Üniversitede yapılan incelemelerde; mevzuat gereği bir tane kadro olmasına rağmen uygulamada biri fiilen görev yapan diğeri ise kadrolu olmak üzere iki genel sekreterin bulunduğu tespit edilmiştir.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Genel Sekreter kadrosu dolu iken, bir Daire Başkanının bu kadroya vekâleten atandığı ve harcama yetkisini kullandığı, kadro unvanı Genel Sekreter olan diğer kişinin de meslek yüksekokullarından sorumlu Rektör Danışmanı olarak görevlendirildiği ancak fiilen herhangi bir görevinin olmadığı anlaşılmıştır.

Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yükümlülük ve sorumluluklarını, aylıklarını, ödeneklerini ve diğer özlük işlerini 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu düzenlemektedir.

Anılan Kanunun "Vekâlet görevi ve aylık verilmesinin şartları" başlıklı 86’ncı maddesinde; memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabileceği ve yine boş kadrolara ait görevlerin memurlara vekâleten gördürülebileceği belirtilmiştir. Dolu kadro, kadronun halen başka bir


memur tarafından işgal ediliyor olması halidir. Böyle bir kadroya yani dolu kadroya vekâlet ise, ancak kadroda bulunan memurun kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılması halinde mümkündür.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yönetim Örgütleri” başlıklı 51’inci maddesinin (a) bendine göre;

“Yükseköğretim üst kuruluşlarında başkana, üniversitelerde rektöre bağlı, merkez yönetim örgütünün başında bir genel sekreter ve hizmetlerin gerekli kıldığı daire başkanları, müdürler, danışmanlar, hukuk müşavirleri, uzmanlar ile büro ve iç hizmet görevlerini yapmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlar ve diğer görevliler bulunur….”

Aynı kanunun “Atamalar” başlıklı 52’nci maddesinin (a) bendi:


“ (…) Genel Sekreter ile daire başkanları, müdürler, hukuk müşavirleri ve uzmanlar, yükseköğretim üst kuruluşlarında ilgili kuruluşların görüşü alınarak Yükseköğretim Üst Kuruluşunun Başkanı; üniversitelerde ise yönetim kurulunun görüşü alınarak rektör tarafından atanır. Fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterinin atanması, ilgili dekan ve müdürün önerisi üzerine rektör tarafından yapılır.” hükmünü içermektedir.

Üniversitenin genel sekreterlik kadrosuna atama yapılmış olup, anılan kadro doludur. Esas olan, kadroyu işgal eden kişi tarafından Genel Sekreterlik görevinin yürütülmesidir. Ancak Üniversitenin Genel Sekreterlik görevi, vekâleten ataması yapılan kişi tarafından yürütülmektedir.

Yükseköğretim Üst Kuruluşları İle Yükseköğretim Kurumlarının İdari Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 26’ncı maddesinde Üniversite İdari Teşkilatı sayılmış olup Genel Sekreterlik ilk sırada yer almıştır. Takip eden 27’nci maddede ise; Genel Sekreterin yapması gereken görevler sıralanırken üniversite idari teşkilatının başı olduğu özellikle belirtilmiştir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun "Harcama yetkisi ve yetkilisi" başlıklı 31’ inci maddesinde de, "Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir." denilmekte, 5018 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan 1 seri numaralı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ'in "Harcama Yetkililerinin Belirlenmesi" başlıklı 2’nci bölümünde de; "5018 sayılı Kanunun 5436 sayılı Kanunla değişik 31’ inci maddesinin birinci fıkrasında bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin


en üst yöneticisi harcama yetkilisi olarak belirlenmiştir. Bu hüküm uyarınca bütçe sınıflandırması harcama yetkilisini belirleyen temel unsur olmaktadır." hükmü yer almakta olup harcama yetkisinin kim tarafından kullanılacağı açıkça belirtilmiştir.

Anılan Tebliğ'in, Özel Bütçeli İdarelerde Harcama Yetkililerini gösteren tablosunda, üniversitelerde bütçe ile ödenek tahsis edilen harcama birimleri ve harcama yetkilileri sayılmış olup Genel Sekreterlik makamı da burada yer almaktadır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesine göre" Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır."

Aynı Kanun'un “Üst yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde ise;


Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar.

Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.” hükmü yer almaktadır.

Kamu İdaresi tarafından; Üniversitelerde sadece bir Genel Sekreter bulunmasının mevzuatın getirdiği bir zorunluluk olduğu kabul edilerek bulguya iştirak edilmiştir. Ancak Üniversitelerde fiili olarak birden fazla Genel Sekreter bulunması hususunun hemen hemen tüm Üniversitelerin Rektörlük seçimlerinden sonra karşılaşılan yapısal bir sorun olduğu belirtilmiştir.

Üst yöneticiler başta olmak üzere her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, bu kaynakların etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde


elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden ve raporlanmasından sorumludurlar ve bu hususta yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadırlar.

Belirtilen mevzuat hükümlerine göre; Üniversitede bir tane genel sekreter bulunmasının ve bu görevin kadro unvanı genel sekreter olan kişi tarafından yürütülmesinin, mevzuatın getirdiği bir zorunluluk aynı zamanda da kaynakların etkili, ekonomik, verimli kullanılmasının gereği olduğu düşünülmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?