Karar Künyesi
Büyükşehir Belediyesi ile diğer kamu idareleri arasında tahsis işlemine konu edilen amortismana tabi taşınmazların amortisman tutarlarının ilgili hesaba aktarımlarının yapılmadığı ve tahsisli taşınmazların muhasebe kayıtlarındaki değerlerinin gerçek durumu yansıtmadığı görülmüştür.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 47’nci maddesinde kamu idarelerinin, kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirmek amacıyla mülkiyetlerindeki taşınmazları birbirlerine tahsis edebileceği hüküm altına alınmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesinde de benzer bir düzenleme ile belediyelere kendilerine ait taşınmazları diğer kamu idarelerine tahsis etme yetkisi verilmiştir.
Bu doğrultuda tahsis işleminin konusu olan taşınmaz mallar, kamu hizmetinin ifası amacıyla ilgili idarenin kullanımına bırakıldığından tahsis yapan ve tahsis yapılan idarelerin, bu kaynakların tam ve doğru olarak raporlanmasını teminen tahsis işlemini doğru şekilde muhasebeleştirmesi gerekmektedir.
Nitekim bu husus Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin, maddi duran varlıklar hesap grubuna ilişkin işlemlerin düzenlendiği 187’nci maddesinin beşinci fıkrasında; kamu idaresinin mülkiyetinde olan taşınmazların, bunlardan diğer kamu idarelerine tahsis edilenlerin ve kamu idarelerince tahsisli olarak kullanılanların yardımcı hesaplar itibarıyla izleneceği hüküm altına alınmıştır. Tahsis edilen ve tahsisli kullanılan taşınmazlar için ayrılması gereken amortisman tutarlarının ise Muhasebat Genel Müdürlüğünün Amortisman ve Tükenme Paylarına ilişkin 47 Sıra No.lu Genel Tebliği’nin “Tahsisli Taşınmazların Amortisman İşlemleri” başlıklı 7’nci maddesi gereği tahsisli kullanan idare tarafından 257 Birikmiş Amortismanlar Hesabında, izlenmesi gerekmektedir.
Anılan Yönetmelik’e göre 2022 yılı Mahalli İdareler Detaylı Hesap Planında da ilgili varlık hesapları itibarıyla 02 Kamu İdaresinin Tahsis Ettiği Taşınmazlar, 03 Tahsisli Kullanılan Taşınmazlar, bu hesaplar karşılığı 500 Net Değer Hesabı itibarıyla da 11 Tahsis Edilen Taşınmazlar, 12 Tahsisli Kullanılan Taşınmazlar, 13 Tahsis Edilen Taşınmazlar İçin Ayrılmış Amortisman Tutarı şeklinde ikinci düzey alt kodlara yer verilmiştir.
Yine 27.04.2015 tarih ve 4167 sayılı Muhasebat Genel Müdürlüğü yazısında, herhangi bir taşınmazı tahsis eden ve tahsisli kullanan kurumların muhasebe kayıtlarının nasıl
gerçekleştireceğine dair “1.3.Tahsis işleminin muhasebeleştirilmesi” başlığı altında aynen; “Taşınmaz maliki kamu idaresi tarafından tahsis işlemine ilişkin belgeler muhasebe birimine verildiğinde; 500-Net Değer Hesabına (11.Tahsis Edilen Taşınmazlar) borç, ilgisine göre 250- Arazi ve Arsalar Hesabı, 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı veya 252-Binalar Hesabına (02.Kamu İdaresinin Tahsis Ettiği Taşınmazlar) alacak; varsa taşınmaza ilişkin amortisman tutarları 257-Birikmiş Amortismanlar Hesabına borç, 500-Net Değer Hesabına (13.Tahsis Edilen Taşınmazlar İçin Ayrılmış Amortisman Tutarı) alacak kaydedilecektir. Bu kayıtlar taşınmazın mülkiyet kayıtlarının bulunduğu muhasebe birimlerince yapılacaktır.
Taşınmazın tahsis edildiği kamu idaresi tarafından tahsis işlemine ilişkin belgeler muhasebe birimine verildiğinde; ilgisine göre 250-Arazi ve Arsalar Hesabı, 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı veya 252-Binalar Hesabına (03.Tahsisli Kullanılan Taşınmazlar) borç, 500-Net Değer Hesabına (12.Tahsisli Kullanılan Taşınmazlar) alacak; varsa taşınmaza ilişkin amortisman tutarları 500-Net Değer Hesabına (13.Tahsis Edilen Taşınmazlar İçin Ayrılmış Amortisman Tutarı) borç, 257-Birikmiş Amortismanlar Hesabına alacak kaydedilecektir. Bu kayıtlar taşınmazı tahsisli olarak kullanan idarenin taşınmaza ilişkin harcamalarını muhasebeleştiren ilgili muhasebe birimlerince yapılacaktır.” şeklinde açıklama yapılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; taşınmazların yönetimi ve kontrolü için muhasebenin temel kavramlarından olan tam açıklama kavramı gereği idarelerce tahsis edilen ve tahsisli kullanılan taşınmazlarla ilgili farklı bir kayıt düzeninin bulunduğu ve bu durumdaki taşınmazlarla ilgili yapılacak kayıtların da buna uygun olarak tutulması ve varlıklarının gerçek durumunun mali tablolarda yer almasının sağlanması gerekmektedir.
Yapılan incelemeler neticesinde, İdare tarafından yıl içerisinde tahsis edilen veya tahsisli kullanılan amortismana tabi taşınmazların muhasebeleştirme işlemlerinde (Örnek Yevmiye No: 14764, 14772) amortisman tutarlarının ilgili hesaplara aktarımının yapılmadığı tespit edilmiştir.
Ayrıca Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığından tahsise konu edilen taşınmazların listesi istenerek incelenmiş, listedeki tahsisli taşınmazların toplam tutarı ile muhasebe kayıtlarında yer alan tutarın birbirine eşit olmadığı anlaşılmıştır.
Söz konusu durumlar bir taraftan 257-Birikmiş Amortisman Hesabı ile 500-Net Değer
Hesabının mali tablolarda olması gerektiğinden farklı görünmesine yol açmış diğer taraftan ise yılsonu mizanında tahsise konu edilen taşınmazların toplam tutarının gerçek durumu yansıtmamasına sebebiyet vermiştir.
Tam açıklama kavramı, muhasebenin genel kabul görmüş bir ilkesi olup Belediye, bu kavram uyarınca varlıklarının gerçek durumunun mali tablolarda yer almasını sağlamalıdır. Bu sebeple, tahsise konu edilen taşınmazların toplam tutarının muhasebe kayıtlarında tam ve doğru bir şekilde görünebilmesi için Mali Hizmetler Daire Başkanlığı ile Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığı arasında gerekli koordinasyonun sağlanması, tahsis edilen veya tahsisli kullanılan taşınmazların muhasebeleştirilmesinde de amortisman kayıtlarına ilişkin gerekli aktarımların yapılması gerekmektedir.
Kamu idaresi tarafından bulgu konusu hususa ilişkin düzeltme kayıtlarının yapıldığı bildirilmiş olsa da denetim yılı sona erdikten sonra gerçekleştirilen düzeltme kayıtlarının, 2022 yılına ait mali tablolarda yer alan hataya etkisi bulunmamaktadır.