Keçiören ilçe sınırları içerisinde faaliyet gösteren özel okul ve özel sağlık kuruluşlarına ait binalardan bazılarından emlak vergisi ve çevre temizlik vergisinin hiç alınmadığı, özel sağlık kuruluşlarına ait binalar için vergi değerinin “hastane-klinik” olarak hesaplanması gerekirken “ticarethane ve mesken” olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinde; Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği, 7’nci maddesinde; Bina Vergisinin matrahının, binanın bu kanun hükümlerine göre tesbit olunan vergi değeri olduğu, 8’inci maddesinde ise, Bina vergisinin oranının meskenlerde binde bir, diğer binalarda binde iki olduğu, bu oranların, 5216 sayılı Kanunun uygulandığı büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde % 100 artırımlı olarak uygulanacağı, Cumhurbaşkanının, vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir.

11’inci maddesinde ise “Vergi Tarh ve Tahakkuku” detaylı bir şekilde bir şekilde açıklanmıştır.

Diğer taraftan 1319 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde “daimi muafiyetler” ve 5’inci maddesinde ise “geçici muafiyetler” sayma yoluyla düzenlenmiştir. Gerek 4’üncü maddede gerekse 5’inci maddede özel okullara ait binaların emlak vergisinden muaf olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Sadece 1319 sayılı Kanun’un 4/r maddesinde, karşılıklı olmak şartıyla Uluslararası Andlaşmalar hükümlerine göre azınlık sayılan cemaatlara ait özel okul binalarının emlak vergisinden daimi muaf olduğu düzenlenmiştir.

1319 sayılı Kanun’un 29/b maddesine göre, binalar için vergi değeri; Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31’inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan yönetmelik hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, hesaplanan bedeldir.

Buna göre, binaların vergi değeri; arsa (payı) değeri ile yıllar itibariyle belirlenen bina metrekare normal inşaat maliyetlerinin toplamından oluşmaktadır.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü verileri ile açık kaynak tarama sonuçlarının teyit edilerek değerlendirilmesi neticesinde, Keçiören sınırları içerisinde faaliyet gösteren özel okul sayısının 356 adet olduğu, bu bağlamda söz konusu sayı kadar mükellef olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Hal böyle iken Kurum bilgi sistemi üzerinden özel okullara ait mükellef dosyalarının incelenmesi neticesinde, emlak vergisi mükellefiyeti olan özel okul sayısının 273 adet olduğu, bu çerçevede, emlak vergisi alınmayan özel okul sayısının 83 adet olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, özel okul binalarının %23,3’ünden emlak vergisinin alınmadığı sonucunu ortaya koymaktadır.

Sağlık Bakanlığı verileri ile açık kaynak tarama sonuçlarının teyit edilerek değerlendirilmesi neticesinde, Keçiören sınırları içerisinde faaliyet gösteren özel sağlık kuruluşu sayısının 53 adet olduğu, bu bağlamda söz konusu sayı kadar mükellef olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Ancak Kurum bilgi sistemi üzerinden özel sağlık kuruluşlarına ait mükellef dosyalarının incelenmesi neticesinde, emlak vergisi mükellefiyeti olan özel sağlık

kuruluşunun 46 adet olduğu, bu çerçevede, emlak vergisi alınmayan özel sağlık kuruluşu sayısının 7 adet olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, özel sağlık kuruluşu binalarının

%13,2’sinden emlak vergisinin alınmadığı sonucunu ortaya koymaktadır.


Diğer taraftan 30 adet özel sağlık kuruluşuna ait binanın vergi değerinin “hastane- klinik” olarak hesaplanması gerekirken “ticarethane”, 10 adetinin ise “mesken” olarak kayıtlarda yer aldığı ve buna göre vergilendirildiği tespit edilmiştir. 1319 sayılı Kanun’un 29/b maddesine göre, binalar için vergi değerini etkiyen parametrelerinden birinin Maliye ve Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri olduğu göz önüne alındığında, “hastane-klinik” için belirlenen değerin ticarethane ve mesken için belirlenen değerin üzerinde olduğu, bu bağlamda Kurumun daha düşük bir vergi değeri üzerinden emlak vergisi aldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durum da kuşkusuz Kurum gelirlerinin daha düşük seviyede kalmasına sebep olacaktır.

Öte taraftan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun mükerrer 44’üncü maddesine göre, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, verginin mükellefinin binaları kullananlar olduğu ve mükellefiyetin, binaların kullanımı ile başlayacağı düzenlenmiştir. 2464 sayılı Kanun’un 44’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında, hangi kurum ve kişilerin çevre temizlik vergisinden muaf oldukları sayma yoluyla belirtilmiş, gerek anılan maddede gerekse 2464 sayılı Kanun’un ilgili diğer maddelerinde özel okul ve özel sağlık kuruluşlarına ait binalardan çevre temizlik vergisi alınmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

Hal böyle iken yapılan incelemede; 2464 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuatta herhangi bir muafiyet hükmü bulunmamasına rağmen toplam 356 adet özel okul binasının 211 adetinden çevre temizlik vergisinin alınmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, özel okul binalarının %59,2’sinden çevre temizlik vergisinin alınmadığı sonucunu ortaya koymaktadır.

Öte taraftan 53 adet özel sağlık kuruluşunun 24 adetinden çevre temizlik vergisinin alınmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, özel sağlık kuruluşu binalarının %45,2’sinden çevre temizlik vergisinin alınmadığı sonucunu ortaya koymaktadır.

Yukarıda açıklanan durum, Kurumun gelir kaybına sebep olmaktadır.


Kamu idaresi cevabında; “Bulguda belirttiğiniz eksiklikler kapsamında, Belediyemiz sınırları içerisinde faaliyet gösteren özel okulların ve özel sağlık kuruluşlarının mevcut

beyanları incelenmiş olup, Emlak Vergisi Kanunu’nda yer alan ilgili vergi oranları (Ticarethane/Hastane ve Klinik binaları) ile gerekli beyan düzeltme işlemlerine başlanılmıştır. Düzeltme işlemleri sırasında değişiklikler ortaya çıkması halinde (fark tahakkuk işlemi) ise mükelleflerimize söz konusu durum tebligatlar yapılarak bildirilmektedir. Bu konudaki işlemlerimizin takibi idaremizce özenle yapılacaktır.” denilmiştir.

Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından bulgu konusuna iştirak edildiği, belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren özel okul ve özel sağlık kuruluşlarının mevcut beyanlarının incelenerek gerekli düzeltme işlemlerinin yapıldığı ve sonraki uygulamalarda gerekli hassasiyetin gösterileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla; bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?