Belediye alacaklarının zamanaşımına uğratıldığı ve buna sebebiyet veren kişilere rücu edilmediği görülmüştür.

Anayasa’nın “Kamu Hizmeti Görevlileriyle İlgili Hükümler” bölümünün 129/5 maddesinde:

Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.

Hükmü yer almaktadır.


657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 12 ve 13’üncü maddelerinde:


Kişisel sorumluluk ve zarar: Madde 12 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/5 md.) Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir."

Denilmektedir.


657 sayılı Kanun'un 13’üncü maddesi uyarınca 27/6/1983 tarihli ve 83/6510 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik” hükümleri uygulanacaktır. Bu yönetmelik memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararlar ile kamu hukukuna tabi görevleri ile ilgili olarak kişilerin uğradıkları zararlarının nevi ve miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek için hazırlanmıştır. Mezkur Yönetmeliğin 9, 10 ve 11’inci Maddelerinde şu hükümler mevcuttur:

“Amirlerin Sorumlulukları


Madde 9- a) Amirler, emirlerindeki memurların, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmelerini, Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almalarını temin ve takip etmekle görevli ve sorumludurlar.

  1. Memurlarca verilen zararların miktarının tespiti ve ilgililerden bu Yönetmelik veya genel hükümlere göre tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.

    Zararların Takibi ve Yapılacak İşlemler

    Madde 10- Zararı veren memurun amirleri zararın vuku bulduğu tarihi izleyen 3 gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletirler. En üst yöneticiler bilgi ve belgelerin kendilerine intikal ettiği tarihi izleyen 10 gün içinde bu Yönetmeliğin 7. maddesinde belirtilen usul ve esaslar uyarınca zarar miktarını tespit ettirirler.

    Zarar miktarının bu Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen miktarı geçmediği hallerde, zararlarla ilgili belgeler en üst yöneticiler tarafından karar verilmek üzere ilgili disiplin amirine, gerektiğinde yetkili disiplin kuruluna gönderilir. Ayrıca, zarar veren memurdan ödemeyi kabul edip etmediği hususunda yazılı beyanda bulunması istenir. Bu işlemler en geç 10 gün içinde tamamlanır.

    Yukarıdaki fıkra kapsamına giren miktardaki zararları ödemeyi kabul eden memurlar hakkında düzenlenen dosya disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca dosyanın intikalini izleyen 10 gün içinde incelenip karara bağlanır. Kararda aylıklardan yapılacak kesinti miktarı ve taksit sayısı belli edilir. İdareye verdikleri zararı ödemeyi kabul etmeyen memurlar hakkında genel hükümlere göre takibat yapılmak ve dava açılmak üzere zarara ait bütün bilgi ve belgeler kurum ve kuruluşun en üst yöneticilerince konuyla ilgili mercilere gönderilir.

    İdarenin Rücu Hakkı


    Madde 11- Memurların görevlerini, kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gereken dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle zarara uğrayan kişilerin zararları başvurdukları mahkeme veya makamlarca verilen kararlar uyarınca ilgili kurumlarca karşılanır. Kurumların genel hükümlere göre sorumlu memurlara rücu hakları saklıdır.”

    Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; gerek anayasa gerekse yasa ve yönetmelik hükümleri gereği, herhangi bir kamu görevlisinin kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esas olduğu gibi memurlarca verilen zararların miktarının tespiti ve ilgililerden tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.

    Belediye alacakları arasında yer alan Arsa, Arazi, Bina ve Çevre Temizlik Vergileri ile bunlara ait gecikme zam ve cezalarının zamanında tahsil edilmediği ve zamanaşımına uğratıldığı ancak bu konuda kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği olan kişiler hakkında herhangi

    bir işlem yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu şekilde 2013 yılında tahakkuk edip 31.12.2018 tarihi itibariyle zamanaşımına uğramış alacakların toplamı 72.840,86 TL’dir.

    Ayrıca zamanaşımına uğradıktan sonra talep edilecek bu alacaklar, kişiler tarafından dava konusu edilebilecek ve süresi geçtiği için kaybedilen bu davalar ile ilgili olarak belediye bütçesinden bu kez “vekalet ücreti”, “yargılama gideri”, “harçlar” ve “dosyada yapılan diğer masraflar” ayrıca ödenmek zorunda kalınacaktır.

