Karar Künyesi
İmar Kanunu’na aykırılığı tespit edilen yapılarla ilgili gerekli sürecin işletilmediği görülmüştür.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar” başlıklı 32’nci maddesinde, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı
yapıldığının ilgili idarece tespitinin yapılması, yapının mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı, durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı, tebligatın bir nüshasının muhtara bırakılacağı, bir nüshasının da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderileceği, bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak mührün kaldırılmasını isteyeceği, aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mührün kaldırılarak inşaatın devamına izin verileceği, aksi durumda ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binaların, belediye encümeni kararını müteakip belediye tarafından yıktırılacağı ve masrafının yapı sahibinden tahsil edileceği, yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince tespit edilmesine rağmen iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapıların, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça yıkılabileceği veya yıktırılabileceği, bu durumda yıkım maliyetlerinin %100 fazlası ile ilgili idareden tahsil edileceği, ilgili idarenin ödememesi durumunda 5779 sayılı Kanun gereğince aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunacağı belirtilmiştir.
Yukarıda yer alan hükümlerden yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilmemesi veya ruhsat alınmaması üzerine yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınması ve bu karardan itibaren de yıkımın gerek ilgili gerekse de idare tarafından en geç altı ay içinde gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Şüphesiz Belediye yıkım sürecini işletmekle yükümlüdür. Şayet Belediye en geç altı ay içinde yıkım işlemini yapmadığı taktirde söz konusu yapıların Bakanlıkça yıkılabileceği veya yıktırılabileceği, bu durumda da yıkım maliyetlerinin % 100 fazlası ile ilgili Belediyeden tahsil edileceği açıktır. Diğer taraftan 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun “Yeniden gecekondu yapımının önlenmesi” başlıklı 18’inci maddesinde de, Belediye sınırları içinde veya dışında, belediyelere, Hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak, daimi veya geçici bütün izinsiz yapıların hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya Devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılacağı belirtilmiştir.
Yapılan incelemede, imara aykırı yapılarla ilgili Encümenin yıkım kararını aldığı, yıkım kararı alındığı tarihten itibaren gerek ilgili gerekse de Belediye tarafından en geç altı ay içinde yıkımın gerçekleştirilmediği, böylece imara aykırı yapının kişilerce idari para cezası ödenmekle
hakkı olduğu izlenimine neden olunduğu görülmüştür. Her ne kadar 2020 yılından itibaren ülkemizde de yaygınlaşan COVİD-19 salgını sonrası esnek-dönüşümlü çalışmaya geçilmesi ve acil işlere yönelinmesi nedeni ile yıkım işlemlerinin yapılamadığı ve program dahilinde yapılacağı ifade edilmiş ise de, Encümenin 2019 yılından bu güne kadar aldığı yıkım kararlarının yerine getirtilmemesi açıklanan gerekçeyle uyumlu değildir. Belediyenin “İyi yönetişim ilkesi”ne aykırı hareket etmesinin kişilerde uygulamanın hukuka uygun olduğu izleniminin oluşmasına neden olduğu, bir başka ifadeyle, kamu otoritesinin (kamu görevlilerinin) hareketsizliği kişiler lehine uygulamanın uygun olduğu yolunda beklentinin oluşmasına yol açtığı göz önüne alınmalıdır. 3194 sayılı Kanun’a uygun işlemi yapmayan kamu görevlilerinin sorumluluğunun bulunduğu açıktır.
Kamu idaresi cevabında, İmara aykırı yapıların yıkım sürecinin işletilmesi için 2020 yılından itibaren ülkemizde de yaygınlaşan COVİD 19 salgını sonrası esnek dönüşümlü çalışmaya geçilmesi ve acil işlere yönelinmesi nedeniyle yıkım işlemlerinin yapılamadığı, 2020 yılı öncesinde ise kendi imkanları ile yıkımı yapamadıkları için Büyükşehir Belediyesi’nden destek istendiği ancak gerekli desteğin sağlanmadığı, yıkımların yapılması için yapılan ihaleye katılım sağlanmaması nedeni ile ihalelerin iptal edildiği ifade edilmiştir. Kamu idaresi cevabında genel ifadeler ile yıkım yapılmamasının gerekçeleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Kamu idaresi cevabundan da anlaşılacağı üzere belirtilen hususların bir kısmı yukarıda belirtilmiştir. İdare tarafından belirtilen hususların hiçbiri imara aykırı yapıların yıkılmama gerekçesi olamaz.
Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilip getirilmediği ile ilgili tespitin yapılarak imara aykırılığın giderilmemesi durumunda iki ay içinde yıkım kararı alınması ve yıkım kararı alındığı tarihten itibaren ise en geç altı ay içinde yıkım işleminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.