Karar Künyesi
İdarenin sorumlu sıfatıyla kestiği vergileri Gelir İdaresi Başkanlığına süresinde göndermemesi sonucunda ek mali külfete katlandığı tespit edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8’inci maddesinde; vergi sorumlusunun, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olduğu; aynı Kanun’un müteakip maddelerinde geçen “mükellef” tabirinin vergi sorumlularına da şamil olduğu hüküm altına alınmıştır.
Mezkûr Kanun’un 11’inci maddesinde yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanların, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumlu olacağı ifade edilmiştir. Belediyeler karşı tarafın vergisini istihkakından kesmek veya makbuz karşılığı tahsil etmek suretiyle vergi yükümlüsü adına vergi dairesine ödemek zorundadır. Bu uygulamanın amacı Devletin vergi alacağını güvence altına almaktır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 34’üncü maddesinde; kamu idarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderlerin, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödeneceği, ancak, sırasıyla kanunları gereğince diğer kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, prim, fon kesintisi, pay ve benzeri tutarlara, tarifeye bağlı ödemelere, ilama bağlı borçlara, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek yük getirecek borçlara ve ödenmesi talep edilen emanet hesaplarındaki tutarlara öncelik verileceği hükmü yer almaktadır.
İdarenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; 2016 yılından itibaren kamu alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin çıkarılan kanunlar kapsamında vadesinde ödenmeyen toplam 93.526.447,44 TL anapara vergi borcu yapılandırılmış, İdareye 72.510.035,28 TL ek faiz yükü getirilmiştir. İdarenin 2023 yılı sonu itibarıyla yapılandırma haricinde Gelir İdaresi Başkanlığına 108.379.176,16 TL tutarında ödemesi gereken vergi borcu bulunmaktadır. İdarenin sorumlu sıfatıyla kestiği vergileri vadesinde ödememesi nedeniyle katlanılan ek külfet ise 15.427.688,16 TL’dir.
İdarenin sorumlu sıfatıyla kestiği vergileri süresinde Gelir İdaresi Başkanlığına göndermemesi İdare için haksız bir yabancı kaynak yarattığı gibi hukuki sorumluluk da doğurmaktadır. Ayrıca zamanında ve tam ödenmeyen tutarlar için katlanılan gecikme zam ve faizleri da İdare giderlerinin mevzuata aykırı bir şekilde artmasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak, İdarenin hem mevzuat ile getirilen öncelik hem de yasal yükümlülüğünün yerine getirilmemesi sonucunda ek mali külfet doğurmaması gereği sorumlu sıfatıyla kestiği vergileri süresinde Gelir İdaresi Başkanlığına göndermesi gerekmektedir.