Karar Künyesi
Şirket tarafından işçilerin işyerine gelmesi için servis tahsis edilmesine rağmen toplu sözleşme kapsamında işçilere verilen taşıma kartı ücretine gelir vergisi stopajı yapılmadığı tespit edilmiştir.
Şirketin personel ödemeleri incelendiğinde toplam 623 personele aylık 370,4 TL biniş kart verilmekte olup yıllık 2.767.914,24 TL biniş kartı bedeli üzerinden ücret stopajı
yapılmadığı görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ücret” başlıklı 61 inci maddesinde: “Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” ,
Mezkur Kanun’un “Ücretlerde müteferrik istisnalar” başlıklı 23 üncü maddesinin 10 uncu bendinde: “Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir.
Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri (Ek parantez içi hüküm:5/12/2019-7194/11 md.) (İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 Türk lirasını (12 TL) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.)” denilmektedir.
Yukarıdaki madde hükümlerinden anlaşılacağı üzere şirket tarafından çalışanlara hizmet karşılığı verilen biniş kartı para ile temsil edilebilen bir menfaat olması sebebiyle ücret olarak nitelendirilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ücretlerde istisnalar maddesinde açıkça belirtildiği üzere işverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda bir günlük ulaşım bedeli belirtilen sınırı aşan kısmı vergiye tabi olacaktır. Oysa şirketin işçilerin işe geliş- gidişi için servis hizmeti sunmasına rağmen imzalanan toplu sözleşme gereği işçilere verilen biniş kartı bedeli mevzuat açısından ücret olarak nitelendirildiği için ücret stopajı yapılması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında bulgu konusu husus ile ilgili vergi incelemesi geçirildiği ve davalık olan sürecin şirket lehine sonuçlandığı ifade edilse de dava konusu yapılan husus ile bulguya konu edilen husus farklıdır.
Sonuç olarak işçilere 2019 yılında ödenen toplam 2.767.914,24 TL biniş kartı bedeli
üzerinden ücret stopajı yapılarak verginin tahakkuk ve tahsilatı sağlanmalıdır.