Karar Künyesi
İç kontrol sistemine ilişkin mevzuatta öngörülen düzenleme ve standartların gereklerinin yeterince yerine getirilmemesi nedeniyle Belediyede iç kontrol sisteminin sağlıklı bir şekilde kurularak uygulanamadığı değerlendirilmiştir.
İç kontrol, 5018 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinde; idarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesini, varlık ve kaynakların korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulmasını, mali bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini teminen idare tarafından oluşturulan süreçler ile iç denetimi kapsayan mali ve diğer kontroller bütünü olarak tanımlanmıştır.
Kamu idarelerince iç kontrol sisteminde uygulanacak yöntem ve standartlar, 5018 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinde yer alan hüküm uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecektir. Bu yetkiye istinaden İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esaslar ile Kamu İç Kontrol Standartları Tebliği yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bahse konu olan düzenlemelerde iç kontrol sisteminin temel unsurları ile Kanun’da belirtilen amaçların tesis edilmesini sağlayacak şartlar belirlenmiştir. Ayrıca anılan Tebliğ’de standartlara uygun bir iç kontrol sistemi için öngörülen şartları sağlayacak faaliyetlerin, belirli bir plan ve takvim dâhilinde uyum planları ile açıklanması gerektiği ifade edilmiştir.
Kamu iç kontrol sisteminin mevzuatta öngörülen şartları taşıyacak şekilde kurulması ve uygulanması sorumluluğu, 5018 sayılı Kanun’un 57’nci maddesi hükmü uyarınca öncelikle üst yönetici ve diğer yöneticilerdedir. Nitekim İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esaslar’ın yetki ve sorumluluklara ilişkin düzenleme yapan 8’inci maddesinde; üst yöneticilerin, iç kontrol sisteminin kurulması ve gözetilmesinden, harcama yetkililerinin ise görev ve yetki alanları çerçevesinde idari ve mali karar ve işlemlere ilişkin olarak iç kontrolün işleyişinden sorumlu oldukları açıkça ifade edilmiştir.
İç kontrolün temel amaçlarından birisi faaliyetlerin, idarenin amaçlarına, belirlenmiş üst politikalara ve mevzuata uygun olarak etkili, ekonomik ve verimli şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Bu noktada amaçların nasıl belirlendiği ve bunların faaliyetlerle nasıl ilişkilendirildiği önem arz etmektedir. Ancak Çubuk Belediyesi Stratejik Planı’nda belirlenen amaçların, üst politika beyanları ve misyon-vizyon ile tam anlamıyla uyumunun
sağlanamadığı değerlendirilmiştir. Aynı şekilde Performans Programı’nda öngörülen bir kısım hedef ve faaliyetlerin, amacın gerçekleşmesine hizmet edecek şekilde belirlenmediği de görülmüştür. Dolayısıyla mezkûr Tebliğ’in planlama ve programlamaya ilişkin 5 No.lu Standardının gereklerinin tam olarak yerine getirilemediği düşünülmektedir.
Ayrıca amaç ve hedeflere ulaşmaya engel teşkil eden riskleri ortaya koyan risk analizlerinin de yapılmadığı görülmüştür. Dolayısıyla belirlenen amaç ve hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda ortaya çıkabilecek riskler ile bunların bertaraf edilmesi için oluşturulacak kontrol faaliyetlerinin tespit süreçleri de tam anlamıyla oluşturulamadığından bahisle 6 ve 7 No.lu Standartların gereklerinin karşılanamadığı değerlendirilmektedir.
İç kontrolün diğer unsurlarına temel teşkil eden yönetim felsefesi ile iş yapma tarzına ilişkin genel çerçeveyi ortaya koyan kontrol ortamının, aşağıda belirtilen tespitler nedeniyle, Tebliğ’de öngörülen standartları tam olarak karşılayacak şekilde oluşturulamadığı kanaati hâsıl olmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda;
Harcama birimleri temelinde iş akış şemaları hazırlanarak yetki ve görev dağılımı yapılmakla birlikte imza ve onay mercilerinin açık bir şekilde belirlenmediği,
Harcama birimlerince süreç kontrolünü içeren ön mali kontrolün sağlıklı bir şekilde yapılmadığı ve mali hizmetler birimince özellikli işlemler için yapılan ön mali kontrolün sadece ödenek kontrolünü içerdiği,
Varlık ve kaynakların korunmasına ilişkin yasaların öngördüğü kontrol mekanizmalarının kurulmadığı dolayısıyla kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımının tam anlamıyla tesis edilemediği,
Kamu görevlilerince etik sözleşmesinin imzalanmadığı anlaşılmıştır.
İç kontrolün amaçlarından birisi de muhasebe kayıtlarının tam ve doğru tutulması, mali bilginin zamanında ve güvenilir üretilmesinin sağlanmasıdır. Ancak Belediyede kullanılan muhasebe programının geçmişe yönelik kayıt yapmaya imkân vermesi ve bazı işlemlerin ay sonlarında toplu olarak muhasebeleştirilmesi, üretilen verinin güvenirliğini zedelemektedir.
Öte yandan izleme standartları gereği iç kontrol sisteminin, eksikliklerinin tespiti ve
buna ilişkin önlemlerin alınması için yıllık olarak değerlendirilip üst yöneticiye raporlanması gerekmekte iken Çubuk Belediyesinde izleme çalışmalarının yapılmadığı görülmüştür.
Sonuç olarak, mevzuatta öngörülen amaçları gerçekleştirecek bir iç kontrol sisteminin kurulmasını teminen; yukarıda yer verilen eksikliklerin tamamlanmasının, mali yönetimin iç kontrole imkân tanıyacak şekilde tasarlanmasının ve başta üst yönetim olmak üzere tüm personelde bu konuda farkındalık oluşturulmasının önem arz ettiği değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Bulguda belirtildiği üzere, bulgu konusu ile ilgili gerekli hassasiyet gösterilerek işlemler yapılacaktır.” denilmiştir.
Sonuç olarak İdare tarafından verilen cevapta, bulguda yer verilen eksikliklerin giderilmesine yönelik gerekli işlemlerin tesis edileceği ifade edilmiş olup izleyen denetim yıllarında, iç kontrol sisteminin kurulmasına ve yürütülmesine ilişkin eylemler takip edilecektir.