Karar Künyesi
İdarenin banka hesaplarından bazılarına çeşitli borçlarından kaynaklı haciz uygulandığı, kısıtlı olan hesapların İdare tarafından kullanılamadığı ve değerlendirilemediği tespit edilmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 8’inci maddesinde; her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların etkili, ekonomik, verimli kullanılmasından sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği’nin 5’inci maddesinde; genel bütçe kapsamı dışındaki kamu idarelerinin, kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan her türlü mali kaynağı kamu sermayeli bankalarda aşağıdaki araçları kullanarak değerlendirmekle yükümlü oldukları belirtilmiştir:
TL cinsi vadesiz ve/veya vadeli mevduat ile özel cari hesap ve/veya katılma hesabı,
Gerekli görülmesi halinde ve ihtiyaçları ölçüsünde döviz cinsi ödemeleri için vadeli ve/veya vadesiz mevduat ile özel cari hesap ve/veya katılma hesabı,
İhale, doğrudan satış, ihale öncesi rekabetçi olmayan teklif ya da ikincil piyasadan doğrudan ya da ters repo yoluyla temin etmek suretiyle 4749 sayılı Kanun kapsamında Bakanlıkça ihraç edilen borçlanma senetleri ve/veya kira sertifikaları.
Buna göre, İdarenin banka hesaplarında bulunan mevduatın uygun araçlar kullanılmak suretiyle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yapılan incelemede, İdarenin toplam 35.513.899,07 TL varlığının bulunduğu 10 banka hesabının, üzerlerinde haciz bulunması nedeniyle kısıtlı olduğu ve bu kaynağın Belediye tarafından kullanılamadığı; ayrıca tutar vadeli hesaplarda değerlendirilemediğinden reel kayba uğradığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, haciz dolayısı ile tasarruf yetkisinin kısıtlandığı, vadesiz hesaplardaki bakiyenin başka bir şekilde değerlendirmesine yönelik yetkilerinin bulunmadığı ifade edilmiştir.
Bulgu konusu, İdare hesaplarına haciz uygulanması nedeni ile varlıkların değerlendirilememesidir. Varlıkların değer kaybına uğramasını önlemeye yönelik olarak, hacze konu hukuki durumların ortadan kaldırılması gerektiği değerlendirilmektedir.