Belediye tarafından “taşıt kiralama hizmet alımı” işi ihalelerinin mevzuata aykırı olarak akaryakıt dâhil yapıldığı görülmüştür.

05.01.1961 tarih ve 237 sayılı Taşıt Kanunu’nun “Kanunun şümulü” başlıklı 1’inci maddesinde belediyeler tarafından kullanılacak taşıtların, kapsam dahilinde olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 12'nci maddesine dayanılarak, Bakanlar Kurulu tarafından “Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine İlişkin Esas ve Usuller” yürürlüğe konulmuş olup söz konusu Esas ve Usuller’in “Kapsam” başlıklı 2'nci maddesinde de; 237 sayılı Kanun’a tabi olan kurumlar ve taşıtların kapsam dahilinde olduğu belirtilmiştir.


Mezkûr Usul ve Esaslar’ın; “Amaç” başlıklı 1’inci maddesinde;


Bu Esas ve Usullerin amacı, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununa tabi olan kurumlarda kamu hizmetlerinin gerektirdiği taşıt ihtiyacının hizmet alımı suretiyle karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir” hükmü,

Temel Amaç” başlıklı 5’inci maddesinde;


Kamu hizmetlerinin gerektirdiği taşıt ihtiyacının hizmet alımı yoluyla karşılanmasının temel amacı, kamudaki taşıt giderlerinin asgari seviyeye indirilmesi ve kaynakların savurganlığa yol açılmadan, bütçe olanaklarıyla uyumlu bir biçimde kullanımının sağlanmasıdır.” hükmü yer almaktadır.

02.10.2014 tarihli 2014/6814 sayılı “Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine İlişkin Esas ve Usullerde Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” ile Usul ve Esaslar’ın “Genel esaslar” başlıklı 6’ncı maddenin (ç) bendi; “Taşıtlar, yakıt hariç, şoförlü veya şoförsüz olarak edinilebilecektir.” hükmüne yer verilmek suretiyle değiştirilmiştir.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, 237 sayılı Taşıt Kanunu’na tabi olan idarelerin, hizmet alımı kapsamında yakıt hariç olarak taşıt edinmeleri gerekmektedir. Bir diğer ifade ile hizmet alımı kapsamında edinilen araçların yakıtının, idare tarafından sağlanması gerekmektedir.

Belediye tarafından yapılan taşıt kiralama ihalelerinin incelenmesi sonucunda; 2 adet taşıt kiralama ihalesinde akaryakıt dâhil olarak çıkıldığı bu nedenle mevzuata aykırı hareket edildiği, tespit edilmiştir.

Akaryakıt dâhil yapılan ihaleler incelendiğinde ise binek araç için akaryakıt dâhil olarak çıkılan ihale sonucunda, günlük 55 km yakıt dahil aylık 5.100-TL tutar üzerinden sözleşme yapıldığı, görülmektedir. Akaryakıt hariç olarak aynı araç için ihaleye çıkılması durumunda

%2’lik kasko değeri sınırı göz önünde bulundurulduğunda bu binek araç için azami 2.100- TL’lik bir tutar ile sözleşme yapılması söz konusu olacaktır. Aylık azami 1.650 km’lik (Günlük 55 km x 30 gün) yakıt tüketimi için yüklenici firmaya ödenen tutar, toplam 3.000-TL’dir. Bu sebeple azami km üzerinden yapılan hesaplamada dahi km başına ödenen yakıt tutarı, 1,81- TL’dir. Tüm bu veriler göz önünde bulundurulduğunda mevzuatın emredici hükmüne aykırı olarak akaryakıt dahil çıkılan ihale sonucunda, Usul ve Esaslar’ın öngörmüş olduğu kamuda taşıt masraflarının asgari seviyeye indirilmesi amacının tam tersi bir durum meydana gelmekte


ve taşıt kiralama bedelleri aracın kasko değerinin %2’sinin üzerine çıkmaktadır.


Sonuç olarak; mevzuatın tasarruf maksadıyla taşıtların, yakıt hariç olarak edinilmesini düzenlediği değerlendirildiğinden; hizmet alımı suretiyle taşıt edinilmesinin, yukarıda yer verilen mevzuata uyarlı hale getirilmesi ve taşıt kiralama bedellerinin mevzuatın koymuş olduğu aracın kasko değerinin %2’sini aşmaması gerektiği değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?