Karar Künyesi
Şirketin tahsil edilmeyen ve 31.12.2020 tarihli bilançosunun aktifinde yer alan 128 Şüpheli Ticari Alacaklar hesabının bakiye tutarının (eksi) -7.539.116,90 TL’ye ulaştığı görülmüştür.
128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabının yıllar itibariyle gelişimine aşağıda yer verilmiştir:
Tablo 3: Şüpheli Ticari Alacakların Yıllar İtibariyle Seyri
Hesap Kodu | Yıllar | Şüpheli Alacak Tutarı |
128 | 2020 | 0,00 |
2019 | 384.884,63 | |
2018 | 0,00 | |
2017 | 0,00 | |
2016 | 114.444,44 | |
2015 | 3.591.245,15 | |
2014 | 131.886,51 | |
2013 | 20.000,00 | |
2011 | 3.312.248,85 | |
2010 | 29.366,48 | |
2006 | 23.904,46 | |
TOPLAM | 7.607.980,52 | |
TAHSİLAT | 68.863,62 | |
BAKİYE TUTAR | 7.539.116,90 |
1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliği’nde, ödeme süresi geçmiş bu nedenle vadesi bir kaç defa uzatılmış veya protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz alacaklar “şüpheli ticari alacaklar” olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan şüpheli alacaklar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 323’üncü maddesinde de ayrıntıları ile düzenlenmiştir.
Yapılan incelemede, 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabının 31.12.2020 tarihi itibariyle
-7.539.116,90 TL bakiye tutarına ulaştığı görülmektedir. 2015 yılı Sayıştay Denetim
Raporunda 7.063.478,74 TL tutarında olan şüpheli alacakların geçen süre zarfında azalmak yerine daha da arttığı görülmektedir.
Şirket tarafından uzmanlıklarından istifade edilmek için iki hukuk bürosu ile sözleşme akdedilerek çalışıldığı, bahsi geçen şüpheli ticari alacakların da bu hukuk büroları tarafından takip edildiği görülmüştür. Ancak bahsi geçen alacak tutarından geride kalan 5(beş) yıllık dönemde sadece 23.690,91 TL’lik bir tahsilat sağlanabildiği görülmüştür.
Hukuk bürolarınca takip edilen bazı alacak dosyaları temelinde yapılan değerlendirmede, icra hukuku bağlamında yapılması gereken bazı iş ve işlemlerin sonuna kadar takip edilmediği müşahede edilmiş, bunların takibinin tam olarak yerine getirilmemesine bağlı olarak söz konusu alacakların değersiz alacak olarak değerlendirilmesi de sağlanamamıştır.
213 sayılı Kanun’un 322’nci maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar “değersiz alacak” olarak tanımlanmıştır. Anılan maddenin devamında, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedeceği ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilecekleri düzenlenmiştir.
Bu itibarla; Şirketin 10.892.333,04 TL’lik aktif büyüklüğü içerisinde 7.539.116,90 TL gibi çok önemli bir büyüklüğe sahip olan şüpheli ticari alacakların tahsili için yapılabilecek tüm hukuki girişimlerin tesis edilmesi, buna imkan bulunmaması halinde ise mahkeme veya kanaat verici belgelere göre tahsil kabiliyeti kalmayan alacaklar için ise Vergi Usul Kanunu bağlamında işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Şirket tarafından şüpheli alacaklarla ilgili icra hukuku bağlamında yapılması gereken bazı iş ve işlemlerin sonuna kadar takibinin hassasiyetle yapılacağı, buna imkan bulunmaması halinde tahsil kabiliyeti kalmayan alacakların Şirkete getireceği ek mali külfetler de göz önünde bulundurularak Vergi Usul Kanunu bağlamında gerekli işlemlere başlanılacağı belirtilmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.