Karar Künyesi
Şirketin, bağlı ortaklığı olan Büyükada Yaşam Merkezi Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi’ne (BYMAOTİ) faizsiz bir şekilde borç verdiği görülmüştür.
Beltur AŞ, Boğaziçi Yönetim AŞ ve İstanbul Akvaryum Turizm Ticaret Limited Şirketi arasında 05.05.2021 tarihinde iş ortaklığı sözleşmesi imzalanmış olup sözleşmeye göre Beltur AŞ’nin iş ortaklığındaki hissesi %51, Boğaziçi Yönetim AŞ’nin iş ortaklığındaki hissesi %48 ve İstanbul Akvaryum Turizm Ticaret Limited Şirketi’nin iş ortaklığındaki hissesi %1 olarak belirlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18’inci maddesinin ikinci fıkrasında; her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. İktisadi amaçla kurulan bir şirketin faaliyetlerini gerçekleştirirken, kuruluş amacına uygun hareket etmesi ve karlılığı daima ön planda tutması basiretli bir iş adamı gibi davranmanın bir gereğidir. Bu nedenle, bir şirketin sahip olunan ekonomik kaynaklarla kendi lehine sonuçlar doğuracak şekilde, verimliliği ön planda tutarak hukuki ve ekonomik tasarruflarda bulunması gerekmektedir. Aksi bir uygulama, yani şirketin kaynaklarını kendi lehine değil de başkasının lehine kullanması; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygun düşmeyeceği gibi ortaklar dışında kalan ancak, şirketin iktisadi faaliyetiyle ilgili üçüncü şahısların (alacaklılar, finansal kuruluşlar, devlet gibi) haklarına da zarar verebilir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı” başlıklı 13’ncü maddesinin birinci fıkrasında; kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları halinde, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı belirtilerek alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ilişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Mezkûr maddenin üçüncü fıkrasında ise emsallere uygunluk ilkesinin; ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği hüküm tesis edilmiştir.
Bu bağlamda, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ödünç para alınması ve verilmesi işlemleri transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı sayılmaktadır.
Ortaklarına cari hesap yoluyla borç para kullandıran sermaye şirketleri yönünden bu işlem, ticari bir iş diğer bir deyimle ticari anlamda bir finans hizmetidir. Çünkü ortaklar şirketten faizsiz aldıkları ödünç paralarla finansman gereksinimlerini karşılamakta, banka veya diğer finans kurumlarından kredi temin etmek suretiyle katlanacakları bir finansman yükünden kurtulmaktadırlar. Şirket ise, işletmede atıl bulunan bir parayı ortağına borç olarak vermesi veya kullandırması nedeniyle, bu parayı çeşitli şekillerde değerlendirmek suretiyle elde edebileceği bir gelirden mahrum kalmaktadır. Bu şekilde, ortaklar şirkete ait parayı herhangi bir karşılık ödemeden kullanırken, şirketler tarafından ortaklara bir menfaat sağlanmaktadır.
Yapılan incelemede, 2023 yılında muhtelif tarihlerde Şirket’in BYMAOTİ’ye 25.531.101,61.-TL borç verdiği ancak söz konusu tutarlara faiz işletmediği tespit edilmiştir.
Şirket, söz konusu adi ortaklık ile kurulduğu andan itibaren ortaklık ilişkisinin yanı sıra ticari ilişkilerinin de bulunduğunu, adi ortaklık ile yürütmüş oldukları tüm işlemlerin ticari faaliyetler kapsamında yapıldığını, aralarındaki bakiyelerin ticari alacak ve borç bakiyeleri olduğunu, adi ortaklık ile ortakları arasında finansal borç tanımına giren herhangi bir işlem bulunmadığını ifade etmiş olsa da bulgu konusu alacağın adi ortaklığa yapılan ticari faaliyetlerden olmadığı, adi ortaklık adına yapılan işlemler ve borç verme işlemlerinden kaynaklandığı değerlendirilmiş olup yukarıda yer alan mevuzat hükümlerine aykırı olan uygulamanın mezkur hükümler çerçevesinde Şirket kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli kullanılmamasına ve bu bağlamda basiretli bir tacir tanımlamasına uygun hareket edilmemesine yol açtığı ayrıca konunun 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında vergisel boyutlarının değerlendirilebilmesi adına Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bildirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.