Belediyenin 2009-2018 yılları arasında meclis kararlarına ve düzenlediği çeşitli yönetmeliklere istinaden her yıl yayımlanan gelir tarifesi cetvelinde araç devir ücreti, otobüs devir ücreti, dolmuş devir ücreti, dolmuş ruhsat harcı, otobüs ruhsat harcı, araç durak aidat


ücreti, dolmuş durak aidat ücreti, otobüs durak aidat ücreti, minibüs hat devir ücreti, c plakalı araçların devrinde devir ücreti, c plakalı araçların anne-baba-kardeşler arası devirleri ücreti, işyeri devir ücreti, su basman ücreti, parselasyon ücreti, hat devir ücret, ticari plaka tahsis ücreti gibi harç ve katılma payı konusu olmayan konularda kanuna aykırı olarak ücret alındığı tespit edilmiştir.

Türkiye cumhuriyeti anayasasının vergi ödevi başlıklı 73’ncü maddesinin 3’ncü fıkrasında vergi resim harç ve benzeri mali yükümlülüklerin ancak kanunla konulabileceği, değiştirilebileceği ve kaldırılabileceği düzenlenmiştir. Vergilerin Kanuniliği ilkesi gereği mali yükümlülük getiren düzenlemelerin kanunla yapılması gerektiğinden, yönetmelikle mükelleflere mali yükümlük ihdas edilmesi mümkün değildir.

2464 sayılı Kanunun “Ücrete tabi işler başlıklı” 97’nci maddesi ile belediyeler, bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili kılınmışlardır. Ancak ilgililerden bu maddeye göre belirlenen tarife uyarınca ücret alınabilmesi için öncelikle ilgililer tarafından bir hizmet isteğinin olması, belediyeler tarafından hizmetin ifa edilmesi ve bu hizmetin de harç veya katılma payına konu edilmemiş olması gerekmektedir. Belediye bu ücretleri talep ederken ilgililer kendisinden herhangi bir hizmet talebinde bulunmamakta, kendisi de ilgiliye bir hizmet ifa etmemektedir.

Bu husus belediyeye karşı çok sayıda dava açılmasına sebep olmuştur. Belediye davacı vekilleri tarafından belediye başkanlığınca aynı sebeplerle tesis edilen işlemlere karşı açılan dava sayısı 150’yi aştığı için Avukatlık asgari ücret tarifesinin 22’nci maddesi uyarınca seri dava kabul edilerek kaybedilen davalarda karşı tarafa daha çok avukatlık vekâlet ücreti ödenmesine sebep olmuştur. Ayrıca idareyi, eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutan Anayasanın 125’nci maddesinin son fıkrası, yargı yeri kararı uyarınca iadesi gereken bir miktar paranın, idarenin tasarrufunda kalan sürede ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesini de kapsamaktadır. İadesi gereken tutar yönünden idare ile davacı arasındaki ilişki, iadenin yargı kararıyla hüküm altına alınması nedeniyle yönetilen-idare ilişkisi olmaktan çıkarak, bir borç ilişkisine dönmektedir. Dolayısıyla bu ilişkinin borçlusu tarafından alacaklısına, paranın tasarrufundan yoksun kalınan süre için; Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanununa göre yasal faiz ödenmesi gereken hallerde hangi oranda faiz ödeneceğini düzenleyen, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre yasal faiz de ödenmesi gerekmektedir.


Açıklanan nedenlerle belediye istisnasız tüm davaları kaybetmekte, parayı yasal faiziyle birlikte ilgilisine iade etmekte ayrıca yargılama giderleri ile avukatlık vekâlet ücretini ödemek sorunda kalarak kamu zararına sebep olmaktadır.

Belediyenin, 2464 sayılı Kanunun 97’nci maddesine aykırı olarak ücretler belirleme hususuna son vermesi gerektiği düşünülmektedir.

Kamu idaresi cevabında; "Bahse konu Bulgu’da belirtilen, 2464 sayılı Kanunun 97’nci maddesinde “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerine düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir” denilmektedir. Bulgu nedeni kanun incelendiğinde Başkanlığımız tarafından yapılan işlemlerin, 2464 sayılı kanunun 97. Maddesi hükümleri çerçevesinde gerçekleştiği kanuna aykırı herhangi bir işlem yapılmadığı görülmektedir. Belediyemiz tarafından ücrete tabi tutulan hizmetler ( Araç devir ücreti, otobüs devir ücreti, dolmuş devir ücreti, dolmuş ruhsat harcı, otobüs ruhsat harcı, araç durak aidat ücreti, dolmuş durak aidat ücreti, otobüs durak aidat ücreti, minibüs hat devir ücreti, c plakalı araçların devrinde devir ücreti, hat devir ücret, ticari plaka tahsis ücretleri) 2464 sayılı kanunun yanı sıra, Ticari Taksi ve Taksi Durakları Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Umum Servis Araçları Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ve Toplu Taşıma Araçları Yönetmeliği de dikkate alınarak düzenlenmiştir. Ayrıca Bulgu’da belirtilen; anne-baba-kardeşler (1.Derece Akrabalar) arası devirleri ücreti konusu 19.07.2016 tarih ve 849 sayılı Büyükşehir Belediye Meclis Kararına istinaden kaldırılmıştır. Bulgu konusu ücret belirleme işlemleri ile ilgili, 2464 sayılı kanunun 97. Maddesi hükümlerine aykırılık olmadığı düşünülmekte olup, Belediye Başkanlığımız tarafından yapılan iş ve işlemler bulguda ki hususlar dikkate alınarak tekrardan değerlendirilecektir." ifadesi yer almaktadır.

Sonuç olarak, Kamu idaresi cevabında özetle belirtilen ücretlerin mevzuata uygun olarak alındığı belirtilmiş ise de belediyenin 2009-2018 yılları arasında meclis kararlarına ve düzenlediği çeşitli yönetmeliklere istinaden her yıl yayımlanan gelir tarifesi cetvelinde (araç devir ücreti, otobüs devir ücreti, dolmuş devir ücreti, dolmuş ruhsat harcı, otobüs ruhsat harcı, araç durak aidat ücreti, dolmuş durak aidat ücreti, otobüs durak aidat ücreti, minibüs hat devir ücreti, c plakalı araçların devrinde devir ücreti, c plakalı araçların anne-baba-kardeşler arası devirleri ücreti, işyeri devir ücreti, su basman ücreti, parselasyon ücreti, hat devir ücret, ticari plaka tahsis ücreti gibi ) harç ve katılma payı konusu olmayan ücretlerin alınmasına karşı


mahkemede açılan davaların tamamını kaybettiği gözönünde alındığında yaklaşık 9 yıldır kanuna aykırı bir uygulamanın ısrarla devam ettirildiği görülmektedir. Bu nedenle parayı, yasal faizini, yargılama giderlerini ve avukatlık vekâlet ücretini ilgilisine ödeyerek belediyeyi daha fazla zarara uğratmamak için 2464 sayılı Kanunun 97’nci maddesine aykırı olarak ücret belirleme hususuna son vermesi gerektiği düşünülmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?