Belediyeye yapılan iş, mal veya hizmetler karşılığı hak sahipleri tarafından düzenlenerek idareye verilen faturaların ödeme emri belgesine bağlanmadan bekletildiği, dolayısıyla bu faturalara karşılık tutarların ilgili olduğu yıl bütçesi ile ilişkilendirilmediği görülmüştür.

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1’inci maddesinde Kanun’un amacı; “kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve malî saydamlığı sağlamak üzere, kamu malî yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm malî işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve malî kontrolü düzenlemek” olarak ifade edilmiştir.

Aynı Kanun’un;


“Harcama yetkisi ve yetkilisi” başlıklı 31’inci maddesinde; bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu,

“Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde; bütçelerden harcama yapılabilmesinin, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkün olduğu,

“Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinin ilk fıkrasında, bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekliliğine bağlı olduğu, giderlerin gerçekleştirilmesinin ise harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanacağı,

33’üncü maddenin ikinci fıkrasında ise gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması sürecinde görev sorumluluğu bulunduğu,

“Ödenemeyen giderler ve bütçeleştirilmiş borçlar” başlıklı 34’üncü maddesinde; ödeme emri belgesine bağlandığı halde ödenemeyen tutarların, bütçeye gider yazılarak emanet hesaplarına alınacağı ve buradan ödeneceği, ancak, malın alındığı veya hizmetin yapıldığı malî yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar talep edilmeyen emanet hesaplarındaki tutarların bütçeye gelir kaydedileceği ve gelir kaydedilen tutarların, mahkeme kararı üzerine ödeneceği,

“Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” başlıklı 61’inci maddesinde; muhasebe hizmetinin gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleri olduğu ve bu işlemleri yürütenlerin muhasebe yetkilisi olduğu, ayrıca muhasebe yetkilisinin, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumluluğu bulunduğu,

hükme bağlanmıştır.


Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 320 Bütçe Emanetleri Hesabının niteliğinin düzenlendiği 248’inci maddesinde de; bu hesabın, mali yıl içerisinde veya sonunda


ödeme emri belgesine bağlandığı halde, nakit yetersizliği veya diğer sebeplerle ilgililerine ödenemeyen tutarların izlenmesi için kullanılacağı, 249’uncu maddesinde ise bütçe emanetlerine alınan tutarların, ilgililerine, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödeneceği belirtilmiştir.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri kapsamında, harcama süreci kısaca özetlenecek olursa; kamu idaresince bir harcama yapılabilmesi için ilk olarak harcama yetkilisi tarafından harcama talimatı verilmesi gerekmekte olup verilen harcama talimatı doğrultusunda iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme görevlileri tarafından gerçekleştirme belgelerinin düzenlenerek ödeme emri belgesine bağlanarak harcama yetkilisinin onayına sunulması gerekmektedir. Harcama süreci, ödeme emri belgesine bağlanan ödeme evraklarının, muhasebe yetkilisi tarafından imzalanarak idarenin nakit durumuna göre nakden veya mahsuben hak sahibine ödemenin yapılması veya bütçe emanetine alınması suretiyle son bulmaktadır.

5018 sayılı Kanun’un “Muhasebe sistemi” başlıklı 49’uncu maddesinde; kamu hesaplarının, kamu idarelerinin gelir, gider ve varlıkları ile malî sonuç doğuran ve öz kaynağın artmasına veya azalmasına neden olan her türlü işlemlerle garantilerin ve yükümlülüklerin belirlenmiş bir düzen içinde hesaplara kaydedilerek, yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla tutulacağı, “Kayıt zamanı” başlıklı 50’nci maddesinde; bir ekonomik değerin yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirileceği ve bütün malî işlemlerin muhasebeleştirilmesi ve her muhasebe kaydının belgeye dayanmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır.

Yapılan incelemede, Belediyeye yapılan iş, mal veya hizmetler karşılığı, hak sahipleri tarafından düzenlenerek ödemenin gerçekleştirilmesi için Belediyeye verilen faturaların uzun süreler ödeme emri belgesine bağlanmadan birimlerde bekletildiği; muhasebe servisinin, ödenmesi talebiyle Belediyeye gönderilen faturalar ile ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığı ve söz konusu ödeme taleplerini muhasebe sisteminde Belediyenin borcu olarak kayıtlara geçiremediği; bu suretle ödeme aşamasında giderin gerçekleştiği yıl bütçesi ile ilişkilendirilemediği ve giderin gerçekleşme yılından farklı bir yıl bütçesinden ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir.


Belediyede ödeme emri belgesine bağlanmadan birimlerde bekletilen 180 adet ve toplam 2.212.838,94 TL tutarındaki faturanın ödemesi 2021 yılında gerçekleşmiştir.

Yapılan iş, alınan mal veya gerçekleştirilen hizmetlere karşılık hak sahipleri tarafından düzenlenerek Belediyeye verilen faturaların gerçekleştirme görevlileri tarafından ödeme emri belgesine bağlanmadan bekletilmesi ve ödemelerinin ileriki yıllara sarkıtılması nedeniyle;

  • Hak sahiplerinin bu alacaklarına ilişkin icra yoluna başvurması durumunda Belediyenin icra ve mahkeme masrafları ile gecikme cezalarına muhatap olma riski oluşmakta,

  • Belediyeye yapılan iş, mal veya hizmetler karşılığında nakden ödenemeyen tutarların, Belediyenin tuttuğu emanet kaynaklar olarak, muhasebe kayıtlarında 320 Bütçe Emanetleri Hesabı ile izlenmemesi sonucu, belediyenin yükümlülükleri mali tablolarda olduğundan daha düşük görünmekte,

  • Nakit yetersizliği veya diğer sebeplerle ilgililerine ödenemeyen tutarlar karşılığı yapılacak ödemelerin, 320 Bütçe Emanetleri Hesabına alınma sırasına göre gerçekleştirilmesi gerekirken, ödemelerin rastgele bir düzende yapılmasına neden olunmakta,

  • Hak sahiplerinin alacakları karşılığı tutarların muhasebe sistemi içinde emanet olarak kayıt altına alınmamış olması nedeniyle belediyenin bu türden borç yükümlülüklerine ilişkin zaman aşımı sürelerinin tespiti mümkün olmamakta,

  • Taşınır mal varlıklarını ilgilendiren harcamaların, muhasebe sistemi içinde ilgili yıl varlık hesaplarına kaydı sağlanamamakta, bu varlıklardan tüketim malzemelerinin giriş ve çıkış işlemleri ile gider olarak yok edilmeleri yılı faaliyeti ile ilişkilendirilememekte, amortismana tabi olan taşınırlar için ise amortisman sürelerinin başlangıcı ve amortisman ayrılma işlemleri gerçekçi yapılamamakta,

  • Giderin, gerçekleştiği yılın bütçesi ile ilişkilendirilmemesi ve gerçekleşme yılından farklı bir yıl bütçesine mal edilmesi sonucu bütçe disiplini bozulmakta, tahmin edilen gelir ve gerçekleşecek nakit mevcuduna göre planlanan her bir yıla ilişkin bütçenin uygulaması gerçeklikten uzaklaşmakta,

  • Belediyenin, kayıt altına alınmadığından tutarı ve ne zaman talep edileceği belirsiz borçları nedeniyle sağlıklı bir nakit planlaması yapılamamaktadır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve ilgili Yönetmelikler gereği, harcama sürecinin mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilmesi ve hak sahipleri tarafından düzenlenerek Belediyeye gönderilen faturaların zamanında ödeme emri belgesine bağlanarak muhasebe kayıtlarına alınması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?