Şirket tarafından düzenlenen ve noterce de tasdik edilen envanter defterinin içerisinde, mevzuatın açıkladığı şekilde gerçek manada envanter çıkarma işleminin yapılmadığı görülmüştür.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda envanter defteri, bilanço esasına göre tutulacak defterler arasında sayılmış ve 185’inci maddesinde aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:

“Envanter defteri ve bilanço günü: Envanter defterine işe başlama tarihinde ve müteakiben her hesap döneminin sonunda çıkarılan envanterler ve bilançolar kaydolunur ve bu tarihe "bilanço günü" denir. Envanter defteri ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı olur.”

Buna göre her hesap dönemi sonunda çıkarılan envanterin bu deftere kaydolacağı belirtilmiştir. Envanter kavramı ve envanterin nasıl çıkarılacağı ise anılan Kanun’un “Envanter Çıkarmak” başlıklı 186’ncı maddesinde şu şekilde açıklanmaktadır:

“ Envanter çıkarmak, bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir.

Şu kadar ki, ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi mutat olmayan malların değerleri tahminen tesbit olunur.

Mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eder.”


6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu da 66’ncı maddesinde, envanter çıkarma konusunda 213 sayılı Kanun ile benzer hükümler içermektedir. Söz konusu maddede;

“III - Envanter (1) Her tacir, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarır.

  1. Tacir açılıştan sonra her faaliyet döneminin sonunda da böyle bir envanter düzenler. Faaliyet dönemi veya başka bir kanuni terimle hesap yılı on iki ayı geçemez. Envanter, düzenli bir işletme faaliyetinin akışına uygun düşen süre içinde çıkarılır.

  2. Maddi duran malvarlığına dâhil varlıklarla, ham ve yardımcı maddeler ve işletme malzemeleri düzenli olarak ikame ediliyor ve toplam değerleri işletme için ikinci derecede önem taşıyorsa, değişmeyen miktar ve değerle envantere alınırlar; şu şartla ki, bunların mevcutları miktar, değer ve bileşim olarak sadece küçük değişikliklere uğramış olsunlar. Ancak, kural olarak üç yılda bir fiziksel sayım yapılması zorunludur.

  3. Aynı türdeki stok malvarlığı kalemleri, diğer aynı nitelikteki veya yaklaşık aynı değerdeki taşınabilir malvarlığı unsurları ve borçlar ayrı ayrı gruplar hâlinde toplanabilir ve ortalama ağırlıklı değer ile envantere konulabilir.” hükümleri yer almaktadır.

Mezkûr yasal düzenlemelere göre; Şirket bilanço günündeki mevcutlarını, alacaklarını, borçlarını saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak gösterecek bir envanter çıkarmalı ve buna bağlı değerleri envanter defterinde kayıt altına almalıdır.

Yapılan incelemede; her hesap dönemi için düzenlenen envanter defterlerinin içerisinde Şirketin o yıla ilişkin olarak düzenlemiş olduğu bilanço, gelir tablosu ve mizanın yer almasına rağmen, gerçek anlamda bir envanter çıkarma çalışmasının yapılmadığı tespit edilmiştir. Oysaki, envanter çıkarma kapsamında bilanço gününde kasasında bulunan çek ve senet

mevcudunu, taşıtlarını, demirbaşlarını sayma ve bunları envanter defterinde kayıt altına alma işlemlerini de müfredatlı olarak yapmalıydı.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından; kendilerinin hizmet işletmesi olmasından kaynaklı olarak herhangi bir şekilde emtia alımı olarak nitelendirilebilecek bir ticaret faaliyetlerinin bulunmadığı, 1 sıra no.lu Muhasebe Standartları Uygulama Genel Tebliği’ndeki açıklamalara göre bilançonun bir işletmenin belirli bir tarihteki varlık ve kaynak durumunu gösteren statik bir tablo olduğu, bu yönüyle bir dönem sonu bilançosunun bir işletmenin envanter özeti olarak değerlendirilebileceği, belirtildiği üzere Şirketin sayıma konu edilebilecek emtia stokunun bulunmadığından, fiili sayım yapılmasının gerekmediği, dolayısıyla Şirketin bunun dışında kalan varlıklarının dönem sonundaki durumunu göstermek açısından dönem sonu bilançosunun yeterli görüldüğü belirtilmiştir.

Ancak, Şirketin hizmet işletmesi olarak emtia stokunun bulunmaması yukarıda yer verildiği üzere envanter çıkarma çalışmasının yapılmamasının bir gerekçesi olamayacaktır. Zira, söz konusu mevzutta envanter çıkarma işleminin sadece emtia stoku bulunan işletmlere zorunlu ve gerekli olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Bu anlamda, Şirketin emtia stoku olmasa da bulguda da belirtildiği üzere bilanço gününde kasasında bulunan çek ve senet mevcudunu, taşıtlarını, demirbaşlarını sayarak hazırladığı envanter defterine müfredatlı olarak yazarak kayıt altına alma zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak bu haliyle bilançoda yer alan ilgili kalemlerdeki varlıkların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı anlaşılabilir. Bilançonun envanter defterine koyularak Şirketin varlıklarının dönem sonundaki gerçek durumunu gösterdiğini söylemek bu haliyle sadece bir varsayım olabilecektir.

Netice olarak, Şirket tarafından tutulan envanter defterinin, mevzuatına uygun olarak yapılan envanter çıkarma işlemine ilişkin tüm çalışmaları içermesi gerektiği değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?