Karar Künyesi
Şirket gider evrakları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; Şirket ile Süper Lig kategorisinde mücadele eden profesyonel bir spor kulübü arasında toplamda üç reklam sözleşmesi imzalandığı, bu kapsamda Şirket tarafından ilgili kulübe 2019-2020 sezonu için 1 milyon TL, 2020-2021 sezonu için 6,5 milyon TL ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca 6 milyon TL tutarında olan 2020-2021 sezonu ilk sözleşmesinde yer alan haklara herhangi bir ek hak getirilmeden 500 bin TL tutarında ek sözleşme yapıldığı, ilk sözleşmenin taksitlerinden biri olan 2 milyon TL’lik ödemenin hiçbir zorlayıcı unsur bulunmamasına rağmen ilgili spor kulübüne yaklaşık bir ay önce gerçekleştirildiği görülmüştür.
ANFA şirketi 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26’ncı maddesinde de belirtildiği üzere belediyenin görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre kurulmuş bir sermaye şirketidir. Bu kapsamda belediye ile yakın ilişki içerisinde faaliyetlerini sürdürmekte ve gelirinin neredeyse tamamını Ankara Büyükşehir Belediyesinden üstlendiği doğrudan hizmet alımından kazanmaktadır.
Reklam, bir şirket ve bu şirkete ait faaliyetlerin geniş yığınlara tanıtılması, beğendirilmesi ve böylece Şirket tarafından sunulan mal ve hizmetlerin müşterilerce daha çok istenmesini, alınmasını, satılmasını sağlamak için söz, yazı ve benzeri araçlarla yapılan her türlü tanıtma çabasıdır.
ANFA ve Spor Kulübü arasında yapılan reklam sözleşmesi sonucunda yukarıda bahsedilen “Reklam” amaçlarının hiç birisi tam olarak elde edilememiş, Şirket bu suretle ciddi sayıda yeni müşteriye ulaşmamıştır.
Kamu İdaresi cevabında Şirketin Fuar ve Kongre Merkezi, Feza Gürsey Bilim Merkezi, At Tavlası ve Bitki Evi de olduğu, bunların ücret karşılığında hizmet verdiği, bu nedenle bu tip ticari faaliyetlerden elde edilen gelirleri artırabilmek amacıyla reklama ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiş ise de söz konusu hizmetler karşılığında Şirket tarafından elde edilen gelirlerin toplam gelirler içerisindeki payı oldukça düşüktür.
Şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir limited şirkettir. Türk Ticaret Kanunu’nun 16 ve 18’inci maddesinde belirtildiği üzere belediye tarafından ticari şekilde işletilmek üzere kurulan kuruluşlar da tacirdir ve her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir.
Kanun’un “Özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı” başlıklı 626’ncı maddesinde de müdürler ve yönetimle görevli kişilerin görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmesi gerektiği ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Yapılan incelemelerde Şirket tarafından profesyonel bir spor kulübü ile 2019-2020 sezonu için 24.10.2019 tarihinde 1 milyon TL, 2020-2021 sezonu için 07.09.2020 tarihinde 6 milyon TL bedelli reklam sözleşmesi imzalandığı, daha sonra 24.09.2020 tarihinde taraflar arasında 2020-2021 sezonu için 500 bin TL tutarında ek sözleşme yapıldığı görülmüştür.
Yukarıda da detaylı bir surette belirtildiği üzere, neredeyse tüm işi belediyeden doğrudan aldığı hizmet işini gerçekleştirmek olan ANFA’nın reklam faaliyeti ile şirket menfaatine herhangi bir katkı sağlamadığı, dolayısıyla yapılan tüm işlemin haddi zatında hatalı ve gereksiz bir ödeme olduğu açıktır.
Bununla birlikte, 2020-2021 sezonu için imzalanan ilk sözleşmede taraflar arasında tüm hak ve yükümlülükler yazılmış ve belirlenmiş olmasına rağmen ilk sözleşmeden yaklaşık 17 gün sonra ilk sözleşmede Şirkete verilen haklara herhangi bir ekleme yapmayan yeni bir “Ek Sözleşme” imzalanması ve bu surette Şirketten 500 bin TL daha ödemede bulunulmasının sebepleri anlaşılamamıştır.
Ayrıca 2020-2021 sezonu için yapılan ilk sözleşme uyarınca ödenecek 6 milyon TL, 3 eşit taksite bölünmüş, ilk iki taksit zamanında ödenmiş ancak 3. taksit daha ödeme tarihi gelmeden yaklaşık 1 ay önce ilgili spor kulübüne gönderilmiştir. Söz konusu tutarın 1 ay kadar daha değerlendirilme imkânı varken ve sözleşmede erken ödeme konusunda herhangi zorlayıcı bir hüküm bulunmazken Şirket tarafından bu imkândan vazgeçilmesi hayatın olağan akışına, basiretli tacir kavramına ve Şirket menfaatlerine uygun düşmemektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan hükümler, tacirin öngörülü, konusunu bilen, hukuki ve fiili durumları kavrayabilme özelliklerine sahip olmasını gerektirmektedir. Basiretli iş adamı kavramı iyi niyeti de içine almakla birlikte, iyi niyetten de öte tedbirli bir hareketi, vasat bir şahıstan daha fazla özen gösterme gereğini, ticari hayatın gereklerini ve teamüllerini iyi bilmeyi ve gelecekteki şartları tahmini de ifade etmektedir.
Bu kapsamda Şirketin neredeyse hiçbir menfaatine hizmet etmeyen reklam ve sponsorluk sözleşmelerinden kaçınılması, yapılan tüm sözleşmelerde sözleşme hükümlerinin uygulama ve yorumlanmasında Şirket menfaatlerinin azami surette gözetilmesi gerekmektedir.