Kurumda istihdam edilen kadrolu işçilerin birçoğunun yıllık izinlerinin düzenli olarak kullandırılmadığı görülmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 50’nci maddesinde, dinlenmenin çalışanların bir hakkı olduğu ve bu hakların kullanımının kanunla düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 53’üncü maddesinde işçilere yıllık izin verileceği ve yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği, 56’ncı maddesinde; yıllık ücretli iznin işveren tarafından bölünemeyeceği, bu iznin 53’üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesinin zorunlu olduğ, 59’uncu maddesinde ise; iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretinin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanun’un 60’ıncı maddesine dayanılarak çıkartılan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin “İzin Kullanma Dönemleri” başlıklı 5’inci maddesinde; işveren veya işveren vekillerinin, bu Yönetmelik’in 15’inci maddesinde belirtilen izin kurulu veya 18’inci maddesine dayanılarak bunun yerine geçenlere danışmak suretiyle işyerinde yürütülen işlerin nitelik ve özelliklerine göre, yıllık ücretli izinlerin, her yılın belli bir döneminde veya dönemlerinde verilmesini tayin edebileceği ve bunu işyerinde ilan edeceği belirtilmiştir.

Aynı Yönetmelik’in 10’uncu maddesinde ise; işveren veya işveren vekilinin, Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde, işçilerin tümünü veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulayabileceği ifade edilmiştir.

Kurum İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığından alınan kadrolu işçilerin izin durumuna ilişkin verilerde; toplam 224 işçinin 31.12.2020 tarihi itibariyle kullanılmayan yıllık izin gün sayıları;

100 günden fazla yıllık izin hakkı olan işçi sayısı: 31,


50 ile 100 gün arasında yıllık izin hakkı olan işçi sayısı: 82, 50 günün altında yıllık izin hakkı olan işçi sayısı: 111

olduğu görülmektedir. Bu işçilerin emekli olması durumunda kullandırılmayan yıllık ücretli izin hakları kendilerine izin ücreti olarak ödenecektir.

Kurum bünyesinde istihdam olunan işçilerin izinlerinin yukarıdaki hükümlere istinaden belli bir dönem veya dönemler belirlenerek kullandırılmaması, izinlerin birikmesine yol açmaktadır.

Ayrıca İş Kanunu’nun 59’uncu maddesinde yer alan iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçilerin hak kazanıp da kullanmadığı izinlerinin sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden yıllık izin ücreti olarak kendisine veya hak sahiplerine ödenmesine ilişkin hüküm, mali bir hak olarak görülerek yıllık iznin kullanılmamasına ilişkin bir esneklik olarak görülmemelidir. Bu hükmün, izin kullanılamadan iş akdinin feshedilmiş olması gibi zaruri durumlarda işçilerin mağduriyetinin önlenmesi olarak anlaşılması gerekmektedir.

Sonuç olarak, biriken bu izinler gelecekte işçilerin emekli olması veya iş sözleşmesinin son bulması durumunda işçilerin son ücreti esas alınarak hesaplanacak toplu izin ücreti ödemelerine dönüşeceğinden Kurumun yüksek bir mali külfetle karşı karşıya kalması riskini oluşturmaktadır.

Kurum tarafından işçilerin ücretli yıllık izinlerinin düzenli olarak kullandırılması ve izinlerin biriktirilmesinin önüne geçilmesi ayrıca halen birikmiş izni bulunan personelin izinlerinin kullandırılması hususunda gerekli özen ve hassasiyetin gösterileceği belirtilmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?