Karar Künyesi
02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 659 sayılı KHK’nin “Yürürlükten kaldırılan ve uygulanmayacak hükümler ile atıflar” başlıklı 18’inci maddesinin birinci fıkrasında, 1389 sayılı Kanun’un yürürlükten kaldırıldığı, diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanun’a yapılan atıfların bu KHK’ye yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.
Anılan KHK’nin 14’üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında;
“İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekâlet ücretleri, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve sınırlar dahilinde ödenir.
Vekâlet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhake-mat müdürü ve avukatlara %40’ı (…)(1) eşit olarak ödenir.
Ödenecek vekâlet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge (…)(1) rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.
Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendin-deki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir. …” hükümleri yer almaktadır.
659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 16’ncı maddesine dayanılarak hazırlanan Vekâlet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile vekâlet ücretinin dağıtımına ilişkin usul ve esaslar tespit edilmiştir.
Mezkûr Yönetmelik’in “Ödenecek vekâlet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6’ncı maddesinde;
“…
Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, vekâlet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir.
Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere (a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır.
Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.”
Ayrıca mezkûr Yönetmelik’in “Bütçeye gelir kaydedilmesi” başlıklı 8’inci
maddesinde;
“Emanet hesabında toplanan ve dağıtımı yapılamayan vekâlet ücretleri tahsilini takip eden üçüncü bütçe yılının sonunda gelir kaydedilir.” hükümleri yer almaktadır.
Her ne kadar 659 sayılı KHK’de dağıtımı yapılmayan vekâlet ücretinin %5’lik kısmının bütçeye gelir kaydedileceği açıkça belirtilmese de, bahsi geçen KHK’ye dayanılarak çıkarılan Yönetmelik’e göre, İdare tarafından dağıtımı yapılmayan vekâlet ücretinin %5’lik kısmının öncelikle gelir kaydedilmesi, ayrıca üçüncü bütçe yılı sonunda dağıtımı yapılmayan tutarlarında ayrıca gelir kaydı yapılmak üzere takibinin yapılması ve vekâlet ücreti dağıtım usulü ile muhasebe kayıtlarının buna uygun olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
Kamu idaresinin avukatlık vekâlet ücreti ödemeleri incelendiğinde; İdare lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle elde edilen vekâlet ücretinin %5’lik kısmının gelir kaydedilmediği; emanet hesapta toplanan vekâlet ücretlerinin mevzuatta belirtilen oranlar dâhilinde değil, dava ve icra dosyalarının takip edilip edilmediğine bakılmaksızın belediye bünyesindeki tüm avukatlara eşit miktarda dağıtıldığı; ayrıca dağıtımı yapılmayan artık tutarın üçüncü bütçe yılı sonunda gelir kaydı yapılmadığı tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, İdare lehine sonuçlanan dava dosyalarından kazanılan vekâlet ücretlerinin dağıtımının mevzuatta belirtilen esas ve usullere uygun biçimde yapılması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Bulguda “idare lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle elde edilen vekalet ücretinin dağıtımı yapıldıktan sonra kalan artık tutarın üçüncü bütçe yılı sonunda gelir kaydı yapılmadığından mevzuata aykırı olduğu ” belirtilmektedir. Bu kabule katılmak mümkün olmayıp bahse konu artık tutarın varlığı söz konusu değildir. Belediyenin emanet kasa hesabında bulunan tahsil edilmesinden sonra üçüncü bütçe yılına kadar devreden böyle bir meblağ olmadığından kamu zararının varlığından söz edebilmekte mümkün değildir. Emanet kasa hesabında önceki yıllarda tahsil edilip devreden bir meblağ olması halinde üçüncü bütçe yılı sonunda mevzuat gereği gelir kaydedilecektir.
Bulguda “idare lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle elde edilen vekalet ücretinin dava icra dosyalarının takip edilip edilmediğine bakılmaksızın belediye bünyesindeki tüm avukatlara eşit miktarda dağıtılmasının mevzuata aykırı olduğu ” belirtilmektedir. Sayıştay Temyiz Kurulu 08.03.2017 tarih 40758 dosya nolu kararında; “659 sayılı KHK'nın maddeleri, genel gerekçesi ve madde gerekçeleri birlikte değerlendirildiğinde;
avukat olmasalar dahi hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri ve hukuk müşavirleri tarafından takip edilip idareler lehine sonuçlanan davalarda, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.659 sayılı KHK’nin vekalet ücretinin dağıtımına ilişkin 14 üncü maddesinin
(a) bendinde; vekalet ücreti dağıtılacaklar arasında, hukuk birimi amiri açıkça sayılmıştır. Norm kadro cetveline göre İdarenin Hukuk biriminin amirinin “Hukuk İşleri Müdürü” olduğu anlaşılmaktadır.Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği yönetmeliğinin 5 inci maddesinde, Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolar guruplar halinde sayılmış, maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde “Hukuk hizmetleri grubu” başlığında Hukuk müşavirinin görevde yükselmeye tabi olduğu açıkça belirtilmiş, bu gurupta başkaca bir unvan veya kadroda sayılmamıştır. Yönetmeliğin 7’nci maddesinde, 5 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan unvanlara görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalarda aranacak özel şartlar belirtilmiştir. Maddenin a/3 bendinde; “Ekli (1) sayılı listede sayılan ve teknik öğrenim gerektiren müdürlüklere atanabilmek için; yükseköğretim kurumlarının, kadronun görev alanı ile ilgili eğitim ve öğretimde bulunan en az dört yıllık bölümlerinden veya bu bölümlere denkliği kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olmak,” hükmüne yer verilmiş ancak Ekli (1) sayılı listede, teknik öğrenim gerektiren unvanlar sayılmış olup Hukuk İşleri Müdürlüğü kadrosuna yer verilmemiştir. Yönetmeliğin başkaca bir yerinde, Hukuk İşleri Müdürünün görevde yükselme yönetmeliğine tabii olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca başkaca bir mevzuatta, Hukuk İşleri Müdürü Kadrosuna atanabilmek için Hukuk mezunu olma zorunluluğunu içeren bir düzenleme bulunmamaktadır.
Hal böyleyken, Belediyede avukat varken, avukat olmayan birinin, Hukuk İşleri Müdürlüğü görevini yürütmesinin uygun olmadığını ileri sürmek, idarenin takdir yetkisine müdahale anlamına gelecektir. Dolayısı ile Hukuk İşleri Müdürlüğünü vekaleten yürüten ve usul ve esaslara uygun ataması yapılan şahsa, vekalet ücreti ödenmesi yerinde olduğundan tazmin hükmünün kaldırılması gerekir” denilmektedir. Sayıştay Temyiz Kurulu kararında açıkça Hukuk İşleri Müdürlüğü’ne vekaleten bakan ve avukat olmayan başkan yardımcısına dahi vekalet ücreti ödemesi yapılmasının hukuka uygun olduğu kabul edilmişken bulgudaki idare lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle elde edilen vekalet ücretinin dava icra dosyalarının takip edilip edilmediğine bakılmaksızın belediye bünyesindeki tüm avukatlara eşit miktarda dağıtılmasının mevzuata aykırı olduğu görüşüne katılmak hukuken mümkün değildir.
Bulguda “idare lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle elde edilen vekalet ücretinin %5’lik kısmının gelir kaydedilmediğin bahisle mevzuata aykırı olduğu ” belirtilmektedir. Sayıştay Temyiz Kurulu 28.06.2016 tarih 40229 dosya nolu kararında “ 659 sayılı KHK’nın 14/2-c maddesinde yer alan; “Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir” şeklindeki hükmün, vekalet ücreti limiti doldurulamayan hallerde de toplam vekalet ücretinin %5 inin gelir kaydedilmesi şeklinde yorumlanması, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin amacına aykırı olacaktır. Çünkü 14/2-c maddesinde, dağıtım sonrasında arta kalan tutarın limiti dolduramayan avukatlara dağıtılacağı ifade edilmiştir. Diğer yandan 659 sayılı KHK’ya istinaden Bakanlar Kurulunca 08.07.2012 tarih ve 28347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6’ıncı maddesinin 1-c bendinde “c) Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.” denilmekte ise de; yönetmeliğin bu hükmünü, limiti dolduramayan avukatlara yapılacak dağıtımdan sonra arta kalan (dağıtımı yapılmayan) tutarın idarenin bütçesine gelir kaydedilmesi şeklinde yorumlamak gerekmektedir. Aksi bir yorum, normlar hiyerarşisinde daha yukarıda yer alan Kanun Hükmünde Kararname ile verilen bir hakkın, daha alt bir norm olan yönetmelik hükmü ile kısıtlanması anlamına gelecektir. “ denilmektedir. İdare lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle elde edilen toplam vekalet ücretinin %5’lik kısmının gelir kaydedilmesinin istenmesi kanuna aykırı olup bahse konu kararda da açıkça ifade edildiği üzere tahsil edilen vekalet ücretinin dağıtım neticesinde kalan %5’lik kısmının gelir olarak kaydedilmesi gerekir. Tahsil edilen vekalet ücretinin kanunda ve yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre dağıtımı yapıldıktan sonra bakiye kısım olması halinde bu meblağın %5’lik kısmı gelir olarak kaydedilmesi hususunda gereken hassasiyet gösterilecektir.” denilmiştir.
Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında özetle; Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı dayanak gösterilerek Hukuk İşleri Müdürlüğü’ne vekaleten bakan ve avukat olmayan başkan yardımcısına dahi vekalet ücreti ödemesi yapıldığı bu nedenle vekâlet ücretinin dava icra dosyalarının takip edilip edilmediğine bakılmaksızın belediye bünyesindeki tüm avukatlara eşit miktarda dağıtılmasının mevzuata aykırı olmadığı; bütçeye gelir kaydı için emanet hesaplarda üçüncü bütçe yılına kadar devreden bir meblağ olmadığı
ayrıca toplam vekalet ücretinin %5’lik kısmının gelir kaydedilmesinin istenmesinin kanuna aykırı olduğu ifade edilmiştir.
Ancak dayanak gösterilen Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı bulgu konusu yapılan husus ile ilgili değildir. Emanet hesapta toplanan vekâlet ücretlerine ilişkin İdare tarafından sunulan bilgi ve belgelerde dağıtımın maktu bir ücret gibi yapıldığı, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 16’ncı maddesine dayanılarak hazırlanan Vekâlet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmadığı görülmüştür.
Bütçeye gelir kaydı için emanet hesaplarda üçüncü bütçe yılına kadar devreden bir meblağ olmadığı ifade edilmişse de gerek Vekâlet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmaması gerek serbest avukata idare lehine hükmedilen vekâlet ücretlerinden belli tutarda meblağ verilmesi nedenleriyle iddia edilen husus yerinde olmayacaktır.
Ayrıca 659 sayılı KHK’de dağıtımı yapılmayan vekalet ücretinin %5’lik kısmının bütçeye gelir kaydedileceği açıkça belirtilmese de, bahsi geçen KHK’ye dayanılarak çıkarılan Yönetmelik’e göre, İdare tarafından dağıtımı yapılmayan vekâlet ücretinin %5’lik kısmının öncelikle gelir kaydedilmesi gerekmektedir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.