Karar Künyesi
Kamu İdaresinin taşınmaz yönetimine ilişkin mevcut uygulamalarının mevzuata uygun olmadığı, mülkiyetinde bulunan taşınmazların bir kısmının işgal altında olduğu, bunlardan bazılarına ecrimisil tahakkuk ettirildiği ancak geri kalan kalan taşınmazlardan bir kısmına ecrimisil dahi tahakkuk ettirilmediği böylece işgal altındaki taşınmazların tahliyelerine yönelik bir işlem yapılmadığı görülmüştür.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Uygulanmayacak kanunlar” başlıklı 22’nci maddesinin ikinci fıkrasında, kuruluşun alım, satım ve ihalelerinde uygulanacak esas ve usullerin bir yönetmelikle belirleneceği belirtilmiştir. Bu hükme istinaden İdare tarafından “Taşınır, Taşınmaz, Kaynak ve Hakların Değerlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır.
Adı geçen Yönetmelik’in “Amaç ve kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde;
“(1) Bu Yönetmelik; İdarenin mülkiyetindeki her türlü taşınır, taşınmaz, kaynak ve hakların en uygun şartlarda satışı, kiraya verilmesi, trampası, bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisi ile ilgili uygulanacak usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
(2) Bu Yönetmelik, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında kalan, ödenek ve harcama yapmayı gerektirmeyen, idare mülkiyetindeki her türlü taşınır, taşınmaz, kaynak ve hakların satışı, kiraya verilmesi, trampası ve bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisi işlemlerini kapsar.”,
“Tanımlar ve kısaltmalar” başlıklı 3’üncü maddesinde;
“…
i) Kira: Taşınır - taşınmaz malların, kaynak ve hakların kiraya verilmesini,
…
ifade eder”,
“Hüküm bulunmayan haller” başlıklı 50’nci maddesinde ise;
“Bu yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri ile genel hükümler uygulanır.” hükümleri yer almaktadır.
Yer verilen mevzuat hükümlerine göre, kamu idaresinin taşınmazlarına ilişkin yapacağı satım ve kiralama işlerini çıkarmış olduğu yönetmelik hükümlerine göre yürütmesi, bu
yönetmelikte hüküm bulunmadığı durumlarda ise 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
Çıkarılmış olan Yönetmelik hükümlerine göre İdareye ait olan taşınmazların diğer kişilere kullandırılması ancak ihale yöntemiyle yapılacak kiralama ile mümkündür. Dolayısıyla taşınmazların kiralama dışında üçüncü kişiler tarafından kullanması mümkün değildir. Buna karşın taşınmazların üçüncü kişiler tarafından işgali durumunda izlenilecek yöntem Yönetmelik’te düzenlenmemiştir. Yönetmelik’in 50’nci maddesinde, “Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri ile genel hükümler uygulanır” genel atfı nedeniyle kamu idaresinin taşınmazlarının işgali durumlarında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine bakmak gerekmektedir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75’inci maddesinde; Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek veya tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek bedelin isteneceği, ecrimisil talep edilebilmesi için, idarelerin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmeyeceği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı, işgal edilen taşınmaz malın da, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülki amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükme göre kamu idaresinin taşınmazını haksız olarak işgal eden kişiden, geriye dönük beş yıla kadar ecrimisil alınması ve fuzuli şagilin de tahliye edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla kamu taşınmazlarının sürekli ecrimisil alınarak, işgal durumunun devam ettirilemeyeceği açıktır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde de her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu oldukları ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda oldukları ifade edilmektedir.
Yapılan inceleme sonucunda İdare adına tapuda kayıtlı olan 2.500 adet taşınmazın olduğu, bu taşınmazlardan 209 adedinin işgal altında olduğu, bunlara ecrimisil tahakkuk ettirildiği ancak işgal altında bulunan hiçbir taşınmaz için tahliye işlemlerinin başlatılmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca 805 adet taşınmazın akıbeti hakkında da bilgi edinilemediği yani
bunların da işgal altında mı olduğu yoksa metruk mu olduklarının bilinmediği, tespit edilmiştir.
Kamu İdaresi cevabında, işgal altında bulunan taşınmazlar için tahliye işlemlerinin yeni yılda başlatıldığını, 805 adet taşınmaz için ise mahallinde tespit çalışmalarının devam ettiğini ifade etmiştir.
Sonuç olarak, İdareye ait taşınmazların yönetimi, mevzuata uygun yapılmalıdır. İşgal altında bulunan taşınmazlar için öncelikle fuzuli şagilden geriye dönük ecrimisil alınması, daha sonra fuzuli şagilin tahliye edilmesi, tahliye edilen taşınmazların ise İdare tarafından çıkarılan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ihale ile kiraya verilmesi gerekmektedir.