Karar Künyesi
Şirketin alacaklarından bazılarının süresi içinde tahsil edilmediği, bu alacaklar için gecikme faizi tahakkuk ettirilmediği, sadece asıl alacağın kayıtlara alındığı ve tahsil edilen tutarlar için vade farkı faturası kesilmediği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari İşlerde Faiz” başlıklı 8’inci maddesi uyarınca ticari işlerde sözleşmenin tarafları, gecikme faizi alınmasını ve uygulanacak faiz oranını sözleşmede serbestçe belirleyebilirler. Taraflar, sözleşmede temerrüt faizi oranını belirlememişlerse, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2’nci
maddesinin ilk fıkrasına göre; temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1’inci maddede belirlenen kanuni faiz orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Bununla birlikte, 3095 sayılı Kanun, bazı şartlarda daha yüksek orandan temerrüt faizi talep edilebilmesine imkân tanımaktadır. Mezkûr Kanun’un 2’nci maddesine göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, 1’inci maddeyle belirlenen orandan fazla ise, bu oran üzerinden gecikme faizin hesaplanması gerekmektedir.
Hesaplanan gecikme faiz tutarlarının tahakkuk ettirilerek muhasebe sistemine kaydedilmesi gerekmektedir. 26.12.1992 tarih ve 21447 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 1 Seri No.’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nin “Tekdüzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklamaları” başlıklı (c) bendinde, işletmelerin faaliyet alanı kapsamındaki işlerden kaynaklanan temerrüt faizi gelirlerinin "649-Faaliyetlerle İlgili Diğer Olağan Gelir ve Karlar" hesabında kaydedilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Karşılık hesap olarak da, asıl alacağın takip edildiği “120-Alıcılar” hesabının borçlandırılması gerekmektedir.
Tekdüzen muhasebe sistemi tahakkuk esasına dayanmaktadır. Tahakkuk esasında işlemlerin ve olayların, nakit akımlarının ne zaman olduğuna bakılmaksızın, ortaya çıktıklarında kaydedilmesi gerekmektedir. Sözleşme hükümlerinin zamanında yerine getirilmemesine bağlı olarak ortaya çıkan ve Şirket açısından sözleşmeye bağlı bir alacak haline gelen gecikme faizi tutarlarının asıl alacak gibi nakit akışına bağlı olmaksızın muhasebe kayıtlarına alınması gerekmektedir.
Yapılan incelemede, 31.12.2022 tarihi itibariyle Şirketin; 121-180 gün vadesi geçmiş alacağının 1.353.621,29 TL, 181-240 gün vadesi geçmiş alacağının 4.592.277,97 TL, 241-364 gün 274.640,33 TL, 365 gün ve üstü vadesi geçmiş alacağının 16.010.698,56 TL olduğu, söz konusu alacaklar için faiz işletilmediği, ayrıca yılı içerisinde tahsilatı yapılan vadesi geçmiş tutarlar için de vade farkı faturası kesilmediği tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından özetle; Şirketce gerçekleştirilen her türlü ticari iş ve işlemlerin, ilgisine göre Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Vergi Usul Kanunu gibi mevzuata uygun gerçekleştirilmeye çalışıldığı, bundan sonraki dönemde tüm işlemlerin mevzuata ve ticari teamüllere en üst seviyede uygun olarak gerçekleştirilmesi için özen gösterileceği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, temerrüde düşmüş alacaklar için sözleşme hüküm varsa buna göre,
sözleşmede hüküm yoksa mevzuat hükümleri doğrultusunda faiz tahakkuk ve tahsilat işlemlerinin yerine getirilmesi gerekmektedir.