Karar Künyesi
Şirketin, faaliyetleri sonucunda zarar etmesi nedeniyle vergi kanunları açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşmediği halde, 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında Kurumlar Vergisi beyanı için matrah artışında bulunulduğu tespit edilmiştir.
7143 sayılı Kanun ile devlet tarafından, mükelleflere beyana dayalı vergi konusu bazı alacaklar ile ilgili olarak Kanun’da belirtilen dönemler için yine Kanun’da belirtilen oranlar dâhilinde matrah artışına gidilmesi durumunda, ilgili vergiler ve dönemler için ayrıca bir tarhiyat yapılmaması hususunda taahhütte bulunulmuştur. 7143 sayılı Kanun’un “kapsam” ve “tanımlar” başlıklı 1’inci maddesinden Kurumlar Vergisi’nin de bu Kanun kapsamına girdiği anlaşılmaktadır.
Anılan Kanun’un, bahsi geçen duruma ilişkin olarak Kurumlar Vergisi ile ilgili olarak matrah artışı yapılması şartlarına 5’inci maddesinde yer verilmiş olup, bahsi geçen madde hükümlerine göre, mükelleflerin hangi hal ve şartlarda Kurumlar Vergisi matrahlarını ne şekilde artıracakları düzenlenmiştir.
Buna göre, öncelikle ilgili döneme ilişkin matrahlar 5’inci maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen oranlarda artırılacak ve bu artışların aynı maddenin (c) bendinde her bir yıl için belirlenen asgari artış tutarının altında kalmamasına dikkat edilecek ve son olarak ise her bir yıla ilişkin olarak bulunan matrah artışı tutarlarının kanuni süresi içinde verilen ve ihtilaf konusu yapılmadan ödenen beyannameler için % 15, diğer beyannameler içinse % 20 oranda vergiye tabi tutularak ödenmesi gerekecektir.
Konuya ilişkin yapılan incelemede, şirketin yıllar itibariyle zararda olduğu, mali iş ve işlemlerini yürüten bir muhasebe biriminin yanı sıra bu konularla ilgili olarak danışmanlık hizmeti aldığı ortada iken sadece vergi incelemesine tabi olmamak amacıyla vergi kanunları kapsamında ortaya çıkmamış olan Kurumlar Vergisinin beyan edildiği anlaşılmaktadır. Şirket tarafından bahsi geçen yapılandırma Kanunu kapsamında; ilgili dönemlere ilişkin olarak zarar açıklandığı halde 2016 ve 2017 yılları için Kurumlar Vergisinde matrah artışına gidildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, belediye şirketleri, kar amacı ile kurulmuş olan organizasyonlar olup, ayrı tüzel kişiliğe sahiptirler. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince kurulan bir şirket Kanun’un 16’ncı maddesine göre tacir niteliğini haiz olup, 18’inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince de ticaretine ilişkin tüm faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla şirket menfaatlerinin her şeyin üzerinde tutulması gerekmektedir.
Şirketin yıllar itibariyle zarar ettiği ortada iken vergi incelemesine girmemek için vergi kanunları kapsamında ortaya çıkmamış olan verginin beyan edilip ödenmesi ve buna benzer uygulamalar sadece şirketin mali durumunu daha da kötüleştirmektedir. Şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tacir sıfatını haiz olduğu, her ne kadar hisselerinin tamamı Eskişehir Büyükşehir Belediyesine ait olsa da bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip bulunduğu ve kar amacıyla kurulmuş bir organizasyon olduğu göz ardı edilmeyerek şirketin mali durumunu zorlaştıran bu tür uygulamalardan vazgeçilerek, mali anlamda daha profesyonel bir yönetim anlayışı benimsenmelidir.
Şirketin mali iş ve işlemlerinin yürütülmesinde gerek kendi muhasebe birimi gerekse danışmanlık hizmeti aldığı yeminli mali müşavirlik firması olduğu ve yıllar itibariyle sürekli zarar ettiği ortada iken ilgili dönemlere ilişkin olarak Kurumlar Vergisi yönünden matrah artışına gidilmesinin profesyonel yönetim ilkelerine uygun olmadığı değerlendirilmektedir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.