Üniversite tarafından, mülkiyeti üniversiteye ait arazi üzerinde İhale yoluyla irtifakı hakkı tesis edildiği görülmüştür.

Söz konusu ihalenin 2886 sayılı Kanunun 51/g bendi kapsamında pazarlık usulü ile yapıldığı ve Üniversite tarafından Yükseköğretim Kurumu Başkanlığına konunun incelenmesi için müracaat edildiği anlaşılmıştır. YÖK Denetleme Kurulunca söz konusu ihale işlemi incelendikten sonra düzenlenen raporda belirtilen hatalı ve kusurlu işlemler gerekçe gösterilerek sözleşmenin fesih edildiği görülmüştür.


Sözleşme feshinden sonra, İdare tarafından bu kez “İrtifak Hakkının Terkini ve irtifak hakkı kapsamında yapılan tüm yapı ve tesislerin sağlam ve işler durumda Üniversiteye teslim edilmesi” amacıyla Hatay 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/361 Esas sayı ile dava açıldığı ve neticede, Mahkemenin 2016/361 Esas ve 2019/280 Karar saylı kararıyla davanın reddedildiği görülmüştür. Mahkeme kararında, söz konusu irtifak hakkı tesis işleminin pazarlık usulü ile ihale edilmesi, mevzuata uygun bulunmuştur.

Rektörlük tarafından Antakya Belediye Başkanlığına yazılan 27.12.2016 tarih ve E.18488 sayılı yazıda, ilgili binaların ruhsat başvuruları için, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı tarafından onaylı proje sunulup sunulmadığı sorulmuştur. Antakya Belediye Başkanlığının 27.12.2016 tarih ve 8179 sayılı cevap yazısında, Rektörlük yazısında, 112 ada 71-74-75 nolu parseller, 101 ada 28 nolu parsel ve 112 ada 23 nolu parsel ile ilgili olarak Ruhsat başvurusu yapıldığı, ancak, proje onayının yapılabilmesi için gerekli evrakların sunulmadığından dolayı projelerin onaylanamadığı ve ruhsat işlemlerinin tamamlanamadığı, 1934 ada 4 nolu parsel üzerine inşa edilecek yapı ile ilgili başvuru yapılmadığı ifade edilmiştir.


Söz konusu yazışmalardan anlaşılacağı üzere, Antakya Belediyesinden inşaat izni alınmadan, Yurt Binası, Alış Veriş Merkezi (AVM) Binası, Veteriner Fakültesi Hayvan Kliniği Binası ve Merkez Kampüs Otel Binası yapılmıştır. Bu binaların ruhsatsız şekilde yapıldığı anılan yazışma ile sabittir. Yapı ruhsatı alınmadan inşa edilen bu binalar için 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Geçici 16. Maddesine istinaden, sonradan “yapı kayıt belgesi” alındığı görülmüştür. “yapı kayıt belgesi” alınan binalardan, Kız öğrenci yurdu aktif olarak kullanılmakta olup diğer binalar ihtilaftan dolayı boş olarak beklemektedir. Yine sözleşme kapsamında, hak lehtarı tarafından yapılması taahhüt edilen ve fakat henüz inşaatına başlanılmayan bir bina kalmış olup bu binanın Hastane oteli olarak inşa edilmesi gerekmektedir.

Sözleşme eki Özel Teknik Şartnamenin “Genel Hususlar” başlıklı bölümün ikinci paragrafında; “Tüm uygulama projeleri, sıhhi tesisatı, elektrik tesisatı, betonarme statik, iklimlendirme, ısı yalıtım, yangın söndürme, tüm detay projeleri, peyzaj ve gerekli diğer projeler tam ve eksiksiz olarak, teknik şartnameleri, mahal listeleri ve diğer ekleri ile birlikte hak lehtarı tarafından hazırlatılacak, proje müelliflerine onaylatılacak ve proje müelliflerince onaylandıktan sonra Üniversitemiz Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığınca da incelenip, onaylanacaktır. Onaylanan projeler, Hak lehtarı tarafından meslek disiplinlerine ait odalara onaylattırılarak Belediyeden ruhsat işlemleri tamamlattırılacaktır. Ayrıca inşaatın


tamamlanmasından sonra Hak lehtarı yapı kullanma ruhsatı alacaktır.” denilmektedir.

Yukarıda isimleri sayılan binaların inşaatına başlanılmadan, inşaat aşamasında ve inşaatın bitiminde yukarıda yer alan Şartname hükmü ile sözleşme hükümleri uyarınca, yapılara ilişkin projelerin onay işlemleri ve ruhsat işlemlerinin hak lehtarı tarafından yerine getirilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, Antakya Belediyesinden gerekli izin ve belgelerin, hak lehtarı tarafından alınmadığı, sözleşme gereğince yapılması gereken bir binanın ise hiç yapılmadığı, yüklenicinin birçok kez uyarılmasına rağmen sözleşmeye aykırılıkların giderilmediği, sözleşmenin esaslı unsurlarından olan yapılacak inşaatlara ilişkin onaylı projelerin idareye hiç sunulmadığı, idarece fen ve sanat kurallarına aykırı kusurlu ve hatalı imalatların tespit edildiği, yer tesliminin yapılmadığı, yüklenici tarafından sözleşmenin birçok hükmünün ihlal edildiği, edimlerin ifasında hatalı davranıldığı veya ifa edilmediği, hususları anlaşılmış olup, dolayısıyla sözleşmenin feshine neden olunacak ağır kusurların işlendiği sabittir.

Sonuç olarak; Mahkeme kararına göre sözleşme halen geçerli olduğundan ve konu bir üst mahkemede dava süreci devam ettiğinden dolayı, Sözleşme ve irtifak hakkı kapsamında hak lehtarı tarafından yapılan binaların işletilmesi ve semerelerinin paylaşımında; İdare ile hak lehtarı arasında düzenlenen sözleşmede yazılı kuralların uygulanması gerekmekte is de, Açılan dava ile ilgili olarak yargı kararının kesinleşmesinden sonra bu karara göre hareket edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?