İdare taşınmazlarına ilişkin yapılan incelemelerde tespit edilen mevzuata aykırı hususlar maddeler halinde açıklanmıştır.

  1. Bir Vakıf Lehine Verilen İntifa Hakkının Amacına Yönelik Bir Girişimde Bulunulmamasına Rağmen Büyükşehir Belediyesi Tarafından İntifa Hakkının İptal Edilmemesi

    Büyükşehir Belediyesi tarafından Güzelbahçe İlçesi Yaka Mahallesi 1963 parsel 2 paftada bulunan 32.984,38 m2 lik taşınmaz üzerinde 21.09.1993 tarihinde bir vakfa hastane inşa edilmesi amacıyla 49 yıllık intifa hakkı tesis edilmiştir. Söz konusu vakıf tarafından şu ana


    dek hastane yapılması amacına yönelik herhangi bir girişimde bulunulmamış olup bu hakkın iptaline yönelik idare tarafından herhangi bir girişimde bulunulmamıştır.

    4721 sayılı Medeni Kanun’un “İntifa hakkı sona ermesi” başlıklı 796’ncı maddesinde; “İntifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir.” Denilmekte olup madde hükmünde intifa hakkının sona erme sebepleri açıklanmıştır.

    Madde hükmünde açıklandığı üzere Büyükşehir Belediyesinin hastane yapılması amacıyla vakfa vermiş olduğu bu intifa hakkının sona erme sebepleri mevcut değildir. Ayrıca söz konusu taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibinin de sona erdirme iradesi de mevcut değildir.

    07.07.1994 tarih ve 118 sayılı Meclis Kararı’yla söz konusu intifa hakkının iptali için İdare tarafından girişimde bulunulmuş olup intifa hakkının iptali için dava açılmıştır. Ancak

    12.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından söz konusu intifa hakkının iptali için İdarenin sunduğu gerekçeler kabul edilmemiş, intifa hakkınını konusunun devam ettiği, mevzuata uygun olarak kurulduğu ve tapuya şerh edildiği gibi hususlar belirtilerek 1995/550 sayılı Karar ile dava Büyükşehir Belediyesi aleyhine sonuçlanmıştır.

    Yine ilgili Kanun’un 797’nci maddesinde, intifa hakkı, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü; tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona ereceği, Tüzel kişilerde intifa hakkı, en çok yüz yıl devam edebileceği belirtilmiştir. Yine mevcut durumda 49 yıllık verilen intifa hakkının süresi henüz dolmamış olup ilgili vakıf halen varlığını sürdürmektedir.

    Ancak Büyükşehir Belediyesi tarafından ilgili vakıf lehine verilen intifa hakkının konusu taşınmaz üzerine hastane yapılması amacına yöneliktir. 28 yıl geçmesine rağmen söz konusu taşınmaz üzerinde vakıf tarafından hastane yapılmasına dair bir girişimde bulunulmamıştır. İlgili taşınmaz üzerinde kurulan intifa hakkının konusuna dair herhangi bir girişimde bulunmayan vakfın bu hakka dair sona erdirme iradesinin bulunmaması bu hakkın kötüye kullanıldığını göstermektedir.

    4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 2’nci maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye


    kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” denilmiş olup bu kavram hakim tarafından resen dikkate alınması gereken bir kavramdır.

    Büyükşehir Belediyesinin taşınmazı üzerine hastane yapılması amacıyla verilen intifa hakkının vakıf tarafından 28 yıl boyunca hareketsiz ve atıl bırakılması maddede belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olup mevcut olayda bir hakkın uzun süre kullanılmaması ve uzun süre hareketsiz kalması dürüstlük kuralına göre o haktan feragat ettiğine ilişkin örtülü bir irade açıklaması olarak yorumlanmalıdır.

    Sonuç olarak İdare tarafından söz konusu intifa hakkının sonlandırılması için dava sürecinin işletilmesi gerekmekte olup ilgili hakkın sonlandırılarak 32.984,38 m2 metrekarelik bir kamu kaynağının verimsiz kullanımı sonlandırılmalıdır.

