Şirkette görev yapan yönetim kurulu başkanı ve üyeleri, genel müdür, danışman, müdür, yönetici asistanı, enspektör, basın müşaviri ve şef ile bunların aile fertleri için özel sağlık sigortası yaptırılarak poliçe bedelleri şirket bütçesinden karşılanmıştır.

Şehir Hatları AŞ Genel Müdürünün 14.08.2018 tarihli ve 20011407 sayılı ihale onayı gereğince açık ihale usulü ile grup sağlık sigortası hizmet alım işine çıkılmasına karar verilmiş, söz konusu karara istinaden 2018/410058 kayıt numarası ile ihale edilen ve 05.10.2018- 05.10.2019 dönemini kapsayan “Grup Sağlık Sigortası Hizmet Alım İşi” 526.124,00 + KDV bedel ile Eureko Sigorta AŞ uhdesinde kalmıştır. İhale kapsamında bazı şirket personeli ve bunların aile fertleri olmak üzere toplamda 155 kişi için özel sağlık sigortası yaptırılmıştır. Ayrıca, ilgili sözleşmenin bitiminde Şirket Genel Müdürünün 19.09.2019 tarihli ve 20012665 sayılı ihale onayınca 05.10.2019-31.12.2019 dönemi için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21/f bendi gereğince 2019/461365 kayıt numarası ile pazarlık usulü ile yeniden grup sağlık sigortası hizmet alım işi gerçekleştirilerek aynı firma ile 195.323,45 + KDV bedel ile 149 kişi için sözleşme imzalanmıştır.

İhaleler kapsamında grup sağlık sigortası yaptırılan tüm personel ile bunların aile fertlerinin tamamı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 60’ıncı maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısıdır ve kendileri için Sosyal Güvenlik Kurumuna genel sağlık sigorta primi ödemesinde bulunulmaktadır. Dolayısıyla bu kişiler ve aile fertleri için grup sağlık sigortası kapsamında özel sağlık sigortası yaptırılması, ilgililer için mükerrer sağlık sigortası uygulaması anlamına geldiğinden, durumun şirket kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli kullanımı açısından yersiz olduğu değerlendirilmektedir.

Profesyonel anonim şirketlerde üst düzey yöneticiler için özel sağlık sigortası ya da tamamlayıcı sağlık sigortası yapılabilmekte ve özel sektör mantığı gereği bir teşvik unsuru

olabilmektedir. Bu durumda dahi, kapsam üst düzey yönetici vasfını haiz personel ile sınırlandırılmakta ve genel olarak aile fertleri de dikkate alınmamaktadır. Aile fertleri konusunda sadece indirimli şekilde ücreti kendileri tarafından ödenmek suretiyle sigorta yapılabilmektedir. Bu itibarla, şirket açısından genel müdür ve yardımcısı ile birlikte yönetim kurulu üyeleri için özel sağlık sigortası yaptırılması makul olarak değerlendirilebilir.

Bununla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146’ncı maddesinde; memurlara kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği ve hiçbir yarar sağlanamayacağı; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda ise, büyükşehir belediyesinde yöneticilik vasfı olanlara şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev verilebileceği hüküm altına alınmış, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre ise huzur hakkının yönetim kurulu üyelerinin haklarından olduğu açıkça ifade edilmiştir.

Bu düzenlemelere göre, Şehir Hatları AŞ yönetim kurulu üyelerine her ne kadar özel sağlık sigortası yaptırılması makul olarak değerlendirilse dahi, bu yönetim kurulu üyelerinden aynı zamanda büyükşehir belediyesinde 657 sayılı Kanun’a göre memur statüsünde olanlara huzur hakkı dışında sağlanan bir menfaat olan özel sağlık sigortası yaptırılması ve poliçe bedellerinin şirket bütçesinden ödenmesi 657 sayılı Kanun’a aykırıdır.

Kamu idaresi cevabında özetle: Şirketin özel hukuk tüzel kişiliği taşıdığı; çalışan memnuniyetini artırmanın bir aracı olarak yönetim kurulu üyeleri ile Toplu İş Sözleşmesi kapsamı dışında kalan yönetici personel ve bunların aile fertlerine ilişkin böyle bir uygulamanın başlatıldığı ve ödemenin bu kapsamda yapıldığı; ayrıca 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinin devletin özel sağlık sigortası yaptırılmasını teşvik eden düzenleme içerdiği; bu düzenleme ile mükellefin kendisi veya eş ve çocukları adına yaptırılan çeşitli adlar altındaki sigorta poliçe bedellerinin belli oranlar dahilinde çalışanın gelir vergisi matrahından indirilmesine imkan sağlandığı ve dolayısıyla şirketin yaptığı çalışmanın söz konusu yasa ile de uyumlu olduğu; üst düzey yöneticiler için bir motivasyon kaynağı teşkil ederek çalışmalarında şirketin menfaatine olacak şekilde daha etkin ve verimli olmalarına imkan sağlandığı; bu gerekçeler ile bulguda bahsi geçen çalışanlar ve aile fertleri için özel sağlık sigortası yaptırıldığı ifade edilmiştir.

Kamu idaresi cevabında her ne kadar Şirketin üst düzey yöneticileri ve bunların aile fertleri adına Şirket bütçesinden yaptırılan özel sağlık sigortalarının gerek Gelir Vergisi Kanunu’na uygun olduğu ve gerekse çalışanların motivasyonlarını artırmak suretiyle Şirkete

olan katkılarının artacağı gerekçeleri ileri sürülmüş olsa da, adına poliçe düzenlenen her bir şirket çalışanı ve bunların aile fertleri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 60’ıncı maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısı olup kendileri için işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna genel sağlık sigorta primi ödemesinde bulunulmaktadır. Bir başka deyişle, bu kişiler adına yaptırılan özel sağlık sigortaları nedeniyle ödenen poliçe bedeli Şirket bütçesinden bu amaçla yapılan mükerrer bir ödeme olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine, kamu idaresi cevabında, devletin Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenleme ile çalışanlar ve bunların aile fertleri adına özel sağlık sigortası yaptırılmasını teşvik ettiği belirtilmektedir. Ancak, burada yapılan düzenleme özel sağlık sigorta poliçe bedellerinin yasada belirtildiği haliyle çalışanların gelir vergisi matrahından indirim yapılmasını öngörmekte olup, bu yönüyle bir teşvik unsuru taşımaktadır; ancak, çalışanlar için işverenin özel sağlık sigortası bedellerinin işveren bütçesinden ödenmesine ilişkin değildir. Çalışanlar isterlerse kendileri ve aile fertleri adına; kapsamında da bir kısıtlamaya gidilmeksizin her türlü sigorta poliçe anlaşmasının tarafı olarak, ödedikleri poliçe bedellerini de Kanun’da öngörüldüğü şekliyle vergi matrahlarından indirim konusu yapabilmektedirler.

Bununla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146’ncı maddesinde; memurlara kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği ve hiçbir yarar sağlanamayacağı; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda ise, büyükşehir belediyesinde yöneticilik vasfı olanlara şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev verilebileceği hüküm altına alınmış, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ise, huzur hakkının yönetim kurulu üyelerinin haklarından olduğu açıkça ifade edilmiştir. Bu düzenlemelere göre, büyükşehir belediyesinde memur olanlara yönetim kurulunda görev verilmesi halinde kendilerine huzur hakkı ödenmesinin mevzuata aykırılık oluşturmayacağı değerlendirilse dahi, huzur hakkı dışında sağlanacak menfaatler ve ödemeler 657 sayılı Kanun’a aykırılık oluşturacaktır.

Diğer taraftan, Şirketin; adına poliçe düzenlenen çalışanlar için “üst düzey yönetici” tanımı yaptığı dikkate alındığında, bir kısım idarecilerin anonim şirket açısından bu tanım kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı da açıktır. Zira, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre; anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar. Bu kapsamda, anonim şirket açısından genel müdür ve yardımcısı ile yönetim

kurulu başkan ve üyeleri, üst düzey yönetici olarak olarak kabul edilebilir.


Sonuç olarak, sermayesinin %50’sinden fazlası İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait bir kamu şirketi durumunda olan Şehir Hatları AŞ’de çalışan genel müdür ve genel müdür yardımcıları ile yönetim kurulu başkan ve üyeleri için memur olmamaları kaydıyla özel sağlık sigortası yaptırılması; bunların dışında kalan müdür, danışman, şef, yönetici asistanı, basın müşaviri, enspektör gibi unvanlı kadrolarda bulunan personel için bu uygulamadan vazgeçilmesi gerekmektedir. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu’nun profesyonel yönetim anlayışı ile basiretli bir tüccar gibi hareket edilmesi hükmü gereğince tüm unvanlardaki personelin aile efradı için de sağlık sigortası yaptırılması uygulamasından vazgeçilmesinin şirket menfaatlerinin korunması açısından yerinde olacağı değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?