Karar Künyesi
Su satış gelirlerinin incelenmesinde, tahakkuk aşamasında yapılması gereken KDV hesabının tahsilat aşamasında yapılarak 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi hesabına kaydedildiği görülmüştür.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi” başlıklı 10'uncu maddesinde; su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında, bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi anının KDV’yi doğuran olay olduğu belirtilmektedir.
26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin “Vergiyi Doğuran Olayın Meydana Gelmesi” başlıklı (I/Ç-1) bölümünde;
“Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların ilgili müesseselerce bedellerinin tahakkuk ettirilmesi ile vergiyi doğuran olay meydana gelir.
Kanun’un (2/3) üncü maddesi uyarınca su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri dağıtımlar mal teslimi sayılmıştır. Ancak, bu tür malların teslimi önceden gerçekleştirildiği halde bu aşamada vergilendirilmesi mümkün olmadığından Kanun’un bu maddesine dayanılarak vergilendirme, bunların bedellerinin hesaplandığı anda yapılır. Ayrıca vergiyi doğuran olay bu malların bedellerinin tahakkuk ettirildiği, yani bedelin hesaplanarak tahsil edilebilir hale geldiği anda meydana gelmiş sayılır. Bu mükelleflerin mal bedellerini tahsil edip etmemeleri vergiyi doğuran olay açısından önemli değildir. Sonradan tahakkuk tutarlarında meydana gelebilecek değişiklikler Kanun’un 35 inci maddesi hükmüne göre düzeltilir” hükmü yer almaktadır.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 293’üncü maddesinde; teslim edilen mal veya ifa edilen hizmetler üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarları ile bu tutarlardan mahsup edilen ve ödenen tutarların izlenmesi için 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi hesabının kullanılacağı belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince; su kullanımlarına ilişkin bedellerin belediyelerce tahakkuk ettirilmesi anında katma değer vergisini doğuran olay meydana gelmektedir. Şöyle ki su bedelinin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın, su abonelerinin sayaçlarının belediye görevlileri tarafından okunarak su fatura bildirimi düzenlendiğinde, yani tahakkuk ettirildiğinde katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir. Dolayısıyla, tahakkuk eden su gelirine ilişkin KDV’nin de bu aşamada hesaplanarak 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi hesabına kaydedilmesi gerekmektedir.
Yapılan incelemede, Belediyenin su satışı gelirlerinde 391 No.lu hesabın, gelirin tahakkuk aşaması yerine tahsilat aşamasında kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda; su satışı gelirlerine ilişkin katma değer vergisi, gelirin tahakkuk ettiği dönem katma değer vergisi beyannamesine dâhil edilmesi gerekirken gelirin tahsil edildiği dönem katma değer vergisi beyannamesine dâhil edilmekte, dolayısıyla Belediye tarafından vergi dairesine ödemesi gereken katma değer vergisi beyannameleri de hatalı düzenlenmektedir.
İptal, eksilten ve benzeri işlemlerinden dolayı tahakkuk aşamasında yapılan KDV hesabı kayıtları için düzeltme yapılması gerekeceği ce bunun da işlem hacmini artıracağı ileri sürülerek kayıt işlemlerinin tahsilat aşamasında yapılması mümkün değildir. Bu çerçevede, mevzuatın öngördüğü şekliyle tahakkuk aşamasında kayıt yapılması doğacak herhangi bir problemin önüne geçilmesini sağlayacağı gibi, iptal, eksilten ve benzeri işlemlerin meydana gelip gelmeyeceği veya ne zaman meydana geleceği belirsiz olduğundan bunların olasılığı öne sürülerek kayıt işleminin ötelenmesi de mümkün değildir. Sonuç olarak, su satış bedellerine ilişkin KDV tutarlarının su fatura bildirimi düzenlendiğinde hesaplanarak 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi hesabına kaydedilmesi gerekmektedir.