Şirketin kendi bünyesinde TİS kapsamı dışında çalıştırdığı iki avukatı bulunduğu halde, serbest çalışan başka avukatlardan avukatlık hizmeti aldığı ve bu kapsamda avukatlık ücreti ödediği görülmüştür.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Tacir olmanın hükümleri” başlıklı 18’inci maddesinin “…(2) Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” şeklindeki hükmü,

“Özen ve bağlılık yükümlülüğü” başlıklı 369’uncu maddesinin, “Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar.” şeklindeki hükmü ile “Yönetim Kurulu, Devredilemez görev ve yetkiler” başlıklı 375’inci maddesinin

(1) Yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri şunlardır:

  1. Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi.

  2. Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi.

  3. Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması.

  4. Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları.

  5. Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi.

  6. Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi.

  7. Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması.” şeklindeki hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Şirket Yönetim Kurulunun şirketin karlılığı, sermayesinin korunması ve anasözleşmesine uygun faaliyette bulunmasını temin etmek üzere; şirkette istihdam edileceklerin kendilerine ödenecek ücretler karşılığında şirketin ihtiyaç duyduğu hizmetleri sunmasını sağlaması gerekmektedir.

Ancak yapılan incelemede Şirketin kendi çalışanı olan iki Avukat bulunmasına karşılık 2021, 2022 ve 2023 yıllarında serbest çalışan üç Avukat ile sözleşme yapılarak Şirketin davalarının bu Avukatlara verildiği ve Şirket davalarına ilişkin işlemlerin sözleşmeli Avukatlar tarafından gerçekleştirildiği görülmüştür.

Belirtilen yıllarda Şirket çalışanı Avukatlara toplam 1.869.323,93 TL tutarında ücret ödemesi yapılmıştır. Yine aynı dönemde sözleşmeli Avukatlara takip ettikleri işler karşılığında yapılan ödemelerin Şirkete maliyeti toplam 623.931,64 TL olmuştur.

Kamu İdaresi cevabında, kadrolu avukatların Şirketin sözleşme taslaklarını incelediği ve bu çerçevede çeşitli hukuki yararlar sağlandığı ifade edilmiştir. Ancak kadrolu Avukatların asıl görevinin Şirketin davalarının takibi ve sonuçlandırılması olduğu açıktır. Sözleşme taslaklarının incelenmesi ve bu konuda öneriler geliştirilmesi ancak asıl göreve ek ikincil bir görev olarak yürütülebilir.

Bu itibarla, dava takibi yapmayan Şirket çalışanı Avukatlara sözleşmeli Avukatların yaklaşık üç katı tutarında ödeme yapılmasının Şirketi zarara uğrattığı ve bu nedenle 6102 sayılı TTK’nın sermayenin korunmasına ilişkin hükümlerinin ihlal edildiği değerlendirilmiştir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?