Belediyenin resen yapmış olduğu imar planı düzenlemesinde parsel sahiplerinden düzenleme ortaklık payının yanı sıra mevzuata göre dayanağı olmayan hizmet bedeli adı altında ücret tahakkuk ettirildiği görülmüştür.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclisin görev ve yetkileri” başlıklı 18’inci maddesinin; (<span>c) bendinde </span>“Belediyenin imar plânlarını görüşmek ve onaylamak, büyükşehir ve il belediyelerinde il çevre düzeni plânını kabul etmek. Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerinde il çevre düzeni planı ilgili Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılır veya yaptırılır ve doğrudan Belediye Meclisi tarafından onaylanır.”

(u) bendinde “İmar plânlarına uygun şekilde hazırlanmış belediye imar programlarını görüşerek kabul etmek.” denilmiştir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7’nci maddesinin (b) fıkrasında;

“Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye (…)[4] sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe (…)3 belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak.” <span>hükmü yer almaktadır.</span>

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Parselasyon planlarının hazırlanması” başlıklı 18’inci maddesinde;

“İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.

Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme alanındaki nüfusun kentsel faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan umumi hizmet alanlarının tesis edilmesi ve düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırk beşini geçemez.

Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, resmî kurum alanı, mezarlık alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan rekreasyonalanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları gibi umumi hizmet alanlarından oluşur ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.(…)”

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “İmar ile ilgili harçlar” başlıklı 80’inci maddesinin (a) fıkrasında;

“a) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar Kanununa göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemleri “Parselasyon Harcına” (teşvik belgesini haiz organize sanayi bölgeleri hariç olmak üzere),(…) tabidir.” denilmektedir.

Mezkur Kanun’un “Ücrete tabi işler” başlıklı 97’nci maddesinde ise;

“Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (…)[39] için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” denilmektedir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden Belediyenin imar planını görüşmek ve onaylamak yetkisinin belediye meclisinde olduğu, büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek yetkisinin büyükşehir belediyesinde olduğu, İmar Kanunu’na göre imar hududu içinde bulunan arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu, Belediye gelirleri Kanunu’na göre Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar Kanunu’na göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemlerinin Parselasyon Harcına tabi olduğu ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya belediyelerin yetkili olduğu anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede; Burhaniye Belediyesi tarafından resen İmar Kanunu’nun 18’inci maddesine göre Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisinin 25.05.2021 tarihli ve 502 sayılı Kararıyla onaylanan 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı'na dahil edilen parsel sahiplerine 2021 yılı gelir tarifesinde eklenerek hesaplanan toplam 43.156.576,08 TL "İmar planına (1/1000) dahil edilen hizmet ücreti” tahakkuk ettirildiği,

Söz konusu hizmet bedeline ilişkin “Vergi ihbarnamesinin iptali” amacıyla 16 adet dava dosyasının bulunduğu, 15 adet davada “dava konusu işlemin iptaline” karar verildiği, bir adet davanın ise süre aşımı nedeniyle reddedildiği, bunlardan 8 adet karar için Belediye tarafından istinafa gidildiği, 7 adet kararın ise kesinleştiği bunun sonucunda Belediyenin davacı tarafından yapılan yargılama giderleri, vekalet ücreti, yargılama gideri ve istinaf giderine katlanıldığı, tespit edilmiştir.

Denetim tespiti sonucunda İdare, söz konusu bedelin meclis kararı ile belirlendiği ve Kaymakamlık makamınca onaylandığını beyan etmiştir ancak mevzuat hükümlerine göre dayanağı olmayan bir gelir kaleminin meclis kararı ile kabul edilip, Kaymakamlık makamınca onaylanmış olmasının ilgili hususu mevzuata uygun hale getirmeyecektir.

Yapılan işlem sonucunda ilgili hususun dava konusu edildiği, kaybedilen davalar sonucunda Belediyenin yargılama gideri, vekalet ücreti ve faiz yüküne katlanıldığı bu nedenle gerek 2464 sayılı Kanun’da gerekse 3194 sayılı Kanun’da dayanağı olmayan bu gelir kaleminin tahsil edilmemesi, ayrıca dava konusu olması nedeniyle katlanılan masrafların sorumlularına rücu edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?