Karar Künyesi
Kurumun borç stokunun 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belirtilen sınırın üstünde olduğu tespit edilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun “Borçlanma” başlıklı 68’inci maddesinin (d) bendinde, belediyenin faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamayacağı, bu miktarın büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanacağı ve belirtilen usûl ve esaslara aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmeyen durumlarda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun görevi kötüye kullanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.
21.02.2005 tarihli Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü yazısına göre, belediyelerin toplam borç stoklarını belirlemek amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, İller Bankası Genel Müdürlüğü, ilgili vergi dairesi müdürlüğü ve ilgili diğer idareler ile piyasaya ve personeline olan borçlarının tespit edilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
Belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde muhasebe kayıtları üzerinden yapılan hesaplamaya göre, Kurumun borç stokunun 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belirtilen sınırın üstünde olduğu anlaşılmaktadır. Kurumun 2020 yılı sonu bütçe geliri olan 1.211.313.858,63 TL'ye, %9,11’lik 2020 yılı yeniden değerleme oranı uygulandığında ve bunların toplamının bir buçuk katı alındığında Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün 2021 yılı borç stoku tavan tutarı 1.982.496.826,73 TL olmaktadır. Kurumun 2021 mali yılı sonu bilançosuna göre 2.123.521.092,98 TL borcu bulunmaktadır. Mevcut borç stokunun, anılan mevzuat hükmüne göre belirlenen borç stok tutarının üstünde olduğu görülmektedir.
Her ne kadar kurum tarafından, ödenecek vergi ve fonlar ile fonlar veya diğer kamu idareleri adına yapılan tahsilatlar hesaplarındaki tutarların her ay döneminde ödenmekte olduğu, ödeme gününden sonra alınacak mizanda ilgili hesaplara ait borç bulunmadığı belirtilmiş ise de, kurumun denetime sunduğu bilançoda belirtilen hesaplardaki tutarlar açıkça kurumun borcu olarak görülmektedir. Bu nedenle de borç stok limitlerine dahil edilmesinde herhangi bir mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan, bir sonraki mizanda veya mali tabloda da, bir sonraki ayda ödenecek olan vergi ve fon borçları yer alacağından, mali tablolarda bu hususta mutlaka bir borç tutarının bulunması mümkündür.
Diğer taraftan, 7258 sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun 13'üncü maddesindeki "22.2.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile 3.7.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca il özel idareleri ve belediyelerin ileri teknoloji ve büyük tutarda maddi kaynak gerektiren altyapı yatırımlarında Cumhurbaşkanınca kabul edilen projeleri için yapılacak borçlanmalar, 5302 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 5393 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında hesaplanan faiz dâhil borç limitinin hesaplanmasına dâhil edilir. Ancak, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50’sinden fazlasına sahip oldukları şirketler tarafından Avrupa Birliği ile katılım öncesi mali iş birliği çerçevesinde desteklenen projelerin finansmanı için yapılan borçlanmalar, çok taraflı yatırım ve kalkınma bankaları ile yabancı devlet kuruluşlarından doğrudan veya İller Bankası Anonim Şirketi
aracılığıyla yapılan borçlanmalar ile SUKAP kapsamında yürütülecek işler için İller Bankası Anonim Şirketinden yapılan borçlanmalarda söz konusu borç stoku limitine uyma şartı aranmaz." hükmüne istinaden, kurumun kullandığı Alman Kalkınma Bankasından, Avrupa Yatırım Bankasından, İlbank aracılığıyla Avrupa Yatırım Bankasından ve yine İlbank aracılığıyla kullanılan su kanalizasyon ve altyapı projeleri (SUKAP) kredilerinin borç stok limitine dahil edilmemesi gerektiği iddia edilebilirse de, aynen alınan madde hükmünden de sarih bir şekilde anlaşılacağı üzere, belirli tür krediden yapılan borçlanma tutarlarının kurumun borç stok limitine dahil edilmesi hususu ile belirli alanlardaki borçlanma taleplerinin, borç stoku limitine uyma şartı aranmaksızın izin verilmesi ayrı konulardır.
Nitekim, yukarıda yer verilen madde hükmünde, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 68'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında yapılan borçlanmaların da, aynı maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında yapılacak borç limiti hesaplamasına dahil edileceği sarih bir şekilde belirtilmiş olup, bu husus izahtan varestedir.
Belirtilen madde hükmünün ikinci cümlesindeki sayılan borçlanmalarda, söz konusu borç stoku limitine uyma şartı aranmaması hususu ise, borç stoku limiti hesabında göz önünde bulundurulmayacak apayrı bir konudur. Burada borç stoku limitine uyma şartı aranmadan borçlanma imkânı getirilmektedir. Bu da esasen, borçlanmaya izin verecek kuruma ilişkin bir durumdur.
Dolayısıyla, kurumun borç stok limitinin hesabında mevzuata aykırı bir husus veya hata bulunmamaktadır.
Bu itibarla, borçların takip ve ödemesinin yapılmasında, Belediye Kanunu’ndaki borçlanma sınırlarına riayet edilmesi gerekmektedir.