Karar Künyesi
Şirket mali tablolarının incelenmesi sonucunda; Şirketin 2021 yılında yüksek miktarda zarar ettiği, önceki senelerde tamamlanan işler için geçici kabul ve/veya kesin hakediş evrakları tekemmül ettirilmediği için Ankara Büyükşehir Belediyesinden alınacak emanet kesintileri tutarının da tahsil edilemediği, bu sebeple dönem dönem yaşanan nakit sıkıntısı sonrasında vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçlarının zamanında ödenemediği, ödenemeyen borçlar için asıl borcun yanında gecikme zammı gibi fer’i borçların da Şirketi zarara uğrattığı tespit edilmiştir.
Şirket 2021 yılında 618.564.411,58 TL “Net Satış” yapmış olmasına karşın söz konusu satışların maliyetleri 650.713.647,05 TL olarak gerçekleşmiştir. Daha öz bir ifade ile henüz faaliyet giderleri bile hesaba katılmamış olmasına rağmen satışlardan kazanılan tutar satılan malların maliyetini dahi karşılayamamış ve “Brüt Kar Oranı (Brüt Satış Karı/Net Satışlar)” bu
aşamada %-5,20 olarak oluşmuştur. Söz konusu tutara faaliyet giderlerinin eklenmesi ile zarar daha da artmış ve “Faaliyet Kar Oranı (Faaliyet Karı/Net Satışlar)” %-10,57 olarak gerçekleşmiştir. Diğer tüm gelir ve giderlerin hesaba dâhil edilmesi sonucunda ulaşılan “Net Kar Oranı (Dönem Net Karı/Net Satışlar)” ise %-11,85 olarak gerçekleşmiş ve toplamda 2021 yılında 73.313.414,40 TL zarar edilmiştir.
Şirket likidite durum analizleri de git gide kötüye gitmektedir. Dönen Varlıkların Kısa Vadeli Yabancı Kaynakları karşılama oranı olarak tanımlanan ve genel olarak 1,5 ile 2 arasında olması finansal analizler açısından yeterli görülen “Cari Oran (Dönen Varlıklar /Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar)” 2021 yılında 0,92 olarak hesaplanmış ve referans değerlerin altına inmiştir.
Aynı şekilde, piyasa ve ekonomik şartlarda herhangi bir daralma durumunda şirketin likit varlıkları ile kısa vadeli borçlarını ne kadar ödeyebileceğini gösteren ve 0,20’nin altına düşmemesi Şirketin finansal durumu açısından önemli olan “Nakit Oran (Hazır Değerler+Menkul Kıymetler /Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar)” da 0,07 olarak gerçekleşmiştir.
“Cari Oran” ve “Nakit Oran” endekslerinin beklenenin aşağısında olmasının en önemli nedenleri; Ankara Büyükşehir Belediyesine yapılan işler karşılığında düzenlenen hakediş ödemelerinin zamanında alınamaması ve daha önceki yıllarda yapılan ve tamamlanan işlere ilişkin emanet kesintilerinin, geçici kabul ve/veya kesin hakediş işlemlerinin tekemmül ettirilememesi nedeniyle tahsil edilememesidir.
Söz konusu tutarların zamanında tahsil edilememesi, Şirketin dönem dönem nakit sıkıntısı yaşamasına ve vergi/SGK primleri gibi borçların zamanında ödenememesine sebebiyet vermiştir. Ödenemeyen toplam 124.547.657,34 TL vergi borcu için yapılandırmaya gidilmiş ve toplam borç 152.296.517,05 TL’ye çıkmıştır. Aynı şekilde SGK prim borçları için de yapılandırmaya gidilmek zorunda kalınmış ve toplam 108.555.858,20 TL olan borç, yapılandırma sonrası 130.228.069,74 TL’ye çıkmıştır. Vergi ve SGK ödemelerinde yapılandırma sonrası düzen tam olarak sağlanamamış ve yapılandırma sonrası tahakkuk eden borcun az bir kısmı ödenebilmiştir.
Finansal yapı analizlerinde de Şirketin iyiye doğru gittiğini söylemek pek mümkün değildir. Varlıkların yüzde kaçının yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösteren ve genel olarak %50’den küçük olması hedeflenen “Finansal Kaldıraç Oranı (Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar+Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar/Toplam Varlıklar)” 2021 yılında %87,26 olarak
hesaplanmıştır. Bu ise varlıkların büyük bir kısmının yabancı kaynaklarla karşılandığını göstermektedir ki söz konusu husus Şirketin sürdürülebilirliği açısından arzu edilen bir husus değildir.
Aynı şekilde özkaynakların toplam yabancı kaynaklara oranı olarak ifade edilen, Şirketin finansal bağımsızlığını gösteren ve genel olarak 1’den büyük olması beklenen “Finansman Oranı (Özkaynaklar /Toplam Yabancı Kaynaklar)” 2021 yılında 0,13 olarak hesaplanmıştır.
Finansal yapı analizlerinin düşük çıkmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi Şirketin arka arkaya zarar etmesi ve özellikle 2021 yılı zararının 73 milyon TL gibi büyük boyutlarda gerçekleşmesidir.
Kamu İdaresi tarafından Şirketin esas amacının kar elde etmekten ziyade kamusal ihtiyaçların giderilmesi olduğu, bu nedenle finansal tabloların diğer şirketlerdeki gibi bahsedilen oranlarla bir yorumlama yapılmasının mümkün olamayacağı belirtilmişse de Şirketin, diğer tüm şirketler gibi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir limited şirket olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Kanun’da belirtilen tüm sorumluluklar belediye şirketleri için de geçerli olduğu gibi mali tablo ve oranların beklenen seviyelerin altına düşmesi bu şirketler için de iflas ve benzeri yaptırımların uygulanmasını zorunlu hale getirebilecektir. Ayrıca Şirkette yaşanan mali sıkıntılar; gerek piyasaya gerekse de diğer kurumlara olan borçlar dolayısıyla Şirketin malvarlığına ve alacaklarına haciz uygulanabilmesine, ödenemeyen borçlar nedeniyle asıl borçla birlikte fer’i borçların gündeme gelebilmesine olanak sağlayacaktır. Bu nedenle “kamusal ihtiyaçların giderilmesi” sebebini dayanak alarak Şirket mali tablolarının kötüye giden durumunu açıklamaya çalışmak doğru bir yaklaşım değildir.
Şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir limited şirkettir. Türk Ticaret Kanunu’nun 16 ve 18’inci maddesinde belirtildiği üzere belediye tarafından ticari şekilde işletilmek üzere kurulan kuruluşlar da tacirdir ve her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir.
Buna göre; Ankara Büyükşehir Belediyesinden iş alınırken söz konusu işe ilişkin maliyetlerin tam hesaplanarak bu hesaplamaya göre teklif verilmesi, satılan malların maliyetlerinde ve diğer giderlerde tasarrufa gidilerek Şirket zararının önlenmesi ve kârlı bir şirket statüsüne geçilmesi, hakediş ve teminat iadelerinde gerekli evrakların zamanında tamamlanması ve tahsilatların sonuçlandırılması, kamuya ait borçların zamanında ödenerek
fer’i borçların tahakkuk etmesine müsaade edilmemesi Şirketin sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir.