin yerine getirilmesinden ilamların gönderildiği kamu idarelerinin üst yöneticilerinin (en büyük amirlerin) sorumlu olduğu, Sayıştay ilamlarının infazını izlemeyen ve gereklerini yerine getirmeyenler hakkında “aylığın yarım ödenmesi”, “görevden uzaklaştırma”, “soruşturma” ve “kovuşturma” hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca 832 sayılı mülga Sayıştay Kanunu’nun 65’inci maddesi ile 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 78’inci maddesinde adli, idari ve askeri mahkemelerce verilen hükümlerin, Sayıştayın denetim yapmasına ve hükme bağlamasına engel olmadığı açıkça ifade edilmiştir.

19.10.2006 tarih ve 26324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8’inci maddesinde, kamu zararından doğan alacaklar için takibe yetkili birim tarafından alacak takip dosyası açılacağı; 9’uncu maddesinde, Sayıştay ilâmına istinaden bildirilen kamu zararlarının ilâmda belirtilen sorumlular adına muhasebe hesaplarına kaydedileceği; 10’uncu maddesinde, Sayıştay ilamlarının Sayıştay Kanunu’nda belirtilen usul ile tebliğ edileceği; 11'inci maddesinde, İcra ve İflas Kanunu’nda ihtiyatî haciz için öngörülen şartların varlığı ve kamu idaresi üst yöneticisinin de gerekli görmesi halinde, mahkeme kararı veya Sayıştay ilâmı tebliğ edilinceye kadar, alacaklı kamu idaresince kamu alacağını güvence altına almak amacıyla yetkili mahkemeden karar alınarak, sorumluların ve ilgililerin mal, hak ve alacakları üzerine ihtiyatî haciz konulacağı, ihtiyatî haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde icra dairesinden kararın uygulanmasının talep edileceği, ihtiyatî haciz kararının uygulanmasında icra dairesinin gecikmesi halinde, alacaklı kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimince kararı uygulayacak olan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine başvurularak kararın infazının sağlanmasının talep edileceği; 15’inci maddesinde ise Sayıştay ilamı ile hüküm altına alındığı halde sorumluları veya ilgilileri tarafından rızaen ödenmeyen tutarların 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır.


Diğer taraftan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye Başkanın Görev ve Yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinin f bendinde; belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek, belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

Kesinleşen Sayıştay İlamlarındaki tazminine hükmedilen tutarların, sorumlularca; ilamın kendilerine tebliğ edildiği tarihinden itibaren doksan gün içinde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde ilgili İdareye ödenmesi gerekmektedir. Aksi halde, doksan gün içerisinde rızaen ödenmeyen tazmin tutarlarının aynı Kanun hükümlerine göre cebri takibi yapılmalıdır. İlamların yerine getirilmesini izlemekten de üst yönetici sorumludur,

Yapılan inceleme neticesinde; İdarenin 2007, 2009 ve 2014 yılı hesaplarının Sayıştay tarafından denetlendiği, bu denetimler sonucunda yargılamaya esas raporların düzenlendiği,bu raporlara ilişkin kesinleşen ilamların sorumlulara tebliğ edildiği, ancak, kesinleşmiş Sayıştay ilamlarında yer alan toplam 14.193,88 TL kurum alacağının süresinde tahsil edilmediği anlaşılmıştır. Belirtilen durumun ise, ilgili görevliler açısından sorumluluk oluşturacağı açıktır.

Belediye alacağının, hüküm tarihinden itibaren kanuni faize tabi tutularak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmesi ve bu sürecin üst yönetici tarafından takip edilmesi gerekmektedir.

Kamu idaresi cevabında; “Bulguda belirtilen hususla ilgili sorumluların net olarak tespit edilmesi ve gerekli diğer çalışmaların yapılıp ilgili tutarların muhasebe kayıtlarına alınması sağlanacaktır.” denilmiştir.

Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; bulguda belirtilen görüşler doğrultusunda uygulama yapılacağı ifade edildiğinden bu aşamada önerilecek başka bir husus bulunmamaktadır.

Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?