Mülkiyeti Sarayköy Belediyesine geçen ancak muhasebe kayıtlarında görünmeyen bir taşınmazın, Kurumun iştiraki olan Şirketin prim borçlarına karşılık Sosyal Güvenlik Kurumuna devir işlemine ilişkin muhasebe kayıtlarının hatalı olduğu görülmüştür.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 250 Arsa ve Araziler Hesabı ile ilgili 188 ve 189’uncu maddelerine göre, edinilen arazi ve arsalar bütçeden gider yapılmak suretiyle elde edilmişse, maliyet bedeli üzerinden bir taraftan 240 hesabına borç, ödenen tutar da 103 Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hesabı veya ilgili diğer hesaplara alacak kaydedilirken diğer taraftan 830 Bütçe Giderleri Hesabına borç 835 Gider Yansıtma Hesabına da alacak kaydedilecektir. Mevcut olan arsa ve arazilerden değer tespiti yapılanlar ise bu değer üzerinden 240 hesabına borç, 500 Net Değer/Sermaye Hesabına alacak kaydedilirken bedelsiz olarak kuruma intikal eden arsa ve araziler ise tespit edilen değerleri üzerinden 240 hesabına borç, 600 Gelirler Hesabına da alacak kaydedilecektir.


Arazi ve arsalar satıldığında muhasebede kayıtlı değeri 250 hesabına alacak kaydedilip satış bedeli ile kayıtlı değeri arasındaki olumlu farkın 600 Gelirler Hesabına alacak kaydedilmesi, satış bedelinin ise ilgili aktif hesaplara borç kaydedilirken satış bedeli ile kayıtlı değeri arasındaki olumsuz farkın 630 Giderler Hesabına borç kaydedilmesi gerekmektedir. Ayrıca yine satış bedelinin 800 Bütçe Gelirleri Hesabına alacak ve 805 Gelir Yansıtma Hesabına da borç kaydedileceği Yönetmelik’te belirtilmektedir.


Yapılan incelemelerde, Belediyenin hissedarı bulunduğu Şirkete borcu olduğu, Şirketin de Belediyeden zamanında tahsil edemediği alacakları nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna


ödeyemediği prim borçlarının bulunduğu, Belediyenin Şirkete, Şirketin de Sosyal Güvenlik kurumuna olan borcunun kapatılması için Şirketin borcuna karşılık Belediyenin mülkiyetinde olan ancak muhasebe kayıtlarına bulunmayan bir taşınmazın Sosyal Güvenlik Kurumuna devredildiği görülmüştür.

Yapılan devir işleminde 120 Gelirlerden alacaklar Hesabı’na 3.195.094,38 TL alacak, 320 Bütçe Emanetleri Hesabı’na ise aynı tutarda borç kaydı yapılmıştır. Bu işlemin muhasebe dilindeki açıklaması, gelir tahakkuku yapılan ancak henüz tahsil edilmemiş bir alacağın yine tahakkuk etmiş ancak henüz ödemesi yapılmamış olan bir borca karşılık mahsup edilmesi, hesaben ödemesinin yapılmasıdır.

Ancak yukarıda anlatılan ve üç farklı kurumu ilgilendiren borç – alacak ilişkisi ve mahsuplaşma yöntemi göz önüne alındığında yapılan muhasebe işlemi yönetmelik hükümlerine ve muhasebe ilkelerine uygun görünmemektedir.

Zira Kurumun kendine ait olan ancak kayıtlarında görünmeyen bir taşınmazı devretmek için öncelikle kayıtlarına geçirmesi gerekmektedir. Bu da taşınmazın elde edinim yöntemine göre yukarıda yer verilen muhasebe ilkeleri doğrultusunda yapılmalıdır. Daha sonra ise devir işlemi gerçekleştiğinde taşınmazın cinsine göre (buradaki işlemde arsa) ilgili maddi duran varlık hesabına alacak kaydı karşılığı 320 hesabına borç kaydı yapılarak borç alacak ilişkisi muhasebe kayıtlarından çıkarılmalıdır.

Ayrıca taşınmaz satışı ya da satış mahiyetinde değerlendirilecek devir işlemlerinde muhasebe yönünden dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise taşınmazın satış ya da devir değeriyle muhasebe değeri arasındaki olumlu ya da olumsuz farktır. Yönetmelik hükümlerinde de belirtildiği gibi taşınmazın satış bedeli, muhasebe kayıtlarındaki değerinden fazla ise aradaki farkın 600 Gelirler Hesabı’na alacak, düşük ise aradaki farkın 630 Giderler Hesabı’na borç Kaydedilmesi gerekecektir. Ancak devir işlemine ilişkin yevmiye kaydına bakıldığında 600 ya da 630 Gelirler Hesabına yapılmış herhangi bir işlem de görülmemektedir.

Kamu idaresi tarafından hatanın varlığı kabul edilmiş ve 2022 yılı itibarıyla mevzuata uygun işlem yapılacağı belirtilmiş olsa da yapılacak işlem 2021 yılı mali tablolarını etkilemeyecektir.

Taşınmazların edinilmesi ve elden çıkarılması durumlarında yapılan işlemin mali tablolara nasıl aktarılacağı mevzuat hükümlerine de değinilerek yukarıda açıklanmıştır.


İdarenin bundan sonra gerçekleştireceği taşınmaz alım - satımlarında bu hükümlere uygun biçimde işlem tesis etmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?