Karar Künyesi
2020 yılına ait ilan ve reklam vergisi tahakkuk listesi, çevre temizlik vergisi tahakkuk listesi, eğlence vergisi tahakkuk listesi ve ruhsatlı işyerleri listesi üzerinden yapılan karşılaştırmalar sonucunda vergilendirme ve ruhsatlandırmaya yönelik faaliyet ve işlemlerin etkin yürütülememesi nedeniyle Belediyenin gelir kaybına uğradığı tespit edilmiştir.
Anayasa’nın 127’nci maddesinin son fıkrasında, idarelere görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Anayasada yer alan bu hüküm doğrultusunda Belediyelere 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu başta olmak üzere diğer ilgili mevzuatlar ile vergi, resim, harç ve katkı payı gibi gelirleri tahsil etme imkânı tanınmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin gelirleri” başlıklı 59’uncu maddesinde; kanunlarla gösterilen vergi, resim, harç ve katılım payları belediye gelirleri arasında sayılmış; aynı Kanun’un “Belediye başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinde ise; belediyenin gelir ve alacaklarının takip ve tahsilini sağlama yetkisi belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye başkanına verilmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda ise üst yönetici olarak belediye başkanlarının, kaynakların etkili şekilde elde edilmesi ve kullanılmasından sorumlu olduğu ve bu sorumluluğunu mali hizmetler birimi, iç denetçi ve harcama yetkilileri aracılığıyla yerine getireceği düzenlenmiş, idare gelirlerinin tahakkuku ile gelir ve alacakların takip ve tahsil işlemlerini yürütmek mali hizmetler biriminin görevleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemeler çerçevesinde belediye yönetiminin belediye gelirlerinin takip, tahakkuk ve tahsilat süreçlerinde yeterli etkinliği sağlayamadığı, aşağıda belirtilen alanlarda kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesine ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir.
İlan ve Reklamlara Ait Vergi Gelirlerinin Takip ve Tahsilinin Yapılmaması
Belediye sınırları içerisinde yer alan bazı işyerlerinin ilan ve reklam vergisi mükellefiyetlerinin tesis edilmediği ve vergi tahakkuk kayıtlarının yapılmadığı tespit edilmiştir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 12 ve 13’üncü maddelerinde; belediye sınırları ile mücavir alanlar içinde yapılan her türlü ilan ve reklamın yurt dışından gönderilen ilan ve reklamlar da dâhil olmak üzere, ilan ve reklam vergisine tabi olduğu ifade edilmiş, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzelkişilerin ise verginin mükellefi olduğu belirtilerek, sonraki maddesinde hangi ilan ve reklamlardan vergi alınmayacağı tek tek sayılmak suretiyle açıklanmıştır.
Diğer yandan, aynı Kanun’un 16’ncı maddesinde, söz konusu verginin, vergiye tabi ilan ve reklamlarda, ilan ve reklam işinin mükellefçe yapılması halinde ilan veya reklam işinin yapılmasından önce mükellef tarafından; ilan ve reklam işinin bu işi mutad meslek olarak ifa edenler tarafından yapılması halinde ise ilan ve reklam işini yapanlarca ilan veya reklamın yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci günü akşamına kadar verilecek beyanname üzerine, tarh ve tahakkuk ettirileceği hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemede ilan ve reklam vergisi yönünden Belediyenin yetki alanı içerisinde kalan ve faaliyetine devam ettiği tespit edilen 7 adet işyerinin, ilan ve reklam içeren tabelaları mevcut olmasına rağmen, ilan ve reklam vergisi mükellef kayıtlarının bulunmadığı görülmüş olup, söz konusu kayıtlarının bulunmaması da bu işyerlerinin ilan ve reklam vergisi tahakkuk kayıtlarının yapılamamasına neden olmuştur.
Belediye Sınırları İçerisinde Faaliyet Gösteren Bazı İşyerlerinin Çevre Temizlik Vergisi Tahakkuk ve Tahsilat İşlemlerinin Yapılmaması
Belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren işyerlerinin bir kısmının çevre temizlik vergisi tahakkuk ve tahsilatlarının yapılmadığı görülmüştür.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Çevre temizlik vergisi” başlıklı mükerrer 44’üncü maddesinde; Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yer alan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu belirtilmiş, verginin mükellefinin binaları kullananlar olduğu, mükellefiyetin ise binanın kullanımı ile başlayacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan Kanun’da çevre temizlik vergisinden özel işletmelere ait herhangi bir muafiyet ve istisnaya da yer verilmemiştir.
Belediye sınırları ve mücavir alan içerisinde bulunan 21 adet işyerinin ilan ve reklam vergisi mükellefiyeti bulunmasına rağmen çevre temizlik vergisi mükellefiyetinin bulunmadığı ve bu sebeple mezkûr işyerleri adına herhangi bir çevre temizlik vergisi tahakkukunun
yapılmadığı görülmüştür. Ayrıca bazı işyerlerinin faaliyet durumlarının tespitine yönelik olarak Zabıta Müdürlüğüne yaptırılan denetimler neticesinde 16 adet işyerinin, Belediye tarafından 2018 yılında kiraya verilen işyerlerinin vergi yönünden incelenmesi neticesinde de 2 adet işyerinin çevre temizlik vergisi tahakkuk kayıtlarının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sonuç olarak Belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren toplam 39 adet işyerinin çevre temizlik vergisi tahakkuk ve tahsilatının yapılmadığı anlaşılmıştır.
Belediye Sınırları İçindeki Bazı İşletmelerin İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı Olmaksızın Faaliyette Bulunması
Belediye sınırları ve mücavir alan içerisinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmaksızın faaliyet yürüten işletmelerin bulunduğu görülmüştür.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “İşyeri açma izni harcı” başlıklı 81’inci maddesinde; belediye sınırları veya mücavir alanlar içinde yer alan bir işyerinin açılmasının işyeri açma izni harcına tabi olduğu belirtilmiştir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’in 4’üncü maddesinde ise büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanlar içinde yetkili idarenin, büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu konularda büyükşehir belediyesi, bunların dışında kalan hususlarda ise büyükşehir ilçe belediyesi olduğu ifade edilmiştir.
Yine aynı Yönetmelik’in 6’ncı maddesinde yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan herhangi bir işyerinin açılamayacağı ve çalıştırılamayacağı, hüküm altına alınmıştır.
Dolayısıyla belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bu Yönetmelik kapsamındaki işyerlerinin açılıp faaliyet gösterebilmesi için ilgili belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması gerekmektedir.
Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünden temin edilen belgelerin incelenmesi neticesinde, ilan ve reklam vergisi ve eğlence vergisi mükellefiyeti bulunan 74 adet işyeri ile Belediye tarafından 2020 yılı içerisinde kiraya verilen 11 adet işyerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyette bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bazı işyerlerinin faaliyet durumlarının tespitine yönelik olarak Zabıta Müdürlüğüne yaptırılan denetimler neticesinde de 20 adet işyerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığı görülmüştür.
Sonuç olarak belediye sınırları ve mücavir alan içinde toplam 105 adet işyeri, işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyette bulunmaktadır. Ayrıca, ruhsatsız çalıştığı tespit edilen işyeri sayısı kadar işyeri açma izni harcının tahsil edilmemesi de Belediyenin gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır.
Belediyenin yetki ve görev alanında aktif olarak faaliyet gösteren ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı almak zorunda olan 105 adet işyerinin Belediyenin Zabıta Biriminde görevli memurlar aracılığıyla denetiminin yapılarak ruhsatlandırılmalarının sağlanması ve buna bağlı olarak da işyeri açma izni harcının zamanında tahsil edilmesi gerekmektedir.
Alışveriş Merkezi İçinde Yer Alan İşyerlerinden İlan ve Reklam Vergisi Alınmaması
Belediyenin ilan ve reklam vergisi gelirlerine yönelik yapılan incelemelerde alışveriş merkezi içinde yer alan işyerlerinden alınması gereken ilan ve reklam vergisinin takip ve tahsilinin yapılmadığı tespit edilmiştir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 12’nci maddesinde belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklamın, ilan ve reklam vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde; büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımını sağlamak, kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek, büyükşehir belediyelerin görevleri arasında sayılmıştır. Adı geçen Kanun’un 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde ise 7’nci maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen alanlar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilân ve reklamların vergileri ile asma, tahsis ve bakım ücretleri büyükşehir belediyesinin gelirleri arasında sayılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kanun koyucunun lafzından büyükşehir belediyelerinin Kanun’da belirtilen alanlar ile bu alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü ilan ve reklamların vergilerini, asma tahsis ve bakım ücretlerini almaya yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan ana arterde olsa dahi yol kenarındaki binaların ana caddeye cephesi olmayan yüzlerine veya bina içlerine asılan panolar
ile özel mülke konu bahçe, arsa veya araziye dikilen direkler ya da asılan panolar vasıtasıyla yapılan reklamların vergilerinin ilçe veya ilk kademe belediyelerince alınması gerekmektedir.
Belediye sınırları içinde bulunan alışveriş merkezinin iç cephesinde yer alan ilan ve reklamlara ait vergi gelirlerinin tahakkuk ve tahsilinin Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. İlgili mevzuat hükümleri uyarınca söz konusu gelirlerin tahakkuk ve tahsilinin Altınordu Belediyesi tarafından yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği Tarafından Verilen İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarının Takibinin Yapılmaması