Karar Künyesi
Kurum tarafından işletme hakkının devri niteliğinde kiraya verilen büfe, kafeterya ve taksi durak yerlerinin kiralama işlerinde KDV tahakkuk ettirilmediği tespit edilmiştir.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi(KDV) Kanunu’nun; 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasıyla ticari, sınai, zirai, serbest meslek faaliyeti kapsamındaki teslim ve hizmetler, anılan maddenin 3’üncü fıkrasının (f) bendi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70’inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri KDV’ye tabi tutulmuş olup; 17’inci maddesinin 4’üncü fıkrasının (d) bendi ile de iktisadi işletmelere dâhil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV’den istisna edilmiştir.
Buna göre, belediyelerin iktisadi işletmelere dâhil olmayan gayrimenkullerinin kiralanması işlemi KDV’den istisna edilmişken, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70’inci maddesinde sayılı haklar arasında yer alan işletme hakkının devri niteliğindeki kiralamalar KDV’ye tabi bulunmaktadır.
Dolayısıyla işletme hakkının devri niteliğindeki yapacağı kiralamalarda % 18 oranında KDV tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir.
Nitekim yukarıda belirtilen hususlar 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile 60 no.lu KDV sirkülerinde detaylı olarak açıklanmıştır.
Diğer taraftan bazı gayrimenkul kiralamalarının, işletme hakkının devri niteliğinde olup olmama konusu Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen birçok muktezada açıklama konusu olmuştur. Buna göre belediyeler tarafından kiraya verilen otopark, otogar, çay bahçesi, büfe, kafeterya wc, restoran, halı saha, taksi durak gibi yerlerinin kiralanması faaliyetleri işletme hakkının devri niteliğinde değerlendirilmiş ve işletme hakkının kiralanması işlemlerinin Kanunun 1/3-f maddesine göre KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.
Yapılan incelemede, Kurum tarafından işletme hakkının devri niteliğinde kiraya verilen büfe, kafeterya ve taksi durak yerinin işletilmek amacıyla yapılan kiralama bedeli üzerinden KDV’nin tahakkuk ettirilmediği görülmüştür.
Bu durumun mevcudiyeti, 3065 sayılı Kanuna uygun düşmemektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Kurumumuzda Katma Değer Vergisinin konusunu oluşturan mal ve hizmetlerin satışı, işletmelerin kiraya verilmesi gibi işlemlerde katma değer vergisi hesaplamaları yapılarak, hesaplanan katma değer vergisinin 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar hesap kaleminde izlendiği tespit edilmiş olup, bundan sonraki yapacağımız iş ve işlemlerde 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi Hesabının kullanılmasına özen gösterilecektir.” denilmiştir.
Sonuç olarak Kamu idaresi tarafından bulgu konusuna iştirak edildiği, Katma Değer Vergisinin konusunu oluşturan mal ve hizmetlerin satışı, işletmelerin kiraya verilmesi gibi işlemlerde katma değer vergisi hesaplamalarının yapılarak hesaplanan katma değer vergisinin 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar hesap kaleminde izlendiği, bundan sonraki yapılacak iş ve işlemlerde 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi Hesabının kullanılacağı belirtilmiştir.
Ancak bulgu konusu yapılan husus, mal ve hizmetlerin satışı, işletmelerin kiraya verilmesi gibi işlemlerde katma değer vergisi hesaplamalarının yapılarak hesaplanan katma değer vergisinin 391 No.lu Hesapta takibinin yapılıp yapılmaması değil, Kurum tarafından işletme hakkının devri niteliğinde kiraya verilen büfe, kafeterya ve taksi durak yerinin işletilmek amacıyla yapılan kiralama bedeli üzerinden KDV’nin tahakkuk ettirilmemesidir.
Bu çerçevede, bulguda da ayrıntıları ile belirtildiği üzere, belediyeler tarafından kiraya verilen otopark, otogar, çay bahçesi, büfe, kafeterya wc, restoran, halı saha, taksi durak gibi yerlerinin kiralanması faaliyetleri işletme hakkının devri niteliğinde olup, işletme hakkının kiralanması işlemlerinin 3065 sayılı Kanun’un 1/3-f maddesine göre KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.
Bu itibarla; bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.