Karar Künyesi
İdarede sözleşmeli olarak istihdam edilen personel müdür kadrolarında vekâleten görevlendirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümlere ilişkin genel ilkeleri açıklayan 128’inci maddesinin ilk fıkrasında, devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle gördürülmesi hüküm altına alınmış, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstihdam
Şekilleri” başlıklı 4’üncü maddesinde de, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenlerin memur sayılacağı belirtilmiştir.
17.5.1987 tarih ve 19463 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 99 Seri No’lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde, bir görevin vekâleten yürütülmesi halinde görevin gerekleri ve nitelikleri değişmeyeceğinden bu görevi vekâleten yürütecek olanların asil memurda aranan şartlara sahip olmaları gerektiği, asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren gördürülmesinin mümkün olduğu açıklaması yer almıştır.
Ayrıca, 28.06.1978 tarih ve 16330 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 6’ıncı maddesinde, ilgililerin sözleşmelerinde belirtilen görev dışında başka bir işte çalıştırılamayacağı belirtilmiş, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasında da, sözleşmeli olarak çalışılabilecek unvanlar arasında müdür kadroları yer almamıştır.
Yukarıda yer alan gerekçeler karşısında, genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerinin yerine getirilmesiyle görevli birim yetkililerinin 657 sayılı Kanun’a tabi devlet memuru olmaları gerektiği açıktır. Söz konusu istihdam ihtiyacı ya devlet memurları arasından ya da 5393 sayılı Kanun’un 49’uncu maddesinin altıncı fıkrası kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar arasından karşılanmalıdır.
Ayrıca 657 sayılı Kanun’a göre memur ve amir arasında hiyerarşi bulunmaktadır. Dolayısıyla sözleşmeli personelin memur ve amiri arasında bir hiyerarşik kademeye konulması veya bir memurun amiri olması mevzuat hükümlerine aykırıdır. 657 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmeliklere göre bir memurca yürütülmesi gereken müdürlük görevi vekâleten de olsa sözleşmeli statüsündeki bir personel eliyle yürütülemez. Aksi uygulama 657 sayılı Kanun’un belirttiği kariyer ve liyakat ilkelerini zedeleyecek, Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik ile yapılan düzenlemeleri devre dışı bırakacaktır.
İdare verdiği cevapta; söz konusu birimlerde yeterli bilgi ve tecrübeye sahip personel olmadığından 6 sözleşmeli personelin Şube Müdürü Vekili (tedviren görevlendirme) olarak görevlendirildiğini ve bu görevlendirmeler için herhangi bir ücret ödemesi yapılmadığını ancak
söz konusu birimlerde kendilerinden daha tecrübeli, bilgili ve yetkin personel bulunması durumunda görevlendirmelerin memur personel içinden yapılacağını belirtmiştir.
İdare'de müdür kadrolarında vekaleten görevlendirilebilecek yeterli sayıda memur statüsünde personel bulunmakta olduğundan, sözleşmeli personele müdürlük görevinin ücretsiz olarak vekaleten (tedviren) verildiği şeklindeki kurum cevabı yukarıda yer alan yasal gerekçeleri karşılamamaktadır.
Sonuç olarak, memurlarca yürütülmesi gereken müdürlük görevinin, vekâleten de olsa sözleşmeli statüsündeki personel eliyle yürütülmesi mevcut yasal düzenlemelere aykırılık oluşturmaktadır.