Üniversiteye tahsis edilmiş olan 4 adet boş, 12 adet dolu kadroda ve kadro cetvelinde bulunmayan 13 adet unvanda tedviren görevlendirme yapıldığı hususuna rastlanmıştır. Görevlendirmeler; hastane başmüdürlüğü, fakülte ve enstitü sekreterliği ve şube müdürlüğü


kadrolarına ve kadrosu bulunmayan ve “şube müdürlüğü” olarak belirtilen unvanlara yapılmıştır.

Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu düzenlemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, “Sınıflandırma” başlıklı 2’nci kısmının “Kadroların tespiti” başlıklı 33’üncü maddesinde; kadrosuz memur çalıştırılamayacağını ve kadroların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleneceğini hüküm altına almıştır.

Ayrıca anılan Kanun, memurların hizmet şartları, atanması ve ilerlemelerine yönelik birçok hususu “kadro” kavramına bağlamıştır. Nitekim kadro, sınıflandırmanın en önemli aracıdır. Sınıflandırma, Kanun’un 3’üncü maddesinde “temel ilke”olarak sayılan, devlet personel sisteminin üzerine kurulduğu sac ayaklarından biridir. Nitekim, diğer temel ilkeler olan; kariyer ve liyakat ilkeleri de sınıf kavramına, dolayısıyla kadro kavramına sıkı sıkıya bağlanmıştır. Bu yönüyle kadro kavramının; devlet memurunun görev yaptığı kurumla arasında kurduğu hukuki bağ olarak tanımlanması yerinde olmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, memurların kendi kadrosu dışında başka bir kadroda çalıştırılabilmesi için çeşitli yollar öngörmüştür. Bu yollar temelde, “atama” ve “görevlendirme” olarak ikiye ayrılmaktadır. Atama için, aynı Kanun’un 68 ve 69’uncu maddesi kapsamında idari görevlere atanma, 71’inci maddesinde ise sınıf değiştirme gibi atamaya dair şartların yer aldığı düzenlemelere yer verilmiştir. Görevlendirme ise aynı kurum içinde, vekalet kavramı ile işler hale gelmektedir.

Vekalet; aynı Kanun’un “Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları” başlıklı 86’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre vekalet; dolu kadroya ya da boş kadroya olmak üzere iki şekilde de yapılabilmektedir. Ancak; dolu kadroya vekalet edilmesi, kadroyu işgal eden memurun “kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları” şartlarının gerçekleşmesi halinde, yani sınırlı durumlarda uygulanabilmektedir.

Yer verilen düzenlemelerin değerlendirilmesi neticesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun devlet personel sistemini kadro kavramı üzerinde kurduğu, kadroların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleneceği, memurların kendi kadrosu dışında başka


kadro veya görevlerde çalışmasıyla ilgili düzenlemeler arasında “görevin tedviren yürütülmesi” gibi bir kavrama yer vermediği anlaşılmaktadır.

Nitekim “tedvir” kavramı yalnızca 657 sayılı Kanun’da değil, atama/görevlendirme konusunda olsun ya da olmasın herhangi bir düzenleyici metinde düzenlenmemiştir. Tedvir sözcüğü, yalnızca 99 seri no.lu Devlet Memurları Tebliği'nde “…asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren gördürülmesi mümkün görülmektedir.” ifadesinde geçmektedir. Söz konusu metinde geçen, “görevin tedviren görülmesi” ifadesinin, hizmetin sürekliliği adına, arızi şartlarda görevin kısa süreliğine idare edilmesi anlamını taşıdığı değerlendirilmektedir. Bu haliyle “tedvir” kavramı hukuki düzenlemeler ile vücut bulmuş bir atama ya da görevlendirme usulü değildir.

Üniversitenin idari teşkilatında; dolu/boş kadrolarda ve kadrosu bulunmayan unvanlara tedviren görevlendirme yapıldığı görülmüştür. Bu şekilde görevlendirme yapılan kadrolar ve kadro cetvelinde yer almayan unvanların sayısına ilişkin bilgiler şu şekildedir:

Tablo 13: Tedviren Görevlendirme Yapılan Kadrolara ve Kadro Cetvelinde Yer Almayan Unvanlara İlişkin Bilgiler Tablosu

Görevin Yürütüldüğü Kadro/Görev Adı

Tedviren Görevlendirilen Memur Sayısı

Dolu Kadro

Boş Kadro

Kadro Cetvelinde Yer Almayan Unvan

Hastane Başmüdürlüğü

-

1

-

Fakülte sekreterliği

3

-

-

Enstitü sekreterliği

4

-

-

Yüksekokul sekreterliği

5

-

-

Şube müdürlüğü

-

3

13

Tablodan görüldüğü üzere; hastane başmüdürü ve şube müdürü olarak 4 memur boş kadroya, fakülte/enstitü/yüksekokul sekreterliği olarak 12 memur dolu kadroya, şube müdürü unvanıyla 13 memur kadro cetvelinde yer almayan ancak “şube müdürlüğü” olarak adlandırılan bir unvana tedviren görevlendirilmiştir. Kadro cetvelinde yer almayan müdürlüklerin, tedviren görevlendirme suretiyle oluşturulduğu görülmektedir.

Her ne kadar, bu şekilde görevlendirilen personele ek ödeme yapılmadığı, daha üst bir ek gösterge diliminde görev yapılan personelin görevlendirme isteği, kurulan şube müdürlüklerine Cumhurbaşkanlığı tarafından kadro ihdası yapılmamış olması vb. gerekçelerle tedvir uygulamasına gidildiği tarafımıza bildirilmiş olsa da; tedviren görevlendirme kavramının


hukuki bir düzenlemeye dayanmadığı ve tedvir işlemine konu edilen kişinin daha yüksek bir ek gösterge vb. şartları taşımasının bu açıdan bir önemi bulunmadığı aşikârdır.

Buna ek olarak; vekâlet kurumu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda düzenlenen, şartları ve sonuçları açık bir şekilde ortaya konulmuş bir kurumdur. Bu hususlara yukarıda ayrıntısıyla yer verilmiştir. Kamu idarelerinin "vekalet ücreti ödememe isteği" vb. nedenlerle vekalet yerine tedvir yoluna gitmesi gibi bir takdir hakkının olmadığı açıktır.

Şube müdürlüklerinin kurulmasında yetkinin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda Üniversite Yönetim Kuruluna verilmiş olmasına rağmen, bahse konu müdürlüklerin, bünyesine Cumhurbaşkanlığı tarafından şube müdürü kadrosu ihdas edilmesiyle birlikte işler hale geleceği unutulmamalıdır.

Tedviren görevlendirme kapsamında herhangi bir ek ödeme öngörülmemiş olması da işlemin niteliğinde hukuki dayanak eksikliği olduğu hususunu değiştirmemektedir. Üstelik, tedvir müessesinin bu şekilde kullanılması, kamu idaresi personel yönetim sisteminde, bu işlemi standart bir uygulama haline getirmektedir.

Yukarıda yer verilen ve açıklanan mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılan uygulamaların mevzuata uygun olmadığı değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?