Karar Künyesi
Şirketin vadesi geçmiş alacaklarına vade farkı uygulamadığı ve bu alacaklara ilişkin takip ve tahsilat süreçlerini başlatmadığı görülmüştür.
Şirketin 120 Alıcılar hesabında; (…) Derneğinden 2004 yılında tahakkuk etmiş
75.875,81 TL alacağı görülmektedir. Yine vadesi geçmiş Gaziemir Belediyesinden 35.000,00 TL, Güzelbahçe Belediyesinden 7.909,34 TL, Balçova Belediyesinden 35.930,91 TL, Ören Belediyesinden 8.900,72 TL, Zeytinova Belediyesinden 14.597,21 TL, Ödemiş Bozdağ Belediyesinden 23.204,62 TL ve Geren Belediyesinden 14.160,00 TL olmak üzere toplam olarak 139.702,80 TL; 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabında; Emiralem Belediyesinden 16.892,08 TL ile Koyundere Belediyesinden 6.176,29 TL olmak üzere toplamda 23.068,37 TL alacağı olduğu görülmüş olup Şirket tarafından bu alacaklara ilişkin vade farkı uygulanmadığı ve 120 Alıcılar hesabındaki alacaklara takip tahsilat süreçlerinin başlatılmadığı tespit edilmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin %98,79 ortağı olduğu Şirket kamu sermayesi ile kurulmuş olsa da ticari faaliyetleri sebebiyle özel hukuk tüzel kişisi olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Tacir olmanın hükümleri, Genel olarak” başlıklı 18’inci maddesinde “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” hükmü, “Özen ve bağlılık yükümlülüğü” başlıklı 369’uncu maddesinde “Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar.” hükmü yer almaktadır.
Anonim şirket olan belediye şirketi gelir sağlamayı hedef edinmesi ile birlikte ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir. Şirket tarafından ilgili belediyelere ve Derneğe mal veya hizmet satışı yapılmış bu satışa ilişkin gelirler Şirket tarafından ilgili yıllarda beyan edilmesine rağmen bu tutarların tahsilatının sağlanmaması Şirketin zararını arttırmaktadır. Çünkü Şirket tahakkuk esasına göre tahsilatı yapmadığı bir gelirin vergisini ödemek zorunda kalmıştır. Ayrıca Şirketin alacaklı olduğu bazı belediyelerin devredilerek kapandığı da düşünüldüğünde ilgili alacakların tahsilatının zorlaştığını göstermektedir.
Sonuç olarak, kamu sermayeli bir şirket olsa da İzbeton AŞ’nin söz konusu alacaklarına ilişkin vade farkı uygulanması ve alacakların tahsil edilmesi için gerekli işlemlerin başlatılması gerekmekte olup şayet alacakların tahsilatı imkânsız hale gelmiş ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci maddesi hükümlerine istinaden değersiz alacak yapılarak mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilmesi uygun olacaktır.