Yapılan incelemelerde idarece su satış tarifelerinin maliyet hesabı yapılmadan belirlendiği ve belirlenen bu tarifelerin, maliyet bedellerinin çok altında olduğu anlaşılmıştır.

2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Tarife tespit esasları” başlıklı 23’üncü maddesinin ilk fıkrasında; “Su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır. Bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masraflar ve (…) (2) bir kar oranı esas alınır.” denilmek suretiyle tarifelerin tespitinde maliyet hesabı yapılacağı ve bir kar oranı ilave edilerek nihai tarifeye ulaşılacağı, hüküm altına alınmaktadır.

ASAT Tarifeler Yönetmeliği’nin “Tarife Tespit Esasları” başlıklı 8’inci maddesinde;


“Su satış tarifesi ile kullanılmış suların uzaklaştırılması tarifesinin belirlenmesinde rol oynayan iki ana faktörden birincisi, Yönetim ve işletme giderleri ile amortismanlar, aktifleştirilemeyen yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve en az %10 karlılık oranıdır.”

Su tarifeleri başlıklı 9’uncu maddesinde; “Abone türlerine uygulanacak su satış tarifelerinin, 8. madde de belirtilen yönetim ve işletme giderleri ile amortisman giderlerini karşılayacak ve en az % 10 kâr sağlayabilecek düzeyde olması esastır. ASAT su tasarrufunu teşvik, israfı önlemek ve gelirini artırmak için, kademeli tarife uygulaması yapabilir ve faaliyetlerini daha seri yürütebilmek ve verimi artırabilmek amacıyla, abonelerine tahakkuk edecek su ve atıksu bedellerinde, işletme gereğince indirimler yapabilir. Gerekli kademe aralıkları, uygulama zamanı ve tarifelerin tespiti Genel Kurul tarafından yapılır.” Denilmektedir.

Yukarıda belirtilen mevzuat açıklamaları çerçevesinde tarifelerin belirlenmesinde; yönetim ve işletme giderleri ile amortisman giderlerini karşılayacak ve en az % 10 kâr sağlayabilecek esas alınacağı belirtilmektedir. Ancak hukuki olarak kayıt altına alındığı halde,


idarece tarifelerin tespitinde “maliyet + kar” yöntemini benimsememiş, kapanan veya su hizmetlerini idareye devreden Belediye Meclislerince alınan kararları esas alarak tarifeleri tespit etmiştir.

Bu konuda ilgili birimler tarafından içme ve kullanma suyunun maliyet hesabına ilişkin çalışmalar yapılmıştır. Maliyet unsurlarının Yönetmelik çerçevesinde yapılması methodu sonucu ( %10 kar dahil ) 3,30 TL; bütçe gerçekleşmeleri esaslı birim maliyet methodu sonucu ( % 10 kar dahil) 4,44 TL birim maliyetin olduğu görülmüştür. Ancak tarifeler incelendiğinde kırsalda maliyet daha yüksek olmasına rağmen Bulgu 31’deki tabloda görüleceği üzere bütün ilçelerde maliyetlerin çok altında tarifeler belirlenmektedir.

6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Geçici 1’inci maddesinin 15’inci fıkrasında ; “…Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret beş yıl süreyle en düşük tarifenin % 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2 nci maddesi ile köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde de bu fıkra hükmü uygulanır…” Denilmekte olup 7061 Sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 105’inci maddesiyle bu süre 31.12.2020 tarihine kadar uzatılmıştır.

Yukarıdaki mevzuat hükmünde belirtildiği üzere içme ve kullanma suyunun en düşük tarifesinin %25’i sınır olarak belirlenmiş olmasına rağmen, ilçelerde su tarifeleri belirlenmiş sınırın altında alınmaya devam edilmiştir. Maliyetlerin bu denli yüksek olduğu bir ortamda su tarifelerinin bu kadar düşük kalması idarenin her ne kadar kamu hizmeti sunan bir kurum olsa da kar odaklı çalışan bir şirket olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.

Bu sebeple su tarifelerinin ilçelerde maliyet-kar dengesi gözetilerek belirlenmiş mevzuat çerçevesinde yeniden ele alınması gerekmektedir.

Kamu idaresi cevabında; “Bulgu konusu içme ve kullanma suyu tarifeleri tabi olunan yasa ve yönetmelikler gereği yetkili Genel Müdürlüğümüz Genel Kurulunda görüşülerek karara bağlanmak suretiyle belirlenmiştir.” Denilmektedir.

Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında içme ve kullanma suyu tarifeleri tabi olunan yasa ve yönetmelikler gereği yetkili Genel Müdürlüğümüz Genel Kurulunda görüşülerek karara bağlandığı belirtilmiştir.


Bulguda belirtildiği üzere 6360 sayılı Kanunla ASAT sorumluluk alanına giren ilçelerde içme ve kullanma suyunun en düşük tarifesinin %25’i sınır olarak belirlenmiş olmasına rağmen, ilçelerde su tarifeleri belirlenmiş sınırın altında alınmaya devam edilmiştir. Maliyetlerin bu denli yüksek olduğu bir ortamda su tarifelerinin bu kadar düşük kalması idarenin her ne kadar kamu hizmeti sunan bir kurum olsa da kar odaklı çalışan bir şirket olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Bu sebeple su tarifelerinin ilçelerde maliyet-kar dengesi gözetilerek belirlenmiş mevzuat çerçevesinde yeniden ele alınması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?