Şirketin, vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçlarını vadesinde ödemediği ve bu nedenle de gecikme cezası ödediği görülmüştür.

A- Vergi Borcunun Vadesinde Ödenmemesi Nedeniyle Gecikme Cezası Ödenmesi

Şirket tarafından vergi borcu vade tarihlerinin geçirilmesi nedeniyle gecikme cezası ödendiği görülmüştür.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, kurum kazancının tespitinde bu Kanun’a göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin indirim konusu yapılamayacağı ifade edilmiştir.

Bu şekilde ödenen gecikme cezası ve faizler, Şirket hasılatından indirimi kabul görmeyen giderler olması nedeniyle kurum kazancına ilave edilerek vergi matrahına eklenmektedir. Dolayısıyla yapılan bir gider sonucunda bu tutarın kurum kazancından indirimi kabul edilmemesi ve kurum kazancına ilave edilmesi Şirketin vergi yükünü arttırmaktadır. Bu sebeple kanunen kabul edilmeyen giderler, Şirketin gelirlerinin azalmasına sebep olduğu gibi vergi matrahını da artırmaktadır. Diğer yandan bu giderler dolaylı olarak Şirketin öz sermayesinde de azalışa neden olmaktadır.

Yapılan incelemede, Şirket tarafından 2023 yılı içerisinde vergi borcunun vadesinde ödenmemesi nedeniyle 79.241,06 TL tutarında gecikme cezası ödendiği görülmüştür. Yapılan bu ödeme kanunen kabul edilmeyen bir gider olduğundan Şirketin vergi yükünü arttırmakta ve ek bir mali külfet oluşturmaktadır.

Sonuç olarak, Şirket tarafından vergilerin ödenmesinde temerrüde düşülmeyecek şekilde nakit planlamasının yapılması ve gecikme zammı veya faizi şeklinde kanunen kabul edilmeyen gider tutarlarının ortadan kaldırılması gerekmektedir.

B- Sosyal Güvenlik Kurumuna Olan Borçların Vadesinde Ödenmemesi Nedeniyle Gecikme Cezası Ödenmesi

Şirket tarafından SGK’ya olan borçların vade tarihlerinin geçirilmesi nedeniyle gecikme cezası ödendiği görülmüştür.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, kurum kazancının tespitinde bu Kanun’a göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin indirim konusu yapılamayacağı ifade edilmiştir.

Şirket tarafından bu şekilde ödenen gecikme cezaları, Şirket hasılatından indirimi kabul görmeyen giderler olması nedeniyle kurum kazancına ilave edilerek vergi matrahına eklenmektedir. Dolayısıyla yapılan bir gider sonucunda bu tutarın kurum kazancından indirimi kabul edilmemesi ve kurum kazancına ilave edilmesi Şirketin vergi yükünü arttırmaktadır. Bu sebeple kanunen kabul edilmeyen giderler, Şirketin gelirlerinin azalmasına sebep olduğu gibi vergi matrahını da arttırmaktadır. Diğer yandan bu giderler dolaylı olarak Şirketin öz sermayesinde de azalışa neden olmaktadır.

Yapılan incelemede, Şirket tarafından 2023 yılı içerisinde SGK’ya olan borçların vadesinde ödenmemesi nedeniyle 1.193.118,03 TL tutarında gecikme cezası ödendiği görülmüştür. Yapılan bu ödeme kanunen kabul edilmeyen bir gider olduğundan Şirketin vergi yükünü arttırmakta ve ek bir mali külfet oluşturmaktadır.

Sonuç olarak, Şirket tarafından SGK’ya olan borçların ödenmesinde temerrüde düşülmeyecek şekilde nakit planlamasının yapılması ve gecikme zammı veya faizi şeklinde kanunen kabul edilmeyen gider tutarlarının ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?