5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 34’üncü maddesinde; ödeme emrine bağlandığı halde ödenemeyen tutarların bütçeye gider yazılarak emanet hesaplarına alınması gerektiği, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin Bütçe emanetleri hesabının işleyişine ilişkin 250’nci maddesinde tahakkuk ettirilen tutarlardan hak sahibine ödenemeyenlerin bir taraftan bu hesaba alacak, giderler hesabına ya da söz konusu tutar varlığa dönüştürülecek ise ilgili varlık hesabına borç kaydedileceği belirtilmektedir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 3’üncü maddesinde; kamu kaynağı olarak sayılan taşınmazların aynı Kanun’un 7’inci ve 8’inci maddeleri gereğince mali saydamlığı ve hesap verilebilirliği sağlayacak şekilde kayıtlara alınması gerektiği, 50’inci maddesinde ise, bir ekonomik değer yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirildiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirilmesi ve tüm bu işlemlere ait muhasebe kayıtlarının belgeleye dayandırılması gerektiği belirtilmektedir.


Belediyenin davalı konumunda olduğu kamulaştırmasız el atma davası; İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/348 E sayılı dosyası ve Yargıtay aşamaları sonrasında İdare aleyhine hükmedilen 6.363.447,53 TL tutar ile söz konusu taşınmazın yol olarak İdare adına tapuda terkinine karar verilmesi şeklinde kesinleşmiştir. Söz konusu tutara ilişkin 2018/842 takip dosyası ile icra takibi gerçekleştirilmiş ve ödemede yaşanan zorluklar nedeniyle ödemeler bir plana bağlanmıştır.

Yapılan incelemelerde, İdare aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma davası sonucu ödenmesi gereken tutarın tahakkuk kayıtlarının ve Belediye lehine terkinine karar verilen taşınmaza ilişkin muhasebe kaydının yapılmadığı, ödeme gerçekleştirildikçe söz konusu tutarların giderleştirildiği görülmüştür.

Yargısal süreç sonunda Belediye adına kesinleşen borç tutarının ve elde edilen taşınmazların muhasebe kayıtlarına alınması ve mali tabloların bunlara ilişkin bilgi sunması yasal bir zorunluluktur. Söz konusu taşınmaz edinilmesi işlemine ait olan tutarların mevzuatında belirtilen şekliyle muhasebeleştirilmemesi nedeniyle; mali tablolarda yer alan 320-Bütçe Emanetleri Hesabı ile 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabında 6.363.447,53 TL ve 630-Giderler Hesabında 3.178.834,00 TL tutarında hataya neden olunmuştur.

Kamu idaresi cevabında; “2018 yılında Belediyemizin davalı konumunda olduğu kamulaştırmasız el atma davası İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/348 e. Sayılı dosyası ve Yargıtay aşamaları sonrasında söz konusu taşınmazın yol olarak idaremiz adına tapuda terkinine karar verilmesi şeklinde karar çıkmıştır. Ancak muhasebe kayıtları yapılırken sehven yanlış kayıt yapıldığından Mali Tablolarda hata oluşmuştur. 2019 yılında kayıtlarımızda gerekli düzeltmeler yapılmıştır.” denilmiştir.

Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; bulguda belirtilen görüşler doğrultusunda uygulama yapılacağı ifade edildiğinden bu aşamada önerilecek başka bir husus bulunmamaktadır.

Ancak, bulgumuzda belirtilen muhasebe kaydının yılı içinde yapılmaması nedeniyle 2018 yılı mali tablolarında yer alan 320-Bütçe Emanetleri, 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri ve 630-Giderler Hesaplarının hatalı bilgi içermesine sebep olunmuştur.


Kararla ilgili sorunuz mu var?