ESKİ’nin Anadolu Üniversitesinin kullandığı içme suyu ve atık su aboneliğinden kaynaklı alacaklarından 2006-2011 yılları arasında zamanaşımına uğramış 12.063.808,58 TL, 2011-2021 yıllarına ait ise henüz zamanaşımına uğramamış ve eksik sayaç okumasından kaynaklı KDV ve gecikme zammı dahil 29.364.164,61 TL ile birlikte toplam 41.427.973,19 TL’lik alacağının tahsil edilemediği ve buna sebebiyet veren kişiler ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı tespit edilmiştir.

İdarenin içme suyu ve atık su aboneliği kaynaklı alacakları için 7155 sayılı Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaktadır. Sözleşmeye dayalı alacaklar için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146'ncı maddesine göre, Kanun’da aksine bir hüküm bulunmadıkça, on yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.

Yapılan denetimlerde, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ile ESKİ arasında 22.06.2006 tarihinde bir abone sözleşmesi akdedilerek 9589743-04 gövde numaralı sayaç ile 205261 abone numaralı mekanik abonelik tesis edildiği görülmüştür.

Ancak ESKİ ekipleri tarafından 08.04.2021 tarihinde Üniversitede yapılan kontrollerde, 9589743-04 numaralı bu su sayacının ender kullanılan X10 çarpanlı sayaçlardan olduğu ve bu aboneliğe ait (X10 özellikli) su sayacının 2006 yılında Üniversite tarafından takıldığı tespit edilmiştir. Üniversite abone olurken bu su sayacının farklı teknik özellikte olduğunu, işar okumalarının on katı alınması gerektiğini İdareye bildirmemiştir.

Üniversitenin kullandığı su sayacı konutlarda kullanılan mekanik sayaçlardan farklı olarak, gösterdiği işarın 10 ile çarpımı sonucunda gerçek tüketimi m3 olarak bulunan teknik özellikteki bir sayaçtır. Dolayısıyla Üniversite abone olduğu 2006 yılından bu zamana kadar hep onda bir (1/10) işar üzerinden fatura ödemiştir. İdare tarafından Üniversiteye 01.05.2011- 09.02.2021 tarihleri arası eksik ödedikleri 10’da 9’luk işardan kaynaklı, yıllara göre oluşan endeks farkları çıkartılmıştır. 20.04.2021 tarih ve 3675 sayılı yazı ile gecikme zammı, gecikme zammına KDV ve faiz hesaplanmadan sadece asıl alacak ve KDV’den oluşan 13.778.163,96 TL’lik bir ödeme ihtarı gönderilmiş ancak Üniversite tarafından herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Oysa ESKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin <i>“Yaptırımlar Tarifesi” </i>başlıklı 5' inci Bölümün <i>“Gecikme Cezası Uygulanması” </i>başlıklı 34'üncü maddesinin (c) bendine göre son ödeme tarihine kadar borçlarını ödemeyen tüm abonelere gecikme zammı uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla 01.05.2011-09.02.2021 tarihleri arasındaki eksik okumadan kaynaklı asıl alacak 13.778.163,96 TL anapara ile 15.586.000,65 TL tutarındaki gecikme zammı ile birlikte toplam 29.364.164,61 TL olmalıdır.

Bununla birlikte 22.06.2006 tarihinden Mart 2011 tarihine kadar olan yaklaşık 5 yıllık süre için Üniversitenin kullandığı içme suyu ve atık su kullanımından kaynaklı KDV dahil 7.157.708,67 TL’lik anapara ile 4.906.099,91 TL tutarındaki gecikme zammı ile birlikte toplam 12.063.808,58 TL’lik bir zamanaşımı söz konusu olmuştur.

Üniversite ile İdare arasındaki bu konunun 2021 yılında ayrıca dava konusu yapıldığı görülmüştür. Şöyle ki; Üniversite bahsi geçen alacaklar için 2006 yılında başlayan aboneliğinin ilk gününden itibaren sorumluluklarını yerine getirdiklerini, herhangi bir hata ve kusurlu davranışta bulunmadıklarını ve Üniversiteye tahakkuk ettirilen bu faturanın tamamen abone kusuru dışında oluşan hususlardan kaynaklandığını ileri sürmüş ve ayrıca zamanaşımı def’inde bulunarak ödemeden imtina etmiştir.

Zamanaşımının bir kamu zararı olduğu dikkate alındığına; Anayasa’nın “Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” bölümünün 129/5 maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12'nci maddesi, ile “Kişilerin uğradıkları zararlar” başlıklı 13'üncü maddesi, Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik'in 9, 10 ve 11'inci maddelerinde sırasıyla yer alan “Amirlerin Sorumlulukları”, “Zararların Takibi ve Yapılacak İşlemler” ve “İdarenin Rücu Hakkı” başlıklı maddeleri yer almaktadır.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde;

Herhangi bir kamu görevlisinin kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Memurlarca verilen zararların miktarının tespiti ve ilgililerden tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.

Zamanaşımına uğradıktan sonra idarece talep edilecek bu alacaklar, kişiler veya kurumlar tarafından dava konusu edilebilecek ancak süresi geçtiği için idare bu davaları büyük olasılıkla kaybedecektir. Dolayısıyla kaybedilen bu davalar ile ilgili olarak idareler bu kez “vekâlet ücreti”, “yargılama gideri”, “harçlar” ve “dosyada yapılan diğer masraflar” gibi kalemleri ayrıca ödemek zorunda kalacaktır.

Zamanaşımına uğramış bir borcun eksik borç haline dönüşeceği dolayısıyla borçlunun (abonenin) sadece kendi isteğiyle borcunu ifa ettiği zaman, borcun tahsil edilebileceği unutulmamalıdır.

İdare cevabında; bulguya esas konunun yargılama safhasında olduğunu ve halen sürecin devam ettiğini, bu nedenle davalı kurumdan İdareninin alacağının tahsili konusunda yürütülecek işlemlerin henüz tamamlanmadığını ifade etmiştir.

Dolayısıyla ESKİ’nin Anadolu Üniversitesinden 2011-2021 yılları arasında henüz zamanaşımına uğramamış ve eksik sayaç okumasından kaynaklı KDV ve gecikme zammı dahil 29.364.164,61 TL, 2006-2011 yılları arasında zamanaşımına uğramış 12.063.808,58 TL ile birlikte toplam 41.427.973,19 TL’lik alacağının en kısa sürede tahsil edilmesi ve buna sebebiyet veren kişilerin tespit edilerek bu tutarların sorumlulara rücu edilmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?