Karar Künyesi
Mali kuruluşlardan alınan kredilerin, sözleşme süresince işleyecek tüm faizlerinin, kredinin kullanıldığı yılda faaliyet gideri olarak gösterildiği tespit edilmiştir.
23.12.2014 tarih ve 29124 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “Faiz giderleri ve faiz gelirleri” başlıklı 36’ncı maddesinde, kamu idarelerinin mali kuruluşlardan yaptıkları borçlanmalar dolayısıyla tahakkuk eden faizlerin, ilgili oldukları dönemde gider yazılacağı belirtilmiştir.
27.05.2016 tarih ve Mükerrer 29724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 289’ uncu maddesinde 381-Gider Tahakkukları hesabının niteliği açıklanmış olup, bu hesabın tahakkuk etmiş giderlerden kaynaklanan ancak gelecek aylarda ödenebilir duruma gelecek olan borçlar ile 481-Gider Tahakkukları hesabında kayıtlı tutarlardan vadesi bir yılın altına inenlerin izlenmesi için kullanacağı ifade edilmiştir. Aynı Yönetmelik’in 338’inci maddesinde 481 Gider Tahakkukları hesabının niteliği açıklanmış olup, bu hesabın tahakkuk etmiş giderlerden kaynaklanan ancak içinde bulunulan faaliyet dönemini takip eden dönemden sonraki dönemlerde ödenebilir duruma gelecek borçların izlenmesi için kullanılacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, tahakkuk eden faizlerin ilgili oldukları dönemde gider yazılacağı, tahakkuk etmiş ancak gelecek aylarda veya yıllarda ödenebilecek borçlar için 381-481 Gider Tahakkukları hesabının kullanacağı anlaşılmaktadır.
Ayrıca Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin 5’inci maddesinde muhasebe ilke ve kurallarının dayanağını oluşturan kavramlar arasında sayılan “dönemsellik” kavramı ile kamu idarelerinin faaliyetlerinin, belirli dönemlerde raporlanacağı ve her dönemin faaliyet sonucunun diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanacağı belirtilmiştir.
Ancak yapılan incelemede, Kurumun mali kuruluşlardan sağladığı kredilere ilişkin gelecek dönemlerde işleyecek olan faizlerin, ilgili oldukları dönemde gider yazılması gerekirken, mevzuata aykırı olarak kredinin alındığı yılda 381 ve 481-Gider Tahakkukları hesabına alacak, 630 Giderler hesabına borç kaydedildiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, gelecek yılların gideri olan 7.314.007,49 TL faiz tutarının 481-Gider Tahakkukları Hesabına kaydedilmesi sonucu bu hesabın gerçek durumu yansıtmadığı değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Alınan kredilere ilişkin işleyecek faizlerin tamamının kredilerin kullanıldığı yılda faaliyet gideri olarak muhasebeleştirilmesi nedeniyle gider tahakkukları hesabının gerçek durumunun yansıtılması gelecek yılların gideri olan 7.314.007,49 TL faiz tutarının 481- Gider tahakkukları hesabına kaydedilmesi sonucu sağlanmış olup, takip eden dönemlerde tenkit ve tavsiyelere göre işlem yapılacaktır.” denilmiştir.
Sonuç olarak Kurum tarafından gönderilen cevapta, “gider tahakkukları hesabının gerçek durumunun yansıtılması gelecek yılların gideri olan 7.314.007,49 TL faiz tutarının 481- Gider tahakkukları hesabına kaydedilmesi sonucu sağlanmıştır” demektedir. Ancak, bulguda yapılan tespit, bu tutarın 481-Gider Tahakkukları Hesabına kaydedilmemesi gerektiğine ilişkindir. Bulguda da açıkladığımız üzere, mali kuruluşlardan sağlanan kredilerin faizleri tahakkuk ettikleri dönemde giderleşleştirilecektir. Bu kredilere ilişkin olarak gelecek dönemde işleyecek olan faizler ise, ilgili oldukları dönemde giderleştirilecektir. Ancak İdare, mali kuruluşlardan sağlanan krediler için gelecek dönemlerde işleyecek olan faiz tutarlarını 481- Gider Tahakkukları Hesabına alacak 630-Giderler Hesabına borç kaydetmek suretiyle giderleştirmiştir. Oysaki giderleştirilen bu tutar henüz tahakkuk etmemiş, gelecek dönemlerde işleyecek faiz tutarlarıdır.
Bu hatalı uygulama, 630-Giderler Hesabı ile 481-Gider Tahakkukları Hesabının 2018 yılı mali tablolarında 7.314.007,49 TL fazla görünmesine sebep olmuştur.