İdarenin içme suyu ve atık su aboneliklerinden kaynaklı 1992-2013 yıllarına ait 7.317.561,36 TL alacağının zamanaşımına uğratıldığı ve idare tarafından buna sebebiyet veren kişilere bu tutarların rücu edilmediği tespit edilmiştir.

İdarenin içme suyu ve atık su aboneliği kaynaklı alacakları için 7155 sayılı Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaktadır. Sözleşmeye dayalı alacaklar için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146’ncı maddesine göre, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, on yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.

Zamanaşımın bir kamu zararı olduğu dikkate alındığında; Anayasa’nın “Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” bölümünün 129/5 maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12’nci maddesi ile “Kişilerin uğradıkları zararlar” başlıklı 13’üncü maddesi, Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’in 9, 10 ve 11’inci maddelerinde sırasıyla yer alan “Amirlerin Sorumlulukları”, “Zararların Takibi ve Yapılacak İşlemler” ve “İdarenin Rücu Hakkı” başlıklı maddeleri yer almaktadır.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; herhangi bir kamu görevlisinin kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Memurlarca verilen zararların miktarının tespiti ve ilgililerden tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.

Zamanaşımına uğradıktan sonra idarece talep edilecek bu alacaklar, kişiler veya kurumlar tarafından dava konusu edilebilecek ancak süresi geçtiği için idare bu davaları büyük olasılıkla kaybedecektir. Dolayısıyla kaybedilen bu davalar ile ilgili olarak idareler bu kez “vekâlet ücreti”, “yargılama gideri”, “harçlar” ve “dosyada yapılan diğer masraflar” gibi kalemleri ayrıca ödemek zorunda kalacaktır.

Zamanaşımına uğramış bir borcun eksik borç haline dönüşeceği dolayısıyla borçlunun (abonenin) sadece kendi isteğiyle borcunu ifa ettiği zaman, borcun tahsil edilebileceği unutulmamalıdır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Kamu alacaklarının silinmesi" başlıklı 79'uncu maddesinde; 6183 sayılı Kanun kapsamında olmayan alacaklar için, zaruri veya mücbir sebeplerden dolayı takip ve tahsil imkânı kalmayan alacaklar ile tahsili için yapılacak takibat giderlerinin asıl alacak tutarından fazla olacağı anlaşılan alacaklar için üst yönetici kararı ile bütçe kanununda belirlenen tutarlar kadar alacakların silinebilmesi öngörülmüştür.

Yapılan denetimlerde; Zaman aralığı olarak 1992-2013 yılsonu esas alınarak idarenin içme suyu ve atık su aboneliklerinden kaynaklı alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı kontrol edilmiştir. Tutarlara hatalı olduğu düşünülen tahakkuklar (gerçek kişiler için kimlik bilgileri belli olmayan, tüzel kişiler için vergi kimlik numarası bilinmeyen, sicil dosyaları eksik olan vb.) dahil edilmemiştir. İcra birimlerinde takipte gözüken alacakların zamanaşımına uğramadığı varsayılmıştır. Amme alacakları ile yapılandırma kapsamındaki alacakların zamanaşımına uğramadığı varsayılarak rakamlara dahil edilmemiştir. Zamanaşımını kesen ve durduran haller de bu tutarlara dahil edilmemiştir. Ayrıca idarenin parasal sınırlar çerçevesinde yapabileceği terkinleri yapmadığı görülmüştür. Dolayısıyla tespit edilen zamanaşımı tutarlarında bu anlamda bir miktar değişiklik olabilecektir.

Kamu idaresi cevabında, zamanaşımına uğradığı belirtilen tutardan 384.746,31 TL'lik kısmının ilgillerden tahsil edildiği, 7.955.876,16 TL'lik kısmının ise gecikme zammı dahil Manavgat Belediyesine ait borç olduğu ve hukuki sürecin devam ettiği bununla birlikte 5018 sayılı kanunun 79'uncu maddesine istinaden takip ve tahsil imkanı kalmayan veya takip giderlerinin asıl alacaktan fazla olacağı anlaşılan alacaklar için tahsilatından vazgeçilmesi adına gerekli çalışmaların yapılacağı ifade edilmiştir.

Ayrıca 1996-2003 yılları arasında alacakların tahakkuk takip ve yasal süreçlerinin özel işletmeci olan Ant-Su A.Ş. tarafından gerçekleştirildiği, 2003 yılı sonrasında İdare ile Ant-Su A.Ş. arasında tahkim sürecinin yaşandığı ve bunun sonucunda mahsuplaşma işleminin yapıldığı, bu doğrultuda ilgili Abone İşleri Dairesi tarafından gerekli ayrıştırma çalışmalarının yapıldığı belirtilmiştir.

Buna göre denetimler sırasında tespit edilen zamanaşımına uğramış 15.658.183,83 TL'lik alacağın 7.955.876,16 TL'si için zamanaşımının kesildiği, 384.746,31 TL'sinin ise tahsil edildiği tespit edilmiştir.

Bu itibarla, ASAT Genel Müdürlüğünün 31.12.2023 tarihi itibariyle 2023 yılı ve önceki dönemlere ait henüz zamanaşımına uğramamış KDV ve gecikme zammı dahil 488.760.500,73 TL alacağı ile 1992-2013 yılları arasında zamanaşımına uğramış 7.317.561,36 TL alacağının en kısa sürede tahsil edilmesi ve buna sebebiyet veren kişilerin tespit edilerek bu tutarların sorumlulara rücu edilmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?