  2. İzmir Büyükşehir Belediyesi Mülkiyetine ait Aydın’da Bulunan Taşınmazların Kurum Kayıtlarında Yer Almaması

    Yapılan incelemelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine bulunan Aydın İli Didim İlçesi Akyeniköy Mahallesinde 625 ada 1 parsel 327,44 metrekarelik, 682 ada 2 parsel 52.493,53 metrekare ( 5/2400 hisse) iki adet taşınmazın kurum kayıtlarında yer almadığı görülmüştür.

    5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde kamu kaynağı borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri ifade ettiği belirtilmiş olup yine Mezkur Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” Denilmektedir.

    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye başkanının görevleri” başlıklı 38’inci maddesinde belediyenin taşınır ve taşınmaz mallarını idare etmek başkanın görevleri arasında olduğu sayılmış olup 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 18’inci maddesinde de; Diğer kanunların belediye başkanlarına verdiği görev ve yetkilerden büyükşehir belediyesi görevlerine ilişkin olan hizmetleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak ile büyükşehir


    belediyesinin hak ve menfaatlerini izlemek büyükşehir belediye başkanının görevlerinden olduğu vurgulanmıştır.

    Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetinde olan ve farklı bir ilde bulunan bu taşınmazın kayıtlarda yer almadığı ve İdarenin bu taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmadığı görülmüştür. Sonuç olarak kamu kaynağı olan bu taşınmaz üzerindeki verimsiz kullanım sonlandırılarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Büyükşehir Belediyesince faydalanılması gerekmektedir.

  3. İzmir Büyükşehir Belediyesi Mülkiyetine Ait İstanbul'da Bulunan Taşınmazın Üçüncü Şahıslar Tarafından Kullanılması

    Yapılan incelemelerde, 1959 yılında satın alınan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine bulunan İstanbul İli Beyoğlu İlçesi Sururi Mahallesi 853 ada 17 parsel 697 m2 arsanın üçüncü şahıslar tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir.

    5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinde kamu kaynağı; borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri ifade ettiği belirtilmiş olup yine mezkur Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” denilmektedir.

    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye başkanının görevleri” başlıklı 38’inci maddesinde belediyenin taşınır ve taşınmaz mallarını idare etmek başkanın görevleri arasında olduğu sayılmış olup 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 18’inci maddesinde de; diğer kanunların belediye başkanlarına verdiği görev ve yetkilerden büyükşehir belediyesi görevlerine ilişkin olan hizmetleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak ile büyükşehir belediyesinin hak ve menfaatlerini izlemek büyükşehir belediye başkanının görevlerinden olduğu vurgulanmıştır.

    1959 yılında satın alınıp Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine kazandırılan konum ve değer açısından çok değerli bu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaması ve üçüncü şahıslarca üzerine çay bahçesi ve yiyecek satışlarının yapıldığı imarsız dükkanların inşa


    edilerek işletilmesi kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılmadığını göstermektedir.

    Sonuç olarak, 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere kamu kaynağı olan bu taşınmaz üzerindeki üçüncü şahısların kullanımı sonlandırılarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Büyükşehir Belediyesince faydalanılması gerekmektedir.

  4. Büyükşehir Belediyesi Tarafından Kamulaştırılan Taşınmazlar Üzerinde Bulunan İntifa Hakkının Kaldırılmaması Sebebiyle İdare Tarafından Taşınmazlardan Faydalanılmaması

    Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırılan İzmir İli Balçova İlçesi İnciraltı Mahallesi Adaburnu mevkii 367 pafta 2734 ada 51 parsel (27.874m2), 2290 ada 10 parselde (17006,75m2) taşınmazlar üzerinde bulunan intifa hakkının kaldırılmaması sebebiyle idare tarafından taşınmazlardan faydalanılmadığı görülmüştür.

    21.12.1999 tarih ve 2252 tarihli Büyükşehir Belediyesi Encümen kararıyla İzmir İli Balçova İlçesi İnciraltı Mahallesi Adaburnu mevkii 367 pafta 2734 ada 51 parsel (27.874m2), 2290 ada 10 parsel (17006,75m2) olan Konak Belediyesine ait taşınmazlar İnciraltı Gençlik Merkezi (Rekreasyon Alanı) ve Spor Tesisler alanında kalması sebebiyle kamulaştırılmıştır.

    Konak Belediyesi mülkiyetinde bulunan söz konusu taşınmazlar için 359.046,00 TL bedel belirlenip ödenerek 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 30 uncu maddesi hükmü gereği taşınmazların 23.03.2000 yılında Büyükşehir Belediyesine devri sağlanmıştır. Ancak Konak Belediyesi tarafından söz konusu taşınmazlar üzerinde 15.07.1994 yılında belediye şirketi olan KONBEL Ltd.Şti’ye intifa hakkı verilmiş ve tapuya işlenmesi sebebiyle İdare tarafından söz konusu taşınmazlarından faydalanılamamıştır. Fiili durumda 51 parselde ESHOT garajı, 10 parselde ise Balçova Belediyesine ait küçük hizmet binası bulunmakta olup İzmir de konum açısından elverişli olan bu taşınmazlar etkin ve kamulaştırılma amacına uygun kullanılamamaktadır.

    2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 3’üncü maddesinde; “İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler…” ,


    “Bir idareye ait taşınmaz malın diğer idareye devri” başlıklı 30’uncu maddede;


    “Kamu tüzelkişilerinin ve kurumlarının sahip oldukları taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakları diğer bir kamu tüzelkişisi veya kurumu tarafından kamulaştırılamaz. Taşınmaz mala; kaynak veya irtifak hakkına ihtiyacı olan idare, 8 inci madde uyarınca bedeli tespit eder. Bu bedel esas alınarak ödeyeceği bedeli de belirterek mal sahibi idareye yazılı olarak başvurur. Mal sahibi idare devire muvafakat etmez veya altmış gün içinde cevap vermez ise anlaşmazlık, alıcı idarenin başvurusu üzerine Danıştay ilgili idari dairesince incelenerek iki ay içinde kesin karara bağlanır… Bu suretle devir alınan taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve devir amacı veya devreden idarenin izni dışında başkaca bir kamusal amaçla kullanılamaz. Aksi takdirde devreden idare, 23 üncü madde uyarınca taşınmaz malı geri alabilir. Bu husus tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilir...” denilmektedir.

    4721 sayılı Medeni Kanun’un “İntifa hakkı sona erme sebepleri” başlıklı maddelerden olan 798’inci maddesinde; “Malik, yararlanılamayacak derecede harap olan intifa konusu malı yararlanılacak hâle getirmekle yükümlü değildir; getirirse intifa hakkı yeniden kurulmuş olur. Sigorta ve kamulaştırma gibi durumlarda intifa hakkı, hakkın konusu yerine geçen karşılık üzerinde devam eder.” Hükmü gereği kamulaştırma taşınamaz üzerinde bulunan intifa hakkını sona erdirmekte olup söz konusu intifa hakkın konusu yerine geçen kamulaştırma bedeli üzerinde devam edeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından Konak Belediyesinden kamulaştırılan taşınmazların üzerine belediye şirketi lehine bulunan intifa hakkının kamulaştırma sonucu sona erdirilmesi gerekmekte olup 44.880,75 m2 taşınmazdan İdare tarafından kamulaştırma gerekçesine uygun olarak faydalanılması gerekmektedir.

  5. Kira Süresi Sona Ermesine Rağmen Taşınmaz Kullanımına Devam Edilmesi


    İzmir İli Bornova İlçesi Işıklar Mahallesinde bulunan 2505,37 m2 lik taşınmaz üzerinde 07.10.1976 tarihinde yapılan 40 yıllık kira sözleşmesi 07.10.2016 tarihinde sona ermiş olmasına rağmen taşınmazın kullanıma devam edildiği görülmüştür.

    2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde;


    “… belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür.” denilmektedir.


    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye Meclisinin Görev ve Yetkileri” başlıklı 18’inci maddesinde;

    “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” ,

    “Belediye Encümeninin Görev ve Yetkileri” başlıklı 34’üncü maddesinde;


    Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek.” hükümleri yer almaktadır.

    5393 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerine göre, taşınmazların 3 yıla kadar belediye encümeni kararıyla ihale edilerek kiraya verilmesi mümkündür. 3 yılı aşan kiralamalarda ise belediye meclisinin kararı gereklidir. Kira süresi biten taşınmazlar için yeniden kiralama ihalesine çıkılması gerekmektedir.

    2886 sayılı Kanun’un “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75’inci maddesinde;


    Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanun’un 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz. … Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” denilmektedir.

    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15 inci maddesinde; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesi hükümlerinin belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağı belirtilmektedir. Buna göre kurum taşınmazları hakkında da 2886 sayılı Kanun'un 75’inci maddesi uygulanmalıdır.


    Söz konusu mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere; kanun koyucu, Belediye taşınmazlarının bu Kanun’a göre kiraya verilmesi gerektiği noktasında iradesini ortaya koymuştur. Bu itibarla Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki bulunan ilgili taşınmazın kiraya verilmesi 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'ndaki ihale usullerine göre yapılmalı ve sözleşme süresinin bitiminde aynı taşınmaz malın kiraya verilebilmesi için yeniden 2886 sayılı Kanun'da belirtilen usullerden biriyle ihaleye çıkılmalıdır. Kira süresi sonunda işgal devam ederse, sözleşmede aksine hüküm yoksa ecrimisil alınmalı; işgalin devam etmesi durumunda taşınmazın tahliyesi için ilgili mülki amire talepte bulunulmalıdır.

  6. Büyükşehir Belediyesi Taşınmazının Ticaret Merkezi Yapılması Adına Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Yapılması Sonucu Taşınmazdan Faydalanılamaması

    Büyükşehir Belediyesi ile iki şirket tarafından kurulan bir ortaklık arasında, İzmir 7 inci Noterliği'nin 03.07.1997 tarih ve 29333 yevmiye numarası ile tanzim edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır.

    Yapılan sözleşmede birinci husus; Konak İlçesi, İsmet Kaptan Mahallesi, 1039 ada 8 parsel üzerine imar planlarına, ihale dosyası ve mahal listeleri ile yapılan sözleşme eki avan projesine göre yüklenici tarafından yerine getirilecek Büyükşehir Belediyesince onaylanacak projeye göre; konferans salonu, tiyatro salonu, sinema salonları, sergi salonları, katlı otopark, ticaret merkezi, otel ve turizm merkezi, alışveriş merkezi, mağaza, trafo ve jeneratör, destek ünitelerin inşaa edilmesi ile büyükşehir belediyesine ait olacak bölümleri bila bedel yapılarak teslim edilmesidir.

    İkinci husus; Kahramanlar Otoparkının Alanı’nda belediyece verilecek proje ve teknik şartnamelere uygun olarak yaklaşık 35.000 m2 inşaat alanlı katlı otopark 15 yıl süreyle işletmek şartıyla bilabedel inşaa edilerek Büyükşehir Belediyesine teslim edilmesi ve ilave 1.701.000 TL peşin bedelin %50'sinin sözleşmenin imzalanmasından itibaren 30 gün içerisinde, %50'sinin de 60 gün içerisinde ödenmesi hususlarını kapsamaktadır. Sözleşme konusu ikinci husus sözleşme hükümleri çerçevesinde Kahramanlar Katlı Otoparkının inşası yüklenicisi tarafından gerçekleştirilmiş ve yüklenici tarafından işletilerek 03.11.2015 tarihinde idareye devredilmiştir.

    Sözleşmenin imzalanmasını takiben, sözleşme yüklenicisi tarafından gerekli projeler hazırlanarak alınan inşaat ruhsatına dayalı olarak inşaata başlanmışsa da, İzmir 3 üncü İdare Mahkemesi’nin 1998/458 esasına kayden açılan imar planının ve inşaat ruhsatının iptali istemiyle açılan dava sonucunda imar planlarına aykırılık sebebiyle 03.06.1999 tarihinde


    yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş ve 8 parselde başlamış olan inşaat durdurulmuştur. Daha sonraki süreçte imar planları büyükşehir belediyesi ile ilgili ilçe belediyesi tarafından yenilenmiş fakat yine alınan yargı kararlarıyla imar planları iptal edilmiş ve 8 parseldeki taşınmazın plansız alan olarak kalması dolayısıyla inşaat durdurulmuştur.

    09.07.2001 tarihinde sözleşme yüklenicisinin bir ortağına ve diğer ortağında aynı bankaya borçlu olmasıyla diğer ortağa da TMSF tarafından el konulmuş ve ortaklığın tüm malvarlığına 6183 sayılı Kanun kapsamında takipler başlatılmış ve bu takipler kesinleşmiştir. Bu devralma işleminde TMSF, kanunların kendisine tanıdığı yetkiler çerçevesinde, alacaklarının tahsiline ilişkin olarak verilmiş bir yetki olması sebebiyle, şirketin tüzel kişiliğinde değişiklik yapmamıştır. Şirketin tüzel kişiliği TMSF’den ayrı ve bağımsız olarak devam etmiştir.

    09.03.2009 tarihinde Büyükşehir Belediyesi ve ortaklık arasında protokol imzalanmış, protokol ile sözleşme konusu Büyükşehir Belediye payının %30'a çıkarılarak belediye hizmet binası yapılması, kalan %70’in ise yükleniciye ait olması şeklinde karar alınmıştır. Yapılan protokolün 8 inci maddesinde bu hükümler çerçevesinde ek bir sözleşme yapılacağı da ayrıca kararlaştırılmıştır. Bu protokol konusu kapsamında Büyükşehir Belediyesi ile ortaklık arasında 10.02.2014 tarihli yapılan sözleşme ile ilk sözleşme tadil edilmiş olup sözleşmeye protokol konusunda belirlenen hükümler eklenmiş ve sözleşme değiştirilmiştir.

    Ayrıca söz konusu taşınmaz için, TMSF’nin 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 134 üncü maddesi; “…6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca haczedilen aktif değerler ile lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan haklar ve bu varlıkların feri veya mütemmim cüzü niteliğindeki sözleşmelerden doğan, ancak başlı başına iktisadî değeri olmayanlar da dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıkları bir araya getirerek, ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturarak alıcısına geçişini sağlayacak şekilde satışına…” hükmü yetkisine istinaden TMSF tarafından üç kez taşınmaz satış kararı alınmış, ilgili kararların ilki fon kurulu kararı ile ikinci ve üçüncüsü ise ihaleye katılan olmaması dolayısıyla uygulanmamıştır.

    Daha sonra dördüncü kez satış kararı alınmış, taşınmaz 80.000.000,00 USD muhammen bedel ile satışa çıkarılmış olup 19.01.2016 tarihinde ihale edilmiştir.

    İhale Şartnamesi'nin 8.4.1 inci maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan "Ege Dünya Ticaret Merkezi (Taşınmaz) Ticari ve İktisadi Bütünlüğü ihalesinin "Kurul" tarafından onaylanması


    tarihinden itibaren 30 ay geçmesine rağmen "İhaleyi Kazanan "ın kusuru olmaksızın, inşaat ruhsatının alınamaması halinde, "Kurul" tarafından ihale iptal edilecektir." hükmünde belirtilen 30 aylık süre 24.09.2018 tarihinde dolmuş ve bu tarihe kadar ihale alıcısı tarafından inşaat ruhsatı alınamadığından ihale iptal edilmiş, taşınmazın eski maliklerine iadesine karar verilmiş, Konak Tapu Müdürlüğü nezdinde tüm takyidatların ihyası yapılmış ve eski yüklenici adına tapu tescili sağlanmıştır.

    5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde kamu kaynağı borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri ifade ettiği belirtilmiş olup yine Mezkur Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” Denilmektedir

    Sonuç olarak, 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da açıklandığı üzere İzmir ilinin şehir merkezinde konum ve değeri yüksek olan 20.866,10 m2 bir taşınmazın 1997 yılından itibaren şantiye alanı olarak kalması hem şehirde yaşayan insanların güvenliği açısından belediye sorumluluğu doğurmakta hem de kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığını göstermektedir. Bu sebeple yürürlükte bulunan imar planları doğrultusunda söz konusu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir iline yeniden kazandırılması gerekmekte olup kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanımı sağlanmalıdır.

  7. Belediye Tarafından İnşa Ettirilen Taşınmazın Üçüncü Şahıslarca Bedelsiz Kullanılması

    Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ile Karataş Lisesi arasında kalan zemini deniz dolgusuyla oluşturulmuş ve Büyükşehir Belediyesinin inşa ettiği binanın 17.10.2001 tarihinden itibaren üçüncü şahıslar tarafından herhangi bir kira bedeli ödenmeden kullanıldığı tespit edilmiştir.

    Yapılan incelemelerde 20.10.1998 tarihli yazıda 01.10.1987 tarih 2083 sayılı Büyükşehir Belediye Encümen Kararında üst yapısı devam eden Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda iki adet kafeterya yerinin doldurulması kararı verilmiş, 28.07.2005 tarihli İzmir


    Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'na İdare tarafından yazılan yazıda söz konusu alanın İdarenin tasarrufuna bırakılması gerektiği ifade edilmiş olsa da ilgili bölgenin Büyükşehir Belediyesi tarafından doldurulduğunun Hazine ve Maliye Bakanlığı’na kanıtlanamaması sebebiyle arazi mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine geçirilememiştir. Buna rağmen bu taşınmaz üzerinde bulunan bina Büyükşehir Belediyesi şirketi tarafından inşa edilmiş olup söz konusu bina Büyükşehir Belediyesince 17.10.2001 tarihinde bir cemiyete sosyal amaçlı kullanım amacıyla verilmiştir.

    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 79’uncu maddesinde; “…Belediye tarafından deniz, akarsu ve gölden doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır.” Denilmektedir. Mülga 1580 sayılı Kanun’un 159’uncu maddesi içeriğe aynı konuyu içermektedir.

    Bu sebeple ilgili taşınmazın deniz dolgusunun Büyükşehir Belediyesi tarafından doldurulduğunun kanıtlanamaması sebebiyle mülkiyet Büyükşehir Belediyesine devrolmamıştır. Ancak taşınmaz üzerinde bulunan bina Büyükşehir Belediyesi şirketi tarafından inşa edilmesi sebebiyle bir mülkiyet sorunu ortaya çıkmıştır.

    5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 2’nci maddesinde kamu kaynağı borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri ifade ettiği belirtilmiş olup yine Mezkur Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” denilmektedir.

    Yine 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75’inci maddesinde dernek veya vakıflara taşınmazların ücretsiz kullandırılmasına dair Büyükşehir Belediyesine bir yetki tanınmamıştır.

    Aynı Kanun ’un “Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları ” başlıklı 15’inci maddesinin (h) bendinde; “Mahallî müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya


    kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek. ”

    belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.


    Dolayısıyla herhangi mahalli ve müşterek nitelikte bir hizmetin yerine getirilmesinde kullanılmayıp 75'inci maddede belirtilen sayılan kamu kurum kuruluşlarından olmayan üçüncü şahısların 17.10.2001 tarihinden itibaren kullanımına verilen taşınmaz için Büyükşehir Belediyesi tarafından herhangi bir kira, ecrimisil vs bir gelir tahakkuk ettirilmediği tespit edilmiştir.

    Sonuç olarak 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da açıklandığı üzere, kamu kaynağının mahalli müşterek nitelikte ihtiyaçlar için kullanımında etkinliğin sağlanması amacıyla ilgili taşınmazın mülkiyet sorunu çözümlenerek üçüncü şahısların ücretsiz kullanımı sonlandırılmalıdır. Ayrıca Geçmiş yıllara ilişkin kullanım bedellerin hesaplanarak tahakkuk ve tahsilatının yapılması gerekmektedir.

  8. Büyükşehir Belediyesine ait iki Taşınmazın İzbeton AŞ’ye İhalesiz Tahsis Edilmesi ve Üzerine Şirket Tarafından Sanayi Tesisi İnşa Edilmesi

    Yapılan incelemelerde Büyükşehir Belediyesi iki taşınmazının mevzuata aykırı olarak İzbeton A.Ş’ye tahsis edildiği ve bu taşınmaz üzerinde ilgili şirket tarafından sanayi tesisi kurulduğu tespit edilmiştir.

    İzbeton A.Ş’nin Bayındır İlçesi Zeytinova Mahalli 3816 nolu parsel ile Bergama İlçesi İslamsaray Mahallesi 1123 ada 1 nolu parselde asfalt, beton parke ile bordür imalatı tesisinin bulunduğu görülmüştür. Bu taşınmazların Büyükşehir Belediyesi tarafından şirketine ihalesiz ve herhangi bir bedel alınmadan tahsis edilmesi mevzuat çerçevesinde mümkün değildir.

    5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde kamu kaynağı borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri ifade ettiği belirtilmiş olup yine Mezkur Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” denilmektedir.


    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesinde bendinde; “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;“…Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür…” Hükmü ile de taşınmazlarının kimlere tahsis edilebileceği belirtilmiştir.

    2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da açıklandığı üzere Büyükşehir Belediye şirketi olan İzbeton AŞ’ye böyle bir tahsis işleminin hukuken yapılması mümkün değildir. Mevzuat hükümleri çerçevesinde Büyükşehir Belediyesine ait bir taşınmazın üçüncü şahıs olan şirkete ihalesiz biçimde ücret alınmadan kullandırılması mümkün bulunmamaktadır. Kamu kaynağı olan taşınmazın ancak mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlar için ücretsiz kullanıma açılabileceğinden hareketle bu taşınmazın ilgililerce ücretsiz kullanımı sonlandırılmalıdır.

  9. Pınarbaşı Motor Sporları Yarış Pistinin Üzerinde Bulunan Taşınmazın Belirli Kısmına Otobüs Garajı Yapılması Sebebiyle Pist Güzergahının Değiştirilmesi ve Pistin Tamamının Yenilenmesinin Büyükşehir Belediyesi Tarafından Yapılması

Yapılan incelemelerde 6360 sayılı Kanun hükmü gereğince kurulan Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 09.09.2015 tarih ve 53/D sayılı Kararı ile İzmir İli Bornova ilçesi Pınarbaşı mahallesi 849-852-1784-1785-1786 parsellerde kayıtlı olan toplam 245.000m2 üzerinde yarış pisti bulunan taşınmaz 06.10.2015 tarihinde Büyükşehir Belediyesi adına devir yapılmış olup taşınmaz İdare adına tescil edilmiştir.

Söz konusu taşınmaz İzmir İl Özel İdaresi tarafından ortağı olduğu İzyarış Ltd Şti’ye 07.09.2006 tarihinde on yıllık süre için kiralanmıştır. 14.04.2010 tarihinde İzyarış Ltd Şti tarafından yarış pisti işletilmesi için taşınmaz üçüncü bir şahsa kiralanmış ve taşınmazın büyükşehir belediyesine adına tescil olduğu tarihe dek bu sözleşme yenilenmiştir. 06.10.2015 tarihinden itibaren günümüze kadar gelinen süreçte kira sözleşmesi bulunmamasına rağmen ilgili kişi tarafından söz konusu taşınmaz ve yarış pistinin işletilmesine devam edilmiştir.

03.10.2017 tarih E.254197 sayılı başkanlık oluru ile söz konusu taşınmazın 47.000m2 lik 1784-85-86 nolu parselleri bağlı idare ESHOT’a atölye ve durak olması amacıyla tahsis edilmiştir.


Tahsis edilen kısımda pist bulunması sebebiyle pistin güzergah değişikliği ihtiyacı ortaya çıkmış ve 31.01.2018 tarih E.26259 sayılı yazıya istinaden İzbeton AŞ tarafından İl Sınırları İçindeki Asfalt Kaplaması, Bakım ve Onarım Yapılması İşi kapsamında söz konusu yarış pistinin belirli bir kısmının güzergahı değiştirilmiş ve kalan kısım içinde yenileme yapılmış olup toplam da 4.471.460,85 TL harcama yapılmıştır. Söz konusu pist 2006 yılından itibaren üçüncü şahıslar tarafından işletilmekte olup 06.10.2015 tarihinden itibaren kira sözleşmesi süresi bitmesine rağmen idare tarafından tahliye işlemi yapılmamış, ecrimisil ödenmek suretiyle ilgililer tarafından kullanıma devam edilmiştir. Gerek İl özel idaresinin İzyarış Ltd Şti ile gerek İzyarış Ltd Şti’nin kiracısıyla yapılan kira sözleşmelerinde pistin kullanılması için yapılacak temizleme, bakım onarım ve ıslahın kiracıya ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak yapılan tahsis sonucunda pistin güzergahı değiştirilmek zorunda bırakılmış ve idare tarafından pistin bir kısmı yeniden yapılmış olup kalan kısım içinde kiracı tarafından yapılması gereken tadilat zorunlu hale getirilerek idare tarafından yapılmıştır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde kamu kaynağı borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri ifade ettiği belirtilmiş olup yine Mezkur Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” Denilmektedir

Sonuç olarak 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da açıklandığı üzere İdare tarafından yenilenme ve tadilatlar yapılması suretiyle kamu kaynağı aktarılan Pınarbaşı Motor Sporları Yarış Pisti’nin 06.10.2015 tarihinde kira sözleşmesinin bitmesi sebebiyle ecrimisil ödenmek suretiyle üçüncü şahısların kullanımı sonlandırılması ve kamu kaynağının kullanımında etkili ekonomik verimlilik ilkelerine göre hareket edilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?