1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'na göre indirimli emlak vergisinden yararlananlarla ilgili incelemenin belli aralıklarla yapıldığı, ancak bu hakkı iptal edilenlerle ilgili tarhiyatta hatalı işlem yapıldığı görülmüştür.

1319 sayılı Kanun’un “Nispet” başlıklı 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında “Bakanlar Kurulu, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç


olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, engellilerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Geliri olmadığını belgelemenin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir” hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün verdiği yetkiye dayanılarak çeşitli tarihlerde çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararları ile 1999-2006 yılları için ve 2006/11450 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2007 ve müteakip yıllar için gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2'yi geçmeyen tek meskene sahip olmaları halinde (2004 yılından itibaren intifa hakkına sahip olunması hali dâhil), bu meskene ait bina vergisi oranı sıfır olarak belirlenmiştir.

Kanun ve adı geçen Bakanlar Kurulu Kararları birlikte değerlendirildiğinde, gelirleri kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, engellilerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200m2’yi geçmeyen tek meskeni olması halinde Kanun’un Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu meskenlere ait vergi oranları 1999 yılından itibaren sıfır olarak uygulanmaktadır.

12.05.2005 gün ve 25813 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 44 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin “II- Hiçbir Geliri Olmadığını Beyan Eden Mükelleflerin Geliri Veya İkinci Bir Meskeni Bulunduğunun Tespit Edilmesi Halinde Yapılacak İşlemler” başlıklı kısmında, “Hiçbir geliri olmadığını taahhüt eden mükelleflerin, indirimli vergi oranından yararlanabilmeleri için, gelir vergisine tabi hizmet karşılığı elde edilen ücret, ticari, sınai, mesleki ve zirai faaliyet geliri ile menkul ve gayrimenkul sermaye iradı, faiz ve temettü veya benzeri bir gelirinin olmaması gerekmektedir.

Mükelleflerin, yukarıda belirtilen türden bir gelir elde etmeleri veya ikinci bir meskene sahip olmaları halinde, bu değişikliği mükellefiyetlerinin bulunduğu belediyeye bildirmeleri zorunludur.

Öte yandan, indirimli vergi oranından yararlanma şartlarını taşımadığı halde, gerçek dışı taahhütte bulunmak suretiyle indirimli vergi oranından yararlanan mükellefler ile


durumunda meydana gelen değişikliği bildirmeyen mükelleflerden alınması gereken vergi, cezalı olarak ve gecikme faizi ile birlikte alınacaktır.” açıklaması yer almaktadır.

1319 sayılı Kanun’un Bina ve arazi vergilerinde zamanaşımı süresinin başlangıcı” başlıklı 40'ıncı maddesinde, bildirim dışı kalan binaların vergi ve cezalarında zamanaşımının, bu binaların bildirim dışı bırakıldığının idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlayacağı ifade edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 20.12.2017 gün ve 30276 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Esas:2016/43 ve Karar:2017/146 sayılı kararında da açıkça bu durum ifade edilmiştir. Dolayısıyla idarenin bildirim dışı kalan meskenlerden bilgi sahibi olduğu yıl zamanaşımının başlangıcı olmaktadır. Örneğin, idare 2017- 2021 yılları arasında haberdar olduğunda zamanaşımı süresinin başlayacağı tarih olarak 2017- 2021 yılları göz önünde bulundurulmalıdır. Verginin tahakkuku ise muafiyetin kalktığı yıl olarak dikkate alınmalıdır. İkinci taşınmazı veya emekli aylığı dışında gelir elde etmesi veya ticari faaliyeti olan bir kişi bu işlemi 2012 yılında yapmış ve bu durumu Belediyeye bildirmemiş ise vergi 2013 yılından itibaren cezalı olarak tahakkuk ettirilecektir. Emlak vergi muafiyetinden yararlanan kişilerle ilgili 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında çalışma yapılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda 2017-2021 yıllarında şartları taşımayan kişilerin indirimli emlak vergisinden yararlandırılmasına son verilmiştir. Ancak emlak vergisi açısından muafiyetin kalktığı yıldan itibaren emlak vergi tahakkuku yapılması yerine beş yıl geriye gidilerek emlak vergi tahakkuku yapılmıştır. Emlak vergi muafiyetine son verilip beş yıldan fazla geriye tahakkuk yapılması gerektiği halde toplam 43 kişi ile ilgili olarak bu şekilde işlem yapılmamıştır. 43 kişinin muafiyetin kalktığı yılı takip eden yıldan itibaren emlak vergi tahakkuku yapılmalıdır. Emlak vergi muafiyetinden yararlanan kişilerin ikinci taşınmaza sahip olup olmadığı, emekli aylığı haricinde geliri olup olmadığının ve çiftçi kayıt sisteminde kayıtlı olup gelir elde eden kişilerle ilgili de muafiyet şartlarını taşıyıp taşımadığı ile ilgili gerekli incelemenin belli sürelerle yapılması gerekir.

İndirimli emlak vergisinden yararlanamayacak kişilerin emlak vergisi tahakkuklarının muafiyetin kalktığı yıldan itibaren olması, zamanaşımı süresinin tespitin yapıldığı yıldan başlatılması ve muafiyetten yararlanan kişilerle ilgili gerekli incelemenin yapılması gerekir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?