Üniversite Hastanesinde görev yapan hekimlerin tıbbi kötü uygulamaları nedeniyle İdare aleyhine açılan tazminat davalarında, davanın sigorta şirketine ihbar edilmesine ilişkin sürecin takip edilmediği ve dava neticesinde ödenen tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketinden talep edilmediği tespit edilmiştir.

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ’in “Primlerin Ödenmesi ve Kurum Katkılarının Tahsili ile İadesi” başlıklı 3’üncü maddesinde, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile sözleşmeli aile hekimlerinin, yaptıracakları sigorta sözleşmesinin primlerini sigortacıya veya sigorta acentesine ödedikten sonra, ödedikleri prim tutarının yarısını döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden geri alacağı hüküm altına alınmıştır. Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında İdare bütçesinden 2022 yılında toplam 88.444,75 TL ödeme yapılmıştır.


Sağlık Meslek Mensuplarının Tıbbî İşlem ve Uygulamaları Nedeniyle Soruşturulmasına ve İdarece Ödenen Tazminatın Rücu Edilmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 12’nci maddesinin birinci fıkrasında; tıbbî işlem ve uygulama nedeniyle tazminat ödenmesi talebiyle aleyhine dava açılan idarenin, davayı sağlık meslek mensubuna; mesleki malî sorumluluk sigortası bulunan sağlık meslek mensubunun da sigortacıya ihbar edeceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Yönetmelik’in 12’inci maddesinin ikinci fıkrasında ise rücu istemi tanımlanmıştır. Buna göre rücu istemi; sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar sebebiyle idare aleyhine açılan davada mahkeme kararına göre idarece ödenen meblağın; ancak kasten görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullandığı kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile tespit edilmesi halinde ilgili sağlık meslek mensubundan tazminata konu olaydaki kusur oranı gözetilerek ödenmesinin istenilmesidir. Bu bağlamda idarenin sorumlu sağlık meslek mensubuna rücu edebilmesi için sağlık meslek mensubunun görevini kötüye kullandığının kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile tespit edilmiş olması gerekmektedir.

Yapılan incelemede tıbbi kötü uygulamalar nedeniyle İdare aleyhine açılan tazminat davalarında İdarenin dava dilekçesini davada yapılacak savunmaya esas belgelerin temin edilmesi amacıyla ilgili hekime tebliğ ettiği, ancak hekimin sigorta şirketine ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin takip edilmesine yönelik bir uygulamanın olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca sorumlu sağlık meslek mensupları aleyhine kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı bulunmadığı için rücu mekanizması da işletilmemiştir. Dolayısıyla sigorta primlerinin yarısı İdare bütçesinden karşılanmasına rağmen, tıbbi kötü uygulama nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat giderleri İdarenin üzerinde kalmaktadır. Tıbbi kötü uygulama nedeniyle açılan davalar nedeniyle Mersin Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi bütçesinden 2022 yılında toplam 172.589,29 TL maddi ve manevi tazminat ile yargılama gideri ödendiği görülmüştür.

Kamu İdaresi cevabında; ilgili mevzuatta kamu kurum ve kuruluşlarının poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi karşısında yetkilendirilmediğini, rizikonun gerçekleştiği hastanenin karşı karşıya kaldığı talep, dava vs. durumunda ihbar yapılabilmesi için sigorta ettirene (sağlık meslek mensubuna) bilgilendirmenin yapılmakta olduğunu ifade etmiştir.

Sağlık Meslek Mensuplarının Tıbbî İşlem ve Uygulamaları Nedeniyle Soruşturulmasına ve İdarece Ödenen Tazminatın Rücu Edilmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in


12’nci maddesinin birinci fıkrasında; tıbbî işlem ve uygulama nedeniyle tazminat ödenmesi talebiyle aleyhine dava açılan idarenin, davayı sağlık meslek mensubuna; mesleki malî sorumluluk sigortası bulunan sağlık meslek mensubunun da sigortacıya ihbar edeceği hüküm altına alınmıştır.

Kamu İdaresinin cevabında; hastanenin karşı karşıya kaldığı talep, dava vs. durumunda ihbar yapılabilmesi için sigorta ettiren sağlık meslek mensubuna bilgilendirmenin yapılmakta olduğu ifade edilmiş ise de yapılan denetimlerde; tıbbi kötü uygulamalar nedeniyle İdare aleyhine açılan tazminat davalarında dava dilekçesinin ilgili hekime tebliği uygulamasının, İdarenin hazırlayacağı savunmaya esas belgelerin teminine yönelik olduğu görülmektedir. Sağlık meslek mensubunun sigorta şirketine ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin takip edilmesine yönelik bir uygulamanın olmaması nedeniyle açılan davanın savunmasına yönelik belge ve bilgileri İdareye veren hekimin sigorta şirketine ihbarda bulunma tasarrufu tamamen kendi inisiyatifine kalmaktadır.

Dolayısıyla, Kamu İdaresi cevabında ileri sürüldüğü gibi savunmaya esas belgeleri talep etmek üzere dava dilekçesinin ilgili hekime gönderilmesi, konunun ilgili hekim tarafından sigorta şirketine ihbarda bulunulması ve takibi sonucunu sağlamadığından İdarenin cevabında ileri sürülen hususlar yeterli görülmemektedir.

Sonuç olarak; tıbbi kötü uygulama nedeniyle İdare aleyhine açılan davalara ilişkin olarak İdare ve sorumlu sağlık meslek mensubu tarafından mevzuatta öngörülen ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesinin sağlanması ve dava neticesinde ödenen tazminat ve yargılama giderlerinin sigorta şirketinden talep edilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?