Karar Künyesi
Bankalardan kullanılan kredilere ilişkin faiz tutarlarının tamamının, dönemsellik ilkesine aykırı olacak şekilde kredinin alındığı yıl giderleştirildiği tespit edilmiştir.
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin ‘Temel kavramlar’ başlıklı 5’inci maddesinde dönemsellik ilkesi, her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanması olarak tanımlanmıştır.
Mezkur Yönetmelik’in ‘Borçlanma ve borçlanma maliyetleri’ başlıklı 35’inci maddesinde, borçlanma maliyetlerinin ilgili oldukları dönemde gider, nakden veya mahsuben ödendikleri zaman ise bütçe gideri olarak kaydedileceği; ‘Faiz giderleri ve faiz gelirleri’ başlıklı 36’ncı maddesinde ise, kamu idarelerinin yaptıkları borçlanmalar dolayısıyla tahakkuk eden faizlerin, ilgili oldukları dönemlere gider yazılacağı hüküm altına alınmıştır.
Yine Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği'nin 481-Gider tahakkukları hesabının niteliğinin anlatıldığı 338’inci maddesinde, bu hesabın tahakkuk etmiş giderlerden kaynaklanan ancak, içinde bulunulan faaliyet dönemini takip eden dönemden sonraki dönemlerde ödenebilir duruma gelecek olan borçların izlenmesi için kullanılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hesabın kullanılmasında asıl amaç, muhasebenin temel kavramlarından olan 'dönemsellik ilkesinin' bir gereği olarak faiz giderlerinin ilgili mali yıllara yansıtılmasının sağlanmasıdır. Kaldı ki, hesaba ilişkin işlemlerin anlatıldığı 339’uncu maddenin ikinci fıkrasında, “mali borçlar için ay sonlarında hesaplanan ve sonraki dönemlerde ödenecek olan işlemiş faiz giderleri bu hesaba kaydedilir.” denilerek ay sonunda hesaplanan ve sonraki dönemlerde değil, doğrudan ödenen faiz giderlerinin 481 no.lu hesapla ilişkilendirilemeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Bunun yanı sıra mezkur Yönetmelik’in 233, 235, 237 ve 246’ncı maddelerinde, ödeme aşamasında, faiz tutarının geçmiş yıllara ilişkin olan kısmının gider tahakkukları hesabındaki tutarlar kapatılarak muhasebeleştirileceği belirtilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere ilgili döneminde ödenmeyen ve ileri tarihlerde ödenmesi öngörülen faiz giderleri, gider tahakkukları hesabı kullanılarak ilgili dönemin faaliyet giderlerine yansıtılmalı ve faizin ödeme aşaması geldiğinde söz konusu hesap kapatılarak muhasebeleştirme süreci sona erdirilmelidir.
Tüm bunların yanı sıra, 481 nolu hesapta kayıtlı tutarlardan izleyen yılda ödenebilir duruma gelecek olanların, dönem sonunda kısa vadeli yabancı kaynaklar ana hesap grubu
içindeki 381-Gider Tahakkukları Hesabına aktarılacağı ve ödeme işlemlerinin bu hesap üzerinden gerçekleştirileceği de Yönetmelikte hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalara rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından, 2020 yılında imzalanan 352.000.000,00-TL’lik kredi sözleşmesine binaen hesaplanan 64.750.373,67-TL faiz giderinin tamamının, 2020 yılı faaliyet gideri olarak muhasebeleştirildiği ve bu suretle faaliyet giderleri hesabında, 2021 yılında giderleştirilmesi gereken tutarın da yer alması sebebi ile 40.798.826,72-TL’lik fazlalığa neden olunduğu görülmüştür.
Sonuç olarak, banka kredilerine ilişkin faiz tutarlarının tamamının, kredinin kullanıldığı yıl giderleştirilmesi hatalı bir uygulama olup, kredi faizlerinin mali yılı ilgilendiren tutarının dönemsellik ilkesinin bir gereği olarak ilgili döneminde gider yapılması gerekmektedir. İdare, bulgu doğrultusunda işlem tesis edileceğini bildirmiş olup, bu durum takip eden denetimlerde izlenecektir.