Belediyenin ticari faaliyet kapsamına girmeyen mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödenen katma değer vergilerini (KDV), 191 İndirilecek KDV Hesabına kaydetmek suretiyle muhasebeleştirdiği görülmüştür.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin;

191 İndirilecek Katma Değer Vergisine ilişkin olarak hesabın niteliğini düzenleyen 153'üncü maddesinde;

“(1) Bu hesap, mal ve hizmetin satın alınması sırasında satıcılara ödenen veya borçlanılan ve kurum açısından indirim hakkı doğuran katma değer vergisinin izlenmesi için kullanılır.

(2) Mahalli idareler, bir bedel karşılığı satmak üzere ürettikleri mal veya hizmetin üretim girdisi olarak satın aldıkları mal veya hizmetlere ilişkin olarak ödemiş oldukları Katma Değer Vergisini indirim konusu yaparlar. Bunun dışında kurumun satışa konu olmayan kamu hizmeti üretiminde nihai tüketici olarak kullanmak veya tüketmek üzere satın alınmış mal veya hizmet için ödenen Katma Değer Vergisi indirim konusu yapılmaz ve bu tutarlar ilgili gider hesabı veya varlık hesabına yapılacak muhasebe kaydında maliyet bedeline ilave edilir.”

190 Devreden Katma Değer Vergisine ilişkin olarak hesabın niteliğini düzenleyen 151'inci maddesinde ise;

“(1) Bir dönemde indirilemeyen ve izleyen döneme devreden katma değer vergisi bu hesapta izlenir.

(2) Katma değer vergisi indirilinceye kadar bu hesapta bekletilir.” denilmektedir.

Belediyelerin ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet kapsamına girmeyen, kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri katma değer vergisine tabi değildir. Bu sebeple de belediyelerin kurumsal anlamda katma değer vergisi mükellefi olmadığı açıktır. Dolayısıyla, yasal düzenlemede kurumsal olarak KDV mükellefi kılınmayan belediyeler yine yasal düzenlemede belirtilen katma değer oluşturan faaliyetleri icra etmeleri halinde, sadece belirtilen faaliyetler açısından KDV mükellefi olmaktadır. Bu durumda, belediyelerin yukarıda belirtilen katma değer oluşturucu alanların dışındaki harcamalarına ait KDV tutarları, indirime konu yapılmaksızın doğrudan maliyet unsuru olarak gider hesaplarına ya da ilgili varlık hesaplarına kaydedilecektir.

Yapılan incelemede, Belediyenin satışa konu olmayan, kamu hizmeti üretiminde nihai tüketici olarak kullanmak veya tüketmek üzere satın almış olduğu, mal veya hizmet için ödenen katma değer vergilerini ilgili gider hesabı veya varlık hesabına yapılacak muhasebe kaydında maliyet bedeline ilave etmek yerine, 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi hesabına kaydettiği, ay sonlarında ise bu hesaptaki bakiyeleri 190 Devreden Katma Değer Vergisi hesabına aktardığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda, 30.09.2023 tarihi itibari ile gönderilen mizanda 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi hesabında ticari faaliyet kapsamına girmeyen bazı mal ve hizmet alımlarına ilişkin 1.619.735,95 TL KDV’nin 191 İndirilecek KDV Hesabına kaydedildiği, ay sonlarında da 190 Devreden KDV hesabına aktarıldığı, bu hesabın borç kalanı tutarının da 31.12.2023 tarihli bilançoda 10.398.334,74 TL tutarında olduğu tespit edilmiştir. Bu durum 190 Devreden KDV Hesabının fazla, 630 Giderler Hesabının veya ilgili varlık hesaplarının eksik görülmesine neden olmuştur.

Sonuç olarak, indirime konu edilemeyecek KDV tutarlarının bir maliyet unsuru olarak gider hesaplarına ya da ilgili varlık hesaplarına kaydedilmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?