    Dolayısıyla yukarıda açıklanan nedenlerle anayasal ve yasal zorunluluk gereği belediyeyi kasıt, kusur veya ihmalinden ötürü zarara uğratan kişilere bu tutarların rücu edilmesi gerekir.

    Kamu idaresi cevabında; "Belediye alacaklarının zamanaşımına uğratıldığı ve zarara neden olan personeller hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı tespit edilmiştir.

    Bulgu da bahsedilen kayıtların bazılarının kayıtların eski olması, mükelleflerin TC Kimlik Numaralarının sistemde kayıtlarının olmaması, verilen beyanlarda ada parsel numaralarının belirtilmemesi nedeniyle mükerrer olan kayıtlar üzerinde inceleme yapmak zorlaşmaktadır. Ayrıca 6111, 6552, 6736, 7020, 7143 sayılı alacakların yeniden yapılandırılmasına hakkında çıkarılan kanunlar neticesinde başvuru yapan ve vadelerinde borçlarını ödemeyen mükelleflerin borç takibi söz konusu alacakların tahsilini zorlaştırmaktadır. Bunun yanı sıra bazı kayıtlarda adresler güncel olmadığı için tebligat ile ilgili araştırma işlemleri zaman almaktadır. Satışı yapılan taşınmazların satıcı ve alıcı tarafından bildirimde bulunmaması mükerrer kayıtlara neden olmaktadır, belediye tarafından 2019 yılı itibariyle tapu sorgulama işlemlerine başlanmış ve mükerrer tahakkuklar tespit edilmeye başlanmıştır.

    6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Madde 106 “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Cumhurbaşkanı, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir.” denilmektedir. Kanuna esas olarak yapılan incelemede 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına kadar olan 80 adet kayıt tespit edilmiştir.

    Bulgu da bahsedilen 01.01.2013 tarihi itibariyle tahakkuk eden 72.840,86 TL tutarın 56.467,13 TL’lik kısmına ödeme emri düzenlenmiş olup tebliğ edilen ödeme emirleri yazımızın ekinde gönderilmiştir.(Ek:3) Tebliğ edilen ödeme emirlerinden şuana kadar zamanaşımına itiraz olmadan tahsilatlar gerçekleştirilmektedir. 10.495,39 TL’lik borç kapsamında mükelleflerin vefatı, tapusuz verilen beyanların olması, adres değişikliği, TC kimlik numaralarının eksikliği nedeniyle inceleme yapılarak tahakkukların doğruluğu teyit edildikten sonra ivedi olarak ödeme emri işlemleri gerçekleştirilecektir. Bu borç kapsamında tahakkuk eden tutarlara ait doğruluğu tespit edilmekte zorlanan kayıtlardan örnekler ekte sunulmuştur.(Ek:4) 5.878,30 TL’lik kısım için yapılan incelemelerde bir kısmının ödendiği bir kısmının da tapu satışlarından dolayı mükerrer kayıt olduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen kayıtların tahakkuk iptal işlemi gerçekleştirilmiştir ve tespit edilen bazı siciller örnek olarak yazımızın ekinde gönderilmiştir.(Ek:5)

    Bununla beraber zamanaşımı süresi diğer mükelleflere ödeme emri tebliğ edilmesiyle kesinleşmiş olup kamu zararı önlenmiştir. Bundan sonra yapılacak olan işlemlerde tahsilatı gerçekleşememiş olan alacaklarda zamanaşımı gözetilerek gerekli hassasiyet gözetilecektir." denilmiştir.

    Sonuç olarak Kamu İdaresi cevabında bulgu konusu hususa ilişkin olarak bir kısım mükellefler için çalışma yapılarak mükerrer kayıtlar saptandığı ve tahakkuk iptallerinin yapıldığı diğer mükellefler içinse ödeme emirlerinin düzenlenerek tahsilatların sağlandığı ayrıca bundan sonraki işlemlerde zamanaşımı dikkate alınarak gerekli hassasiyetin gözetileceği ifade edilmiştir. 2018 yılı denetimimiz sonrası yapılan iş ve işlemlere ilişkin izleyen denetim dönemlerinde bulgu konusu hususun takibi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?