Karar Künyesi
20 Temmuz 2007 tarih ve 26588 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi gereğince personel ödemelerinin yapıldığı banka tarafından, yapılan protokol uyarınca verilen promosyon, personele dağıtılmak yerine tamamı kurumun gelir hesaplarına alınmıştır.
08.01.2021 tarihinde üç yıllık bir süre için yapılan protokol ile banka 475 personel için
675.000 TL’yi Şirkete ödemiş, 19.01.2021 tarihinde bu meblağdan %18 KDV hesaplanarak, kalanı “Diğer olağan gelir ve karlar” hesabına aktarılmıştır. (Promosyon, doğrudan personel hesaplarına yatırılmış olsa idi KDV söz konusu olmayacaktı)
Kamu görevlilerinin aylık ve ücretleri, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün (6) sıra Nolu Genel Tebliği'nde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde bankalar vasıtasıyla ödenmektedir. 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi'ne göre; aylık ve ücretlerin hangi banka aracılığı ile ödeneceği, oluşturulacak üç kişilik bir komisyon tarafından istekli bankalardan teklif alınmak suretiyle tespit edilecektir. Komisyon, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili biriminin harcama yetkilisinin başkanlığında söz konusu birimde görev yapan toplam personelin en az % 10’unun sendikalı olması halinde yetkili sendikadan bir üye ile merkez teşkilatında üst yönetici; taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından ilgili birimde görev yapanlar arasından seçilecek bir üyeden oluşacaktır. Yetkili sendikadan üye bulunmadığı durumlarda üçüncü üye ilgili birimde görev yapan personel arasından harcama yetkilisi tarafından seçilecektir.
Yine söz konusu Genelge'nin 2010/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile yeniden düzenlenen 4’ncü maddesi gereğince, banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının, her personel için eşit tutarlarda olmak üzere dağıtılması gerekmektedir.
Belediye şirketlerinin hukuki kişiliği ve çalışanlarının statüsü mevzuatımızda ve hukuk yazınında tartışmalıdır. Belediye şirketleri 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 70’nci maddesine göre belediyelerin kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen
usullere göre kurulabilmektedir. Bağımsız bütçeli ve tüzel kişiliği haiz olmak üzere özel hukuk hükümlerine göre faaliyet göstermekle birlikte, birçok konuda kamu kurumları için geçerli olan usul ve kurallara tabidir. Kanunların verdiği özel bir yetkiye dayanarak kamu tüzel kişisi olan belediye tarafından ve belediyelere verilen kamusal görevlerin yerine getirilmesini sağlamak üzere kurulmuş olmaları, bir takım kamu gücü ayrıcalık ve yükümlülükleriyle donatılmaları nedenleriyle (4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 26’ncı maddesi gereğince kuruluşlarının Cumhurbaşkanı'nın iznine tabi olması; 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 4/b maddesi gereğince belediye şirketlerin Sayıştay denetimine tabi olması ve aynı Kanun'un 2/ı maddesinde “kamu idaresi” olarak tanımlanması ve 4734/2’nci maddeye göre, Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olması gibi) belediye şirketlerinin özel hukuk hükümlerine tabi kamu tüzel kişisi ve dolayısıyla kamu kurumu olduğu kabul edilmektedir.
Belediye şirketlerinin konumuz yönüyle statüsünü ise Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği hükümleri belirlemektedir. Belediye şirketleri, 8/3/2019 tarih ve 30708 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan “Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği” nin “kapsam” başlıklı 2’nci maddesi uyarınca Kamu Haznedarlığı uygulaması kapsamındadır. Söz konusu Yönetmeliğin “Diğer menfaatler” başlıklı 7’nci maddesinde ise, bu Yönetmelik kapsamındaki kurumların mali kaynaklarının değerlendirilmesinde faiz veya kâr payı dışında ayni ya da nakdi herhangi bir menfaat temin edemeyecekleri belirtilmektedir. Bankanın “promosyon” adı altında yaptığı ödeme faiz ya da kar payı olarak nitelendirilemeyeceğine göre, Şirket hesaplarına gelir kaydedilmesi Yönetmelik hükmüne aykırıdır.
Banka promosyonlarının tamamının personele eşit olarak dağıtılmasını öngören 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi ve Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu protokol uyarınca verilen banka promosyonunun personele dağıtılmayıp, Şirket hesaplarına gelir kaydedilmesinin mevzuata uygun olmadığı değerlendirilmektedir.
Şirket tarafından konuyla ilgili olarak bir sonraki anlaşma ile alınacak olan promosyonun doğrudan personel hesabına yatırılacağı ifade edilmiştir.
Bu olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirilse de eksik bir uygulama olacaktır. Nitekim mevcut dönem için banka tarafından ödenen promosyon da gerçekte kurumun geliri değil personelin alacağıdır ve bu nedenle Şirketin, gelir kaydettiği personele ait olan bu hakkı da personele iade etmesi gerektiği değerlendirilmektedir.