Spor İstanbul'da nakit varlıkların etkili, ekonomik ve verimli olacak şekilde değerlendirilmediği görülmüştür.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18’inci maddesinin ikinci fıkrasında, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği ifade edilmiştir.


Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği’nin “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde; belediyeler ile bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri ile birliklerinin bu Yönetmelik’e tabi olduğu belirtilmiştir.

Aynı Yönetmelik’in “Uygulama ve kullanılacak araçlar” başlıklı 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında ise;

Genel bütçe kapsamı dışındaki kamu idareleri, kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan her türlü mali kaynaklarını kamu sermayeli bankalarda aşağıdaki araçları kullanarak değerlendirmekle yükümlüdür:

  1. TL cinsi vadesiz ve/veya vadeli mevduat ile özel cari hesap ve/veya katılma hesabı…” hükümleri yer almaktadır.

Mezkur mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere Şirketin, hüküm ve tasarrufu altında bulunan mali kaynaklarını etkili, ekonomik ve verimli olacak şekilde yönetmesi gerekmektedir. Şirket, banka hesaplarındaki mevduatlarını Yönetmelik hükümleri gereğince değerlendirmelidir.

Yapılan incelemede, Şirkete açılan toplam 17 icra borcu davasından; 14 davanın İstanbul ilinde, 3 davanın ise farklı illerde görüldüğü ve Şirket tarafından, davalı sıfatı ile katıldığı bu davaların 1 tanesi hariç tamamı için, İcra Dairelerine dava konusu alacak tutarları kadar nakit paranın teminat olarak yatırıldığı tespit edilmiştir. Bu durum neticesinde 16 icra borcu dava dosyası için toplam 998.321,90 TL’lik nakdi teminat İcra Dairelerine yatırılmış durumdadır. Oysa bu dava dosyaları için İcra Dairelerine diğer 1 davada olduğu gibi nakit teminat yerine teminat mektubu verilebilme imkânı bulunmaktadır.

Şirketin 2021 yılsonu Bilançosu itibariyle Bankalar Hesabında bulunan mevduatı 209.414,28 TL’dir. İcra Dairelerine nakdi teminat olarak yatırılan 998.321,90 TL’lik tutar, Şirketin dönem sonu itibariyle bankadaki mevduatının yaklaşık 4,8 katını oluşturmaktadır. Dolayısıyla, nakdi teminat verilmek yerine, İcra Dairelerine teminat mektubu sunularak bu yükümlülüğün yerine getirilmesi ve nakit varlıkların da Şirket adına bir kamu bankasında açtırılacak vadeli hesapta değerlendirilmesi gerekirdi. Bu durumda Şirket karlılığının olumlu olarak etkileneceği muhakkaktır. Çünkü Şirketin banka mevduat hesabında gün sonları itibariyle kalan bakiyeleri, repo hesabında yaklaşık yıllık %9’luk faiz oranı ile değerlendirdiği, 1 dava için vermiş olduğu teminat mektubu içinse yıllık %1,25’lik oran ile komisyon gideri maliyetine katlandığı anlaşılmaktadır.


Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından; bulgu konusu husus hakkında çalışmaların başlatıldığı, takip eden yıllarda gerekli düzeltmelerin yapılacağı ifade edilmektedir.

Sonuç olarak, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri göz önünde bulundurularak Şirketin hak ve menfaatlerinin gözetilmesinin, sermayeyi ve karlılığı olumsuz etkileyecek her türlü işlemden kaçınılